120x600

Alemdar inşaat

07-12-2015 EKONOMİ

TİSK; "Suriyelilerin sosyal yapıyı bozma ihtimali yüksek"

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (HÜGO) ile birlikte “Türk İş Dünyası ve Suriyeliler” konusunda bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmayı gerçekleştirdi. Raporda, yaklaşık 2,2 milyon Suriyelinin Türkiye’de büyük ölçüde kalıcı hale geldiği sonucuna varıldı. Çalışmada, “Kapsamlı, bütünleşik bir plan dahilinde istihdam imkanı yaratılmaması halinde, Türkiye’deki Suriyelilerin Türk ekonomisinin ve hatta Türk sosyal yapısının dengelerini bozma ihtimalinin çok yüksek olacağı açıktır” uyarısında bulunuldu. Raporda ; Suriyelilerin geriye döneceğine dair beklentiler neredeyse bütünüyle ortadan kalkmıştır. Bu da huzurlu, sağlıklı, verimli, barışçıl bir ortam için uyuma ilişkin politikaların ortaya konulmasını gerekli ve hatta zorunlu kılmaktadır." görüşüne yer verildi.

TİSK;
Bİ tur

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin işbirliği ile yapılan “Türk İş Dünyasının Türkiye’deki Suriyeliler Konusundaki Görüş, Beklenti ve Önerileri” başlıklı araştırmada özetle şu saptamalar yer aldı:

• Türkiye’ye Nisan 2011 ile Ekim 2015 tarihleri arasındaki 4,5 yılda 2,2 milyonu aşkın Suriyeli gelmiştir. Türkiye’deki Suriyelilerin eşleri, çocukları, anne-babaları gibi kişileri kapsayacak “aile birleştirmeleri” de gelecekte gündeme gelecektir. Bu durum Türkiye’deki Suriyelilerin sayısını önümüzdeki yıllarda 3 milyonun üzerine çıkarma ihtimalini ortaya koymaktadır. Bu kadar çok sayıdaki sığınmacıyı bu kadar sürede kabul etmek olağanüstü bir durumdur. Suriyeliler dışında Türkiye’nin 1923’ten günümüze kadar aldığı toplam göçmen sayısı sadece 2 milyondur. Türkiye’deki Suriyeliler konusu “geçicilik” çerçevesinde ve “acil durum yönetimi politikaları” ile ele alınabilecek eşiği çoktan aşmıştır.

• Dört yılı aşan krizde, -tercihlerden bağımsız bir biçimde- Suriyelilerin geriye döneceğine dair beklentiler neredeyse bütünüyle ortadan kalkmıştır. Bu da huzurlu, sağlıklı, verimli, barışçıl bir ortam için uyuma ilişkin politikaların ortaya konulmasını gerekli ve hatta zorunlu kılmaktadır. Zira bugün kaybedilen her bir günün, ileride yıllara mal olacak ciddi sorunları beraberinde getirme potansiyeli taşıdığı bilinmektedir. Gelişmeler ne yönde olursa olsun, Türkiye’nin daha huzurlu bir gelecek ve daha az çatışma-gerginlik ortamı için transit ülke olma riskinin farkında olması, Suriyelilerin varlığını kabullenmesi ve daha fazla zaman kaybetmeden hem sosyal, hem de ekonomik alanda uyum politikalarına başlaması gerekmektedir.

 

• Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 54’ünden fazlası, yani en az 1 milyon 200 bini 18 yaş altındaki çocuk ve gençlerden oluşmaktadır. 0-4 yaş grubundaki çocuk sayısı 450 bin civarındadır. Bunların içinde Türkiye’de doğanların sayısı 150 binin üzerindedir. Bu çocukların vatansız kalma riski de bulunmaktadır. Türkiye’deki Suriyelilerin yaşadıkları en ciddi sorunlardan biri eğitim

 

Türkiye’deki Suriyeliler içinde meslek sahibi olanların oranı son derece düşüktür. Eldeki kayıtlarda yeterince titiz bir çalışma yapılıp, yapılmadığı bilinmemekle birlikte, üniversite mezunu olanların sayısı 35 bin civarında görünmektedir. 2,2 milyonluk nüfus içinde bu son derece düşük olan sayı, Suriyelilerin eğitim ve niteliksel durumları bakımından karşı karşıya olunan ciddi sorunu ortaya koymaktadır. Ancak çok düşük sayılarda da olsa nitelikli elemanların varlığı mutlaka değerlendirilmelidir.

 

Türkiye’deki Suriyelilerin istihdamı konusunda en somut önerilerden biri hayvancılık sektöründen gelmiştir. Türkiye’de 44 milyon küçükbaş, 14 milyon büyükbaş hayvan olduğunu ifade eden uzmanlar, çobanlık mesleğinin Türkiye’de tercih edilmediğini, bu nedenle de bu alanda ciddi bir açık olduğunu belirtmiştir. Bu çerçevede yaklaşık 100 bin kişilik bir istihdam potansiyelinin Suriyeliler dikkate alınarak planlanabileceğini ifade eden uzmanlar, Tarım Kredi Kooperatiflerinin “meslek eğitimi” imkanı sağlamak konusunda inisiyatif alabileceğini vurgulamaktadır. Türkiye’de gıda ve imalat sektörlerinin Suriyelilerin istihdamı için cazip alanlar olduğu görüşü de aynı uzmanlarca ifade edilmektedir.

 

Türk iş dünyasının Suriyelilerin Türk toplumuna entegrasyonu konusundaki yaklaşımı açık ve nettir. Suriyeli gençlerin acilen eğitim süreçlerine dahil edilmeleri ve Türkçe öğrenmelerinin sağlanması gereği vurgulanmaktadır.

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER EKONOMİ HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları