120x600

Alemdar inşaat

13-04-2020 Şenol SAK
Şenol SAK

Şenol SAK

“SIRADIŞI YAŞAMLARIYLA RENGİN USTALARI-10” Namık İSMAİL

Namık  İsmail, (Samsun,1890 – İstanbul,1935)

Kafkasya'nın Vubıh (bugünkü Soçi) yöresinden sürülmüş olan Zeşo (Zecsu) adlı bir Çerkes ailesinin çocuğudur. 1890 yılında babası İsmail Zühtü Bey'in görevli olarak bulunduğu Samsun'da doğdu. Aile, Namık İsmail’in doğumundan kısa bir süre sonra İstanbul’a yerleşti. Orta öğrenimini Galatasaray’da tamamlayan Namık İsmail daha sonra -Güzel Sanatlar Akademisi- o zamanki adı ile Sanayi-i Nefise Mektebi’nde okudu. Ardından Fransa’ya gönderildi. Paris’te süsleme sanatları öğrenimi gördü. Julian ve Cormon atölyesine devam etti. 1914’te tatil nedeniyle İstanbul’a döndü, ancak Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla askere alınarak Kafkas cephesine gönderildi. Tifüse yakalanınca İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. 1917’de Enver Paşa’nın Şişli’de kurduğu atölyeye devam etti ve savaş resimleri yaptı. Bu resimlerin Berlin’de sergilenmesi sırasında yurda dönmeyerek, bir süre Liebermann ve Corinth atölyelerinde çalıştı. Dönüşte İstanbul’da resim öğretmenliği yaptı. Sanayi-i Nefise’ye müdür yardımcısı olarak atandı. 1922’de yeniden Paris’e gitti. P. Loti’nin “Mutsuz Kadınlar” romanlarını resimledi. Paris dönüşü, resim eğitimini denetlemekle görevli müfettişliğe atandı. Nazmi Ziya’dan boşalan akademi müdürlüğüne 1927’de atandı, emekliye ayrıldığı yıl olan 1935’e kadar, bu görevini başarıyla sürdürdü.

 

 

Sakin ve disiplinli bir hayat yaşadı. Gençlik yıllarında edebiyatla ilgilendi. Resimlerine de yansıdığı gibi, deniz onun için bir tutku oldu. “Korsan” adını verdiği kotrasında çok sayıda deniz manzarası yaptı. Resimde geleneği değil, işlevselliği savundu. Resmin, yakın bir tarihte yerini süsleme sanatlarına bırakacağına inanıyordu. Ona göre biçimin, çizginin ve rengin gittikçe daha egemen olduğu süsleme sanatları, kişinin resminde aradığı elemanları, o kişinin günlük yaşam dekoruna sokacaktı.

 

 

Aynı zamanda ciddi bir sanat eğitimcisi olarak da, kendi döneminin sorunlarına eğilmiş olan Namık İsmail, sıkça manzara ve kadın figürleri çalışmalarıyla, bu resimlerinde kullandığı renk tekniğiyle, daha çok Alman izlenimcilere yakın görünür. Resim ona göre, yaşamın özüne işlemeye çalışan ve gerçekliğin kavrayışına olanak veren tutkulu bir etkinlik halinde kendini gösterir. Boya hamuru ile çizginin disiplini, birbirini tamamlayan öğeler olarak bütünleşir. Figür, onda seçkin bir anlatıma, çağdaşlarından farklı bir dinamizm serbestliğine kavuşur. En bilinen tabloları ise “Harman” temalı olan 2 eseri olmuştur.

 

 

 

Türkiye resim sanatının en ünlü ve ilginç sanatçılarından olan Namık İsmail aynı zamanda bir Kafkas yurtseveriydi. Çeşitli Kafkas ve Çerkes göçmen örgütlerinde aktif olarak görevler almış, İstanbul'da ve Berlin'de bu örgütler adına çalışmalarda bulunmuştur. Bunun yanında sosyalist düşünceye yakınlık duyan bir düşünce adamı, gazeteci ve yazardır. Gençliğinden başlayarak edebiyatla ilgilenmiş,"Yeni Mecmua", "Dergah","İleri","Akşam" gibi dergi ve gazetelerde, güzel sanatlarla ilgili ve toplumsal içerikli çok sayıda yazılar, hikayeler yayınlamış, desenler çizmiştir. Türkiye'de sanat hareketlerini özendirme ve sanatçıları koruma gayesiyle, inşa edilecek devlet binalarına resim ve heykel türünde sanat eserleri konmasını sağlayacak ilk yasal çalışmalara da o önderlik etmiştir. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nca 1931 yılında yayınlanan "Mikel Anj" kitabının yazarıdır.

Sanatla kalın…

 

 

 

 

 

 

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Şenol SAK Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları