Şenol SAK
“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-5” İbrahim ÇALLI
“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-5” İbrahim ÇALLI
Ülkemiz Resim Sanatının en önemli isimlerinden biri olan İbrahim Çallı’nın Resme yönelmesindeki en önemli etkilerden biri de, çocukluğunda memleketinde ki kundura tamircisinin duvarında sürekli gördüğü “Köroğlu-Ayvaz” resimleriydi…
İbrahim Çallı, Avni LİFİJ, Feyheman DURAN, Hikmet ONAT, Nazmi Ziya GÜRAN ve Namık İSMAİL gibi isimlerin içerisinde bulunduğu kuşağına genel bir tanımlama ile “ÇALLI KUŞAĞI-Türk Resminin Empresyonistleri” denilmesinin nedeni, doğadaki renk ve ışık oyunlarının, resim sanatında anlatıma kazandırdığı yaklaşımı ve zenginliği benimsemiş olmalarından ve eserlerinde bu etkileri yoğunlukla kullanmalarından kaynaklanmaktadır. Ancak doğaldır ki; bu ortak yaklaşımın ardında bu sanatçılar öznelinde önemli ayrımlar da yok değildir.
Çallı öncelikle, gerçek bir sanatçı kimlik. Yaşama sarılışı, resim yapma tutkusu, zengin bir dost çevresi içinde sanat aşkını yayması, çevresine yansıttığı enerji ve en önemlisi, kendisinden sonra gelecek olan ressam kuşaklarının yetişmesine katkısıyla, çok özel bir kişilik Çallı.
13 Temmuz 1882 tarihinde, o zamanlar İzmir’in ilçesi olan Çal’da doğar, İbrahim Çallı.. Soyadı da bu nedenle “ÇAL”dır.. Osman Efendi’nin oğludur. İlköğrenimini burada tamamlar ve Resim Sanatı ile de burada tanışır. Kendi anlatımlarında bu konuyu şu şekilde açıklamaktadır: "Efendim, Çal’da doğdum. İlkokulu orada okudum. Bir Rum kunduracısı vardı. Pabuçlarımı o Rum’a pençeletirdim. Dükkanın duvarlarında Köroğlu-Ayvaz resimleri olmasa, delik ayakkabılarla sürterdim ya!., işte o.resimler beni çekerdi. Eve gidince, ‘Köroğlu-Ayvaz’ı düşünürdüm. Müslüman evi, duvarların altı trişe, üstü beyaz badanalı. Sedire oturur, siyah kalemle duvara Köroğlu ile Ayvaz’ı çizerdim. Her çizişte de zılgıtı yerdim tabii, duvarları kirlettin diye."
İbrahim ÇALLI, Çal’da Rüştiye'yi tamamlar, İzmir Mülki İdadisi’ni bitirir ve sonrasında İstanbul’a gider. Önceleri çeşitli işlerde çalışır, evden uzakta, dönemin hallice büyük şehrinin tadını çıkartır.. Yazısı güzeldir, Arzuhalcilik yapar. Geçinmek zorundadır, 1905-1911 yılları arasında Adliye Mübaşirliği yapar. İstanbul’da, dönemin Resim Akademisi “Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi”ni keşfeder ve 1906 yılında burada öğrenime başladığını belirtmektedir. Hem Adliye’deki görevini ve hem de Resim öğrenimini aynı anda sürdürür. Üç yılda Akademiyi bitirir ve Maarif Vekâleti’nin açtığı sınavı kazanarak Avrupa’da Resim öğrenimi görecek öğrenciler arasında yer alır. Paris’e gider ve Fernand Cormon Atölyesine devam eder. İşte burada ve gezdiği müzelerde gördüğü eserlerle başlar içindeki Empresyonizm ateşi… 1914 yılında, birinci dünya savaşının başlamasının etkisiyle ve birazda erken bir şekilde yurda dönmek zorunda kalır. Dönüşte, mezun olduğu Akademi’de öğretim görevlisi olarak göreve başlar. Okul dışarısında da yoğun olarak Resim çalışmaları ve Sergiler organize ederek, sanatını ve aldığı bu kültürü yaymaya, yerleştirmeye çalışır.. Bunları, Serbest Resim Kursları, Galatasaray Sergileri, Harbiye Nezareti Resim Atölyesi (Şişli Atölyesi) olarak sayabiliriz. Çallı ve kuşağı sanatçıların yaptığı empresyonist eserler kısa zamanda İstanbul sanat çevresinde tanınır ve dikkat çeker.
Çallı’nın resimleri, onun yüreğinin sıcaklığını, zekâsının parlaklığını ve sanat gücünün sonsuzluğunu her daim bize hissettirmektedir. Resimde ışık ve leke’ye âşık bu ressamımız, dönemini olduğu kadar tüm Resim Sanatı tarihimizi etkilemiş ve birbirinden değerli ressamlara kılavuz olmuştur. Çallı’nın Türk Resim Sanatına getirdiği en önemli etkilerden bir tanesi de; saray ve çevresinin yoğun etkisinde bulanan Resim Sanatı’nı ilk kez ‘Çallı Kuşağı’ ile saray çevresinin dışına taşıması ve toplum içinde yaygınlaştırmasıdır…
22 Mayıs 1960 tarihi, Çallı’nın ‘sanatın ölümsüzlüğü’ içinde yerini alarak aramızdan ayrıldığı tarihtir. Ressam İbrahim ÇALLI, renkli yaşamı, sıcak dostlukları, birbirinden değerli renk-renk ışıltılı eserleri ile sanat tarihimizdeki o istisna yerini hakkıyla almış ve eserleriyle daima hatırlanacak ender sanatçılarımızdandır...
Sanatla kalın