BTSO' da dev buluşma
Ekonomi Bakanlığı ile Bolu Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen İhracat Desteklemeleri Bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda ilimizdeki sanayici ve girişimcilere devletin destekleme yaptığı birçok konuda bilgilendirme yapılarak bu desteklerin ne olduğu ve nasıl yararlanılacağı konusunda bilgiler verildi.
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen İhracat Desteklemeleri Bilgilendirme toplantısına Bolu Valisi Aydın Baruş, Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş ile ilimizdeki işadamları ve genç girişimler katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan toplantıda Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş, Bolu’ya mutlaka ilçe bazında teşvik uygulanması gerektiğinin altını çizerek, Seben, Kıbrıscık ve Dörtdivan’ın teşvik uygulamalarında en düşük seviyeden faydalanması gerektiğini kaydetti ve “Bu ilçeleri ya kapatacağız, yada bu ilçelere aş götüreceğiz” dedi. 2016 yılının ekonomi için kayıp bir yıl olmasına karşılık Bolu’daki rakamların oldukça iyi olduğuna değinen Türker Ateş, her hafta yaklaşık 6 firmanın odaya kayıt yaptırdığını belirtti. Ateş, “Her hafta 6 firma BTSO’ya üye olmaktadır. Bu rakam gün geçtikçe artmaktadır. Demek oluyor ki sürekli girişimciler bu memlekete hizmet etmek için elinden geleni yapıyor” diye konuştu.
BAKAN YARDIMCISI METİN’DEN DESTEK İSTEDİ
“Ekonomiyi ayakta tutan 3 tane unsur var” diyerek sözlerine devam eden BTSO Başkanı Ateş, “Birincisi Hükümet, ikincisi Sivil Toplum Kuruluşları ve üçüncüsü de girişimcilerimiz. Bunlar iş dünyasının temsilcileri. Biz üç ayağı bir araya getirmiş bulunmaktayız. Herkes kendi üzerine düşeni yapmak zorundadır. Sayın bakanımız da bu anlamda bizi yalnız bırakmamıştır. Bolu olarak yatırım teşviklerinden bir türlü umduğumuzu bulamıyoruz. Yatırım teşvikleri konusunda 2. bölgedeyiz. Amacımız daha aşağılara kayabilmek, 3. ve 4. bölgelerde yer almak. İlçe olarak teşvik uygulamalarını göz önünde bulundurduğumuzda yaklaşık 3 ilçemiz en düşük seviyedeler. Yani 6. Bölge teşviklerinden yararlanabilecek ilçeler. Seben,Kıbrıscık ve Dörtdivan. Ya bu ilçeleri kapatacağız, yada bu ilçelere aş getireceğiz. Dolaylı yatırım teşviklerinde illere göre değil de ilçelere göre teşvik en büyük isteklerimizden bir tanesi” dedi.
“SANAYİLEŞİRKEN DOĞAMIZI DA KORUMALIYIZ”
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise kayıt üzerinde Bolu’nun gelişmiş bir il olarak gözükmesi nedeniyle teşviklerden gerekli desteği alan bir il olmadığını ifade ederek, “Geniş araziye sahip olan bir iliz. Doğası, tabiatı çok değerli bir il olduğumuz için sanayileşirken bunları da korumamız gerek. Sanayicilerimizin önünün açılması için şu andaki Arçelik fabrikasının bulunduğu alanı da yeni bir OSB olması için çalışmayı uzun yıllar önce başlattık ama henüz bir netice alamadık. Bu konuda biz herkesten destek bekliyoruz. Bu güzel toplantı da inşallah amacına ulaşır” şeklinde konuştu.
VALİ BARUŞ GENÇ GİRİŞİMCİLERE SESLENDİ
Bolu Valisi Aydın Baruş, konuşmasında genç girişimcileri de bu toplantıda görmekten büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Genç girişimcilere, “Bizim umudumuz genç işadamlarıdır. Türkiye’nin umudu onlarda. Bu anlamda gençlerimizin bu toplantıya göstermiş olduğu ilgi gerçekten teşekküre şayan bir davranış” diye hitap ederek başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bir ülkenin dünya üzerinde güçlü olması hem kendi toplumuna refah sunması hem bölgesel anlamda hem de bölgesel anlamda varlığını hissettirebilmesi için en önemli şartlardan birisi ekonomisinin güçlü olmasıdır. Ekonominiz güçlü değilse dünyada, uluslararası görüşmelerde masaya oturduğunuz zaman maalesef söz sahibi olamıyorsunuz. Gururla bahsetmek gerekir ki Türkiye son yıllarda kat ettiği çok büyük ekonomik gelişme sayesinde bugün hem kendi bölgesinde hem de uluslararası arenada sözüne kulak asılma durumunda kalınan bir ülke haline geldi. Bununla gurur duyuyoruz. Bunu kimlerle yaptık? Bu öncelikle siyasi istikrarı temin eden hükümetlerimiz onun arkasından da bu istikrara güvenerek yatırım yapan girişimcilik gücünü kullanan işadamlarımız sayesinde oldu ve tabi ki bu üretime destek veren ve üretimde son derece önemli pay sahibi, emek sahibi insanlarımız sayesinde oldu. Türkiye’nin önünde çok daha büyük umutlar var. 2023’te 500 milyar dolar ihracatı hedefledik. Bu ihracat hedefine varmak için de tabi ki üretim gerekiyor ve ürettiğiniz malları yurtdışına satmanız gerekiyor. Bu hedeflere de biraz önce teşekkür etmekten gurur duyduğum genç nesil işadamlarımız sayesinde ve devletimizin de işadamlarımıza vereceği destekle ulaşabiliriz. İşte bu anlamda sayın Ekonomi Bakan Yardımcımızın ekibiyle birlikte Bolu’ya gelmesi ve işadamlarımız bilgilendirmek üzere yaptığı bu toplantı çok anlamlı ve çok önemli. Çünkü Bolu’daki işadamlarımızın ihracat desteklerinden yeterince faydalanamadığını görüyoruz. Bunun gerek yeterli bilgi sahibi olamamaktan gerekse Bolu insanının çok fazla istemeyi bilmemesinden kaynaklı bir neden olduğunu düşünüyorum. Bu bilgilendirme toplantısı sayesinde bu bilinç düzeyinin artacağına ve sanayicilerimiz, işadamlarımızın Ekonomi Bakanlığı’nın vermiş olduğu destekleri de kullanarak ihracat konusunda çok daha hız kazanan bir süreçte güzel işler yapacağına inanıyorum. Bu toplantının ilimiz için ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. İlimize verdiği bu önem dolayısıyla ve gerekse daha önce yapmış olduğu katkılar nedeniyle Ekonomi Bakan Yardımcımıza ve ekibine ilimiz adına çok teşekkür ediyorum.”
“TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARET POLİTİKASINI BELİRLEYEN BAKANLIK EKONOMİ BAKANLIĞI”
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin ise burada yaptığı konuşmada Ekonomi Bakanlığı'nın dış ticaret politikaları ile ithalat ve ihracat politikalarını belirleyen bir Bakanlık olduğunu anımsatarak, “Yine Bakanlığımızın görev alanı içerisinde yatırım ve teşvik uygulamaları da var. Yabancı sermaye yatırımları Bakanlığımız sorumluluğunda ve ürün güvenliği dediğimiz alan da Bakanlığımızın sorumluluğunda. Bu anlamda reel sektörün tamamını ve bütün dinamiklerini kapsayan bir sorumluluk alanımız var. Dolayısıyla bütün Türkiye'nin dış ticaret politikasını belirleyen bakanlık Ekonomi Bakanlığı” diye konuştu.
“15 TEMMUZ’DA BÜYÜK BİR BADİRE ATLATTIK”
Konuşmasında Türkiye'nin 15 Temmuz’da çok büyük bir badire atlattığını anlatan Ekonomi Bakan Yardımcısı Metin, “15 Temmuz'da çok büyük bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Bu büyük terör saldırısına karşı da milletimiz demokrasisine, hukuk üstünlüğüne inanarak, hukukun üstünlüğünü ve demokrasisini tesis etmek anlamında Türkiye’de var olan demokratik ve hukuk düzenini korumak anlamında meydanlara indi. Sokaklara caddelere indi. Uçakların, helikopterlerin mermileri, füzeleri altında dimdik yürüdü, tankın önüne çıktı durdurdu” şeklinde konuştu.
"MİLLETİMİZ 12 SAATTE OLAYA EL KOYDU"
15 Temmuz darbe girişiminden sonra milletimizin 12 saatte olaya el koyduğunu aktaran Ekonomi Bakan Yardımcısı Metin, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi: “Böyle bir terör saldırısından sonra ne oldu. Sanki hiç böyle bir terör saldırısı olmamış gibi, bilindiği gibi milletimiz 12 saatte olaya el koydu. 12 saatte bastırdı. Sanki hiç böyle bir terör saldırısı ile karşı karşıya kalmamış gibi bütün dünya ne olduğunu anlayamadan milletimiz yine milletimizin kucakladığı ekonominin içinde yer alan bütün dinamikler çalıştı. Ekonominin bütün dinamiklerinin hiçbir şey olmamış gibi Cumartesi sabahından itibaren Pazartesi de resmi günde de bütün piyasaların, bütün piyasalardaki her türlü dinamiğin çok güzel çalıştığı bir dönem başladı. Bu dünyanın hiçbir tarafında olabilecek hadise değildir. Ne o engelleme, dünyanın hiçbir tarafında olacak bir hadise değil ne de o engellemeden sonra öyle bir eylemden sonra öyle bir saldırıdan sonra dünyanın hiçbir ekonomisi bu başarıyı mümkün değil ortaya koyamaz. Ama görüyorsunuz bu noktada çok hırslıyız tabi ki, bu kötü niyetli dost bildiğimiz yapılar FETÖ gibi maşaları kullanarak PKK gibi DAEŞ gibi maşaları kullanarak ülkemiz üzerindeki o terör saldırısının yanı sıra ekonomik saldırıya da geçtiler. Hamdolsun bütün emniyet kuvvetlerimizle, askerimizle polisimizle PKK ile DAEŞ ile ve FETÖ ile olan mücadelemiz kararlılıkla kuvvetli bir şekilde ve başarıyla devam ediyor. Ama tabi işin ekonomik boyutu da var. İşte bir takım dünyadaki değerlendirme kuruluşları vasıtasıyla ülkemiz üzerindeki ekonomik terör saldırısını da gerçekleştirmek istediler. Ama bunda da başarılı olamadılar. Çünkü o değerlendirme kuruluşlarının beyanlarının, ifadelerinin hiçbiri zaten gerçeği yansıtmıyordu. Samimiyetsizdi rakamlar ortada. Düşünün MOODYS bir hafta önce diyor ki Türkiye 15 Temmuz saldırısının terör eyleminin etkilerinden kurtulmuştur diyor. 1 hafta sonra kalkıyor Türkiye’de yatırım yapılamaz seviyesine kendi kendince değerlendirmede bulunuyor. Senin haddine mi Türkiye’nin ne konuda hangi konuda neyi başarıp başaramadığı. Rakamlar ortada. Türkiye 27 çeyrektir büyüyen bir ülke. Bizim büyüme performansımız ortalama yüzde 4 bugün AB üye ülkelerinin ortalaması yüzde 2, gelişmiş dünya ülkelerinin de ortalaması yüzde 2.Al sana MOODYS kapak. İkinci kapak. Diyorsun ki Türkiye yatırımda sıkıntılı hale geldi. Sana rakamlarla cevap verelim yine bakınız 2002 yılına kadar Türkiye’ye gelen doğrudan sermaye miktarı 15 milyar dolar. 2002’den bu yana 14 yılda gösterdiğimiz performansa bakın bu ülkenin siyasi istikrarının ne fayda getirdiğini sizlere ifade ediyorum 14 yılda Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı sermaye miktarı, yani direk yatırım 170 milyar dolar. 15 milyar dolar nere 170 milyar dolar nere. 2015 yılını biz 16 milyar 600 milyon dolarla kapattık. Yani bizim cumhuriyet tarihinde gösterdiğimiz performansı bu hükümet yılda gösteriyor.
“TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİK VE HUKUK SİSTEMİNİN SAĞLAMLIĞINI HERKES GÖRÜYOR”
MOODYS’in açıklamasından sonra 2 hafta önce General Elektrik var. Dünyanın en büyük firmalarında birisi. Güç transformatörleri fabrikasını ve akıllı laboratuvarını açtı. Orayı açtık. Orada General Elektriğin dünya CEO’su vardı. Dedim ki, burada bir sürü yatırımcı var misafir var. Siz bu yatırımı 300 milyon dolarlık yatırımı MOODYS’e sorup ta mı yaptın. Ya da başka bir değerlendirme kuruluşuna sorarak mı yaptın. O da dedi ki, Türkiye bizim General Elektriğin Amerika dışındaki tek üretim merkezi dedi. Biz bunlara göre yatırım yapmayız. Biz piyasa gerçeklerine göre bakarız. Bunların söyledikleri geçici şeylerdir. Biz daha uzun vadeli bakarız uzun vadeli karar veririz dedi. Türkiye’nin demokratik ve hukuk sisteminin sağlamlığını herkes görüyor. Onun için yatırımını yapıyor ve yapmaya da devam ediyor. Bu ülke emin adımlarla geleceğe doğru yürüyor ve yürümeye de devam edecek bunu da 15 Temmuz’da bütün dünya gördü.”
EKONOMİ UZMANLARI KATILIMCILARI BİLGİLENDİRDİ
Programda konuşmaların ardından Ekonomi Bakanlığı Uluslararası Rekabetçiliği Geliştirme Destek Programı ve Pazara Giriş-Markalaşma Destekleri ile ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda Daire Başkanı Mustafa Ali Yurtpak, Ekonomi Bakanlığı Uzmanlar Gözde Eroğlu, Gözde İnaneri ve Osman Nuri Gökbulut katılımcılara bilgiler aktardı.
