120x600

Alemdar inşaat

05-09-2015 EĞİTİM

Yerel medya güçlenirse demokraside güçlenir

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Medya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen eğitim seminerlerinin 77.’si Zonguldak’ta gerçekleştirildi.Toplantıda dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Yerel basını güçlenmesinin demokrasinin güçlenmesini sağladığı noktasında birleşildi. Toplantıya 100'ü aşkın gazeteci katıldı.

Yerel medya güçlenirse demokraside güçlenir
Bİ tur

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung’un (KAS) ortaklaşa düzenlediği 77. Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi Eğitim Semineri; Zonguldak, Bartın, Düzce ve Bolu ile çevre il ile ilçelerden çok sayıda gazetecinin katılımıyla gerçekleştirildi. Dedeman Otel’de düzenlenen seminere; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Önceki Başkan Orhan Erinç, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sayman Gülseren Ergezer Güver,  Genel Sekreter Yardımcıları Niyazi Dalyancı ve Ahmet Özdemir,  Yönetim Kurulu üyeleri İhsan Yılmaz ve Göksel Göksu, Hukuk Danışmanı avukat Gökhan Küçük, Konrad Adenauer Stiftung (KAS)  Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop’un da aralarında bulunduğu çok sayıda gazeteci katıldı.

 

 

ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLER ANILDI

 

Tören, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşları, basın emekçileri ve basın şehitleri için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in üstlendiği seminerin açılış konuşmalarını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop,  Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir yaptı.

BAŞKAN OLCAYTO:  MUHBİRLER TOPLUMUN BOZULMASINA YOL AÇIYOR

 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, “Türkiye’de, hem sosyal açıdan hem de göçlerin getirdiği sıkıntılar dolayısıyla zor koşullar yaşanıyor. Nereye baksanız; ölümler, yaralanmalar, göç eden insanların perişan hallerini görüyorsunuz. Son günlerde sosyal medyada bir çocuğun fotoğrafı var. Fotoğrafın yayınlanmasının etik olup olmadığı soruluyor. Yayınlanmaması gerekiyor; ama o fotoğraf söylenebilecek pek çok şeyi söylüyor. O nedenle yayınlanmasını normal görmek gerekiyor. Gazetecilik neredeyse 8-10 yıldır büyük bir baskı altında. Hem sansür, hem oto sansür, onun dışında düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller  gazeteciliğin yapılmasını güçleştiren faktörler. Bu faktörlere eklenecek başka şeyler de var. Bizden kaynaklanan şeyler de var. Bir kere biz birlikteliğimizi kaybettik. Karşı kamplara bölündük. Gazeteciler birbirine artık selam bile vermiyor. Eskiden böyle değildi. Farklı görüşe sahip gazetede çalışan gazeteciler, gazeteden çıktıktan sonra beraber oturur, konuşurlardı." dedi.

 

ZONGULDAK BELEDİYE BAŞKANI MUHARREM AKDEMİR: YEREL BASININ GELİŞMESİ İÇİN YEREL YÖNETİCİLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR

 

Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, şunları dile getirdi: “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Konrad Adenauer Stiftung ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Medya Projesi çerçevesinde hayata geçirilen eğitim seminerlerinin 77.’sinin ilimizde gerçekleşmesi bizim için bir onurdur. Yerel yöneticiler olarak; yerel basının daha da gelişmesi ve büyümesi adına hepimize büyük işler düşüyor. İlimizde yer alan meslek örgütleri üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışmaktadırlar. Bu seminer; gazetecilerin daha iyi yetişebilmeleri, kendilerini daha iyi donatabilmeleri, objektif, dürüst bir şekilde haberlerini yapabilmeleri, yerel basının sorunlarının çözülebilmesi için katılımcıların kendilerini yetiştirmelerine imkan sağlayacaktır. Ben, bir eğitimci olarak seminerlerin, paylaşımcılığın, düşüncenin ortak akılla yürütülmesinin çok önemli olduğunu, her seminerin de katılımcılara çok büyük katkı sağladığını düşünüyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Gazeteciler, gördüklerini, bildiklerini, düşündüklerini tüm samimiyetle ifade etmelidir.”

 

 

 

A’DAN Z’YE HABERCİLİK TARTIŞILDI

 

Açılış konuşmalarının ardından konusunda uzman gazeteci, akademisyen ve hukukçular tarafından mesleki konuların ele alındığı oturumlara geçildi. İlk oturumun moderatörlüğünü TGC Zonguldak Temsilcisi Atilla Öksüz üstlendi. Oturumda; TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş “Gazetecilikte Dayanışma”;  TGC Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı “Haber Yazım Teknikleri”; TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu  “Medyada Cinsiyetçi Dil”;  TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve A Haber Şef Editörü İhsan Yılmaz “Televizyon Haberciliği”  başlıklı konular hakkında katılımcılara bilgi verdi.

 

 

 

SİBEL GÜNEŞ: GAZETECİ ŞİDDETİ HAKLI GÖSTEREMEZ

 

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş “Gazetecilikte Dayanışma” başlıklı konuşmasında şunları dile getirdi:Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, gazetecilerin yol haritasıdır. Bildirgede, “Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını (veya inançsızlığını) doğrudan saldırı konusu yapamaz. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz” deniliyor.Gazetecilik mesleği son 10 yıldır ağır bir baskı altında. Yerel medyadan yaygın medyaya yönelik yoğun bir baskı söz konusu. Sadece bizim gazetecilik meslek örgütlerinin değil tüm uluslararası meslek örgütlerinin de bunu doğrulayan bilgi paylaşımları var. 2010 yılında Türkiye’de basın özgürlüğü sorunu olduğunu kimse yüksek sesle söylemezdi. 2010 yılında 94 meslek örgütü bir araya gelerek Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) kuruldu. Türkiye’de hukukun izin verdiği koşullarda büyük bir dayanışma göstererek; gazetecilik meslek örgütleri yan yana durmayı başardı. Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü sorunu olduğunu gündeme taşımayı el birliğiyle başardık. Tek tip gazetecilik anlayışını iktidarın tercih ettiğini görüyoruz. Basın toplantıları dönemi bitti. Yerel yöneticiler, soru sorulabilecek basın toplantısı yapmayı tercih etmiyor. Gazetecilerin soru sorması ortadan kaldırılır durumda.


NİYAZİ DALYANCI: HABERDE BİLMEDİĞİNİZ SÖZCÜĞÜ KULLANMAYIN

 

TGC Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı “Haber Yazım Teknikleri” konusunu örneklerle anlattı. Niyazi Dalyancı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti:“Demokratik sistemde ülkeleri yöneten yasama, yürütme, yargı erklerinin işlerini doğru dürüst yapıp yapmadıklarını izleyecek olan dördüncü kuvvet basındır.  Bunda amaç, halkın doğru seçim yapabilmesi için kendisini yönetenler hakkında doğru bilgi edinmesidir. Medya, gerçeklerle halkın arasında köprü kurar. Haber, kimi kişilerin yayımlanmasını istemedikleri bir şeydir. Gerisi reklamdır. Her okuduğumuz habere böyle bakarsak daha iyi değerlendirebiliriz. Haber yazarken de bazı altın kuralları unutmamak gerekiyor. Örneğin, habere alıntıyla başlamayın. Haberin özüne giriş paragrafında yer verin. Yorum katmayın. Cümlelerin edilgen değil etken çatılı olmasına dikkat edin. Haberi de soruyu da sözcüklere boğmayın. Klişe sözlerden kaçının. Basın toplantılarında ve röportajlarda soru sorarken; konuya hakim olun. Soru basit ve tek konuya odaklı olsun. Çanak soruların okuru ve izleyiciyi aydınlatmakta yararı yok. Muhabir kendi görüşünü kendine saklamalı. Bir cümledeki bilgilerin, başka cümlelerdekilerle çelişmemesine dikkat etmek gerekir.”

GÖKSEL GÖKSU: TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNE DUYARLI HABERCİLİK YAYGINLAŞMALI

 

TGC Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu  “Medyada Cinsiyetçi Dil”  başlıklı sunumunda şunları söyledi:“Türkiye’de gazetecilik açısından zor bir süreçten geçiyoruz. Basın dünyası ortadan ikiye bölünmüş durumda. Ortada duran reel gerçeklik, hangi taraftan bakılıyorsa o kalıbın içine sokuluyor. Haberin aktörleri buna göre değişiyor.  Bulunduğumuz yerden aynı olguya bakıyoruz. Aynı olguyu farklı şekillerde değerlendirdiğimiz günlerden geçiyoruz. Bu olguya bir de sosyal medya eklenmiş durumda. Masa başı haberciliğini geride bıraktık. Gazete okuyan bir kuşakken televizyon haberciliğine geçtik. Ana haber bültenini beklerken zamanla haber kanalları kuruldu. Her saat haber vermeye başladılar. Şimdi haber kanalları da geride kaldı. Sosyal medya çağındayız. Çok hızlı bilgi akışı var ama aynı şekilde son derecede bilgi kirliliğinin olduğu bir süreçten geçiyoruz. Haber trafiğinin yaşandığı süreçte, medyada eril dili değiştirelim istiyoruz. Son dönemde; kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet ile ilgili gazetelere yansıyan verilere baktığımız zaman ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Onunla nasıl baş edileceğini maalesef net bir şekilde veremiyoruz. Gazetecileri, sokaktaki insandan ayıran bir şey olmalı. . Mesajı düşen olayın kendisi değil biziz. Bizler onun toplumla olan bağını kuruyoruz. Haberi nasıl verdiğimiz önemli. Şiddeti normalleştirmemeliyiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı haberciliğin yaygınlaşması gerekiyor. Pornografinin dilini ödünç almaktan, şiddete estetik boyut katmaktan vazgeçilmeli. TGC çatısı altında kurulan Kadın Komisyonu bu konuda çalışıyor, sizin de desteklerinizi bekliyoruz.”


 SEMİNER İKİNCİ OTURUMLA DEVAM ETTİ

 

Seminerin ikinci oturumunda, Hürriyet Seyahat Eki Yayın Yönetmeni Serkan Ocak “Çevre Haberciliği”; Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli “Sosyal Medya ve Gazetecilik”; Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura “Gazetelerde Okur Temsilciliği”, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük “Haber ve Hukuk”  başlıklı konuşma yaptı. Bu oturumun moderatörlüğünü TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver üstlendi.

SERKAN OCAK:  BUGÜN GELİNEN NOKTADA, HERKES ÇEVRECİ OLMAK ZORUNDA

 

Hürriyet Seyahat Eki Yayın Yönetmeni Serkan Ocak “Çevre Haberciliği” konusunu Türkiye’den örnekler vererek anlattı.  Gazetecilerin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek konuşmasına başlayan Ocak, şöyle dedi: “Bugün her şey çevre ile ilgili. Yeryüzünü hızla tüketmeye başlıyoruz. Mevcut kaynaklarımız yetmiyor. Mevcut insanlara bir yılda yetmesi gereken dünyayı biz daha hızlı harcıyoruz. Ben bir gazeteci olarak şöyle düşünüyorum.  Haberleri yaparken en aklıselim, akademik insanları bulup, doğru olup olmadığını soruyoruz. Bilimsel gerekçelerle konunun bütün yönlerini yansıtmaya çalışıyoruz. Bugün gelinen noktada, herkes çevreci olmak zorunda. Çevre ile ilgileniyorum diyorsanız sisteme karşı olmak zorundasınız.  Çevre gazeteciliği, uzmanlaşılması gereken bir alan.  Maalesef basınımızın en önemli sorunu eğitim. Kendimizi sahalarda eğitiyoruz. Eğitime önem vermeliyiz.”

MUSTAFA KULELİ: GAZETECİNİN GÖREVİ DEĞİŞTİ

 

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli “Sosyal Medya ve Gazetecilik”  başlıklı sunumunda gazeteciliğin geleceği konusuna değinerek şunları söyledi:"Yeni medyayı hakkında nasıl konuşacağımızı henüz kestiremediğimiz medya olarak tanımlayabiliriz. Hep merak ederek, daimi araştırma yaparak, sorgulama yaparak yeni medyacı olabiliriz. Eskiden bilgeliğin sembolü mum vs. gibi araçlardı. Bu çağda gözümüz kamaşıyor. Her şey bilgi. Artık insanlar güneş gözlüğü istiyor. Gazetecilerin görevi artık aydınlatma değil; karartma. Güneş gözlüğü örneğinde olduğu gibi bilginin doğrusunu, özünü vereceğiz. Analiz yapacağız. Basitleştireceğiz. Veri gazeteciliği yapacağız. Verileri görselleştireceğiz. Aramaya devam edeceğiz. Bu bir süreç. Algılarımız hep açık olacak. Umutsuz olmayacağız. Yeni döneme de adapte olacağız.”

 BELMA AKÇURA: DOĞRU BİLGİYE ULAŞMAK İÇİN GAZETECİLİĞE İHTİYAÇ VAR

 

 Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Belma Akçura “Gazetelerde Okur Temsilciliği” hakkında şunları söyledi: “Gazetecilik hiçbir zaman ölmez. Gazetelerin okurları değişecek. İnternet medyası o kadar çok yalan haber üretiyor ki, okur bir süre sonra daha doğru bilgiye ulaşmak için tercih hakkını kullanacak. Okur, gazetelere bu amaçla yönelecek. İnternetteki haberlere baktığımız zaman; haberlerin bir bölümü gazetelerden. Gazetelerdeki haberlerin de bir bölümü internetten. Dolayısıyla birbirini besleyen iki ana unsurdan birini, 10 yıl sonra toprağa gömmek çok adil olmayacak. Yazılı basın da devam edecek. Dünya değişiyor. Dünyanın değişiminde medyanın çok önemli bir rolü var. Bu değişimi medya etiği açısından; bir haberin kamuoyunda nasıl bir algı yarattığı, algının nasıl beslendiği gibi sonuçlarıyla da ilgilenmemiz gerekiyor.”

 

OLCAYTO :7 BİN GAZETECİ İŞSİZ

 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin KAS ile ortaklaşa düzenlediği 77. Yerel Gazetecilik Semineri’nin 2. gününde konuşan TGC Başkanı Olcayto, “Türkiye’de şu anda 7 bin gazetecinin işsiz. Sendikalaş örgütlenme yetersiz. Bu nedenle yeterince mücadele edilemiyor. Meslektaşlarımızı sendikalı olmaya ve örgütlü davranmaya davet ediyoruz” dedi.

 

SEMİNER 3. OTURUMLA DEVAM ETTİ

 

Seminerin ikinci gününde gazetecilikte örgütlenmeden medya siyaset ilişkisine kadar pek çok konuya mercek tutuldu. Seminerin üçüncü oturumunda Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı ve Yazarı Orhan Erinç “Medya-Siyaset İlişkisi”; Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş “Gazetecilikte Örgütlenme”;  TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir “Medya ve Yöre Kültürü”; Gazeteci, Ressam ve Sanat Tarihçisi Gürol Sözen “Kent, Sanat ve Medya” konuları hakkında bilgi verdi.  Oturumun moderatörlüğünü Ereğli Önder Gazetesi Editörü ve Köşe Yazarı Eyüp Bektaş üstlendi.  Tören, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.  




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER EĞİTİM HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları