120x600

Alemdar inşaat

13-12-2015 Şenol SAK

Sanat Koleksiyonculuğu”nun Dünya’daki başlangıcı, sanat eserinin var olduğu antik çağa ve sonrasında Rönesans’a kadar uzanır.. Ülkemizde ise, Cumhuriyet dönemi öncesinde yalnızca saray ve saray çevresinden varlıklı ailelerin sahip olabildiği sanatsal edinimleri halka çok yansıyamamış, modern anlamdaki “Sanat Koleksiyonerliği”nin başlamasına ve gelişmesine etki edememiştir.. Cumhuriyet döneminde ise özellikle 1950’lerden sonraki dönemde, varlıklı aileler ile akademisyen, doktor, avukat ve genç işadamları gibi, gelir düzeyi yüksek meslek gruplarına mensup sanatseverlerin, modern ve çağdaş sanat eserlerine yönelmesi Türkiye’de gerçek anlamdaki “Sanat Koleksiyonerliği”nin başlamasına olanak sağlamıştır..

    

       Bir önceki yıl, 150 milyon dolarlar seviyesinde olan ülkemiz çağdaş sanat piyasası büyüklüğü, bu yıl ise 300 milyon dolar civarında olduğu ifade edilmektedir..  Konuya yakın kesimlerce, başlangıçta hobi olarak görülen bu ilgi, sonrasında birer prestij ve ihtisas alanına dönüşmüştür.. Önemli satın alımların olduğu, 3 büyük şehrimizde her yıl düzenli olarak yapılan “Sanat FUAR”larının yanı sıra,  üniversitelerin sanat bölümlerinde “Koleksiyonerlik ve Sanat Yönetimi” bölümleri açılmakta, daha da ilginci, günümüzde artık önemli bankaların “Sanat Eseri Alımı Kredileri” verdiğine bile şahit olmaktayız..

 

       İş dünyasının ve varlıklı ailelerin sanatsal birikimleri, günümüzde Modern Sanat müzelerinin de temelini oluşturmuştur.. Koç ailesinin 80’li yılların başında kurduğu “Sadberk Hanım Müzesi”, ardından Koç ve Kıraç Ailelerinin “PERA Müzesi”, Eczacıbaşı Ailesinin “İstanbul-MODERN”, Has Ailesinin “ Rezzan HAS”,  Elgiz Ailesinin “ELGİZ Müzesi” ve İzmir’li Arkas Ailesinin “ARKAS SANAT MÜZESİ”  başı çekenler.. Halen de, bir bu kadar büyük Sanat Müzesi’nin oluşum aşamasında olduğunu duyuyoruz..  Bunlara paralel olarak, Ülker, Cıngıllıoğlu, Taviloğlu, Çağa, Demirören gibi ailelerin de başını çektiği, Türkiye’de şu anda 200 civarında ciddi çağdaş sanat koleksiyoneri olduğu düşünülüyor..

 

    Son yıllarda, ekonomik olarak satış değerleri üzerinden yapılan karlılık hesaplamalarında, hep başı çeken “SANAT ESERİ YATIRIMI” her ne kadar karlı bir para kazanma aracı olarak algılansa da, gerçekte konunun özü çok daha farklıdır.. Bilinmesi gereken en önemli konu, sanat eseri koleksiyonunun kısa vadeli değil, mutlaka orta ve uzun vadeli yapılmasıdır.. Ayrıca uzmanlar, konuya sadece parasal ve karlılık açısından yaklaşılmaması, zamanlama, kültürel ve etik değerler gibi faktörleri de, başarılı koleksiyonerlik için olmazsa olmaz olarak değerlendirmektedir.. 

 

Sanatla kalın..

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Şenol SAK Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları