120x600

Alemdar inşaat

13-07-2017 SANAT

"Sanat Güneşi" Abant'ı Mesken Tutmuştu

Türk Sanat müziğinin dev ismi Zeki Müren 60'lı ve 70'li yıllarda Abant'ı mesken tutmuştu. Abant'a olan sevgisini yaptığı desen çalışmalarına da yansıtan Müren, ilimizde hiç bir zaman konser vermemesine rağmen Boluluların gönlünde taht kurmasını bildi.

Bİ tur

Türk Sanat Müziğinin efsane ismi Zeki Müren 60'lı ve 70'li yıllarda Bolu'ya gelerek özellikle Abant'a gidiyordu. Dönemin en iyi motellerinden biri olan Çizmeci Motel'de sık sık kalan Zeki Müren, şoförü ve korumasıyla birlikte Abant'a giderek uzun geziler yapıyor ve Abant'ın güzelliklerini yaptığı desen çalışmalarına yansıyordu. Bolu'ya geldiği zamanlarda kaldığı Çizmeci Motelde zaman zaman misafir de kabul eden Müren'e böyle günlerin birinde bir öğretmenin kendisiyle görüşmek istediğini ilettiler. Motelin lokanta bölümünde kendisini bekleyen bayan öğretmenle görüşen Müren'e  kimsesiz çocuklar yararına bir konser verilmesi teklif edildi. Bu teklife program yoğunluğu nedeniyle olumsuz cevap vermek zorunda kalan Müren bayan öğretmenin ısrarları karşısında şu cevabı verdi; "Madem bu kadar ısrar ediyorsunuz, isminizi, adresinizi ve istediğiniz yardım miktarını bir kağıda yazarak lobiye bırakın. Bende adınıza bir çek keseyim. Size ancak böyle yardımcı olabilirim." Aynı dönemde  Saray sinemasında da konser vermesi için organizatörler tarafından ciddi teklifler yapılan Müren bu tekliflere de program yoğunluğu nedeniyle olumsuz cevap vermek zorunda kaldı. 

 

 

Türk Sanat müziğinin bir numaralı ismiydi...

 

"Sanat Güneşi" ve "Paşa" olarak anılan Zeki Müren, Klasik Türk müziğinin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir. Sanata olan katkılarından dolayı 1991 yılında "Devlet Sanatçısı" unvanıyla ödüllendirilmiş, Türkiye'de verilmeye başlanan Altın Plak Ödülü'nün de ilk sahibi olan sanatçı müzik yaşantısı boyunca altı yüzü aşkın plak ve kaset doldurmuş üç yüzü aşkın şarkı bestelemiştir. Bursa'nın Hisar semtinde, Ortapazar Caddesi'ndeki 30 numaralı ahşap evde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Üsküp'ten Bursa'ya göç etmişti. Babası kereste tüccarıydı. Henüz ilkokuldayken yeteneği öğretmenleri tarafından keşfedildi ve müzikli okul müsamerelerinde baş rolleri oynamaya başladı. Ortaokulu yine Bursa'da, Tahtakale'deki 2. Ortaokulda tamamladı. Ortaokulu bitirdikten sonra babasına İstanbul'a gitme arzusunda olduğunu açıkladı ve onun da onayıyla İstanbul Boğaziçi Lisesine yazıldı. Bu okulu birincilikle bitirdi. Olgunluk imtihanlarını pekiyi dereceyle verip İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (şimdiki Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun oldu. Desen çalışmalarını öğrencilik yıllarından başlayarak pek çok kez sergiledi.

 

 

İlk radyo konserini 1 Ocak 1951'de verdi

 

 

Zeki Müren, Bursa'da tamburi İzzet Gerçeker'den aldığı solfej ve usul dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949'da, Boğaziçi Lisesi'nde okurken sinema yönetmeni ve yazar Arşavir Alyanak'ın babası Agopos Efendi ile bir başka hocası Udi Krikor'dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli'den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan'dan, Sadi Işılay'dan, Kadri Şençalar'dan faydalandı. 1950 yılında henüz üniversite öğrencisiyken TRT İstanbul Radyosunun açtığı ve 186 adayın katıldığı solist sınavını birincilikle kazandı. 1 Ocak 1951'de, İstanbul Radyosunda canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi. Bu konserde kendisine eşlik eden saz ekibi Hakkı Derman, Serif İçli, Şükrü Tunar, Refik Fersan ve Necdet Gezen'den oluşuyordu. Konserden sonra Hamiyet Yüceses stüdyoyu arayarak kendisini tebrik etti. O yıllarda TRT Ankara Radyosu Anadolu'da en çok dinlenen radyo idi ve İstanbul Radyosu Anadolu'dan net olarak dinlenemiyordu. Aynı hafta klarnet sanatçısı Şükrü Tunar Müren'i Yeşilköy'deki kendisine ait plak fabrikasına götürerek yine kendi eseri olan "Muhabbet Kuşu" şarkısını plağa doldurttu. Bu plak sayesinde Müren tüm Anadolu'da tanındı.

 

 

Royal Albert Hall'da sahne alan ilk Türk sanatçı oldu

 

Zeki Müren, bu başarılı ilk konserden ve plak çalışmasından sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak eserler seslendirmeye başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. İlk sahne konserini 26 Mayıs 1955 tarihinde verdi. Genellikle kendi dizayn ettiği sahne kıyafetlerini giyiyordu. Saz heyetine tek tip kıyafet giydirmek ve T podyum kullanmak gibi çeşitli yenilikler getirdi.Maksim Gazinosu sahnelerinde aralıksız 11 yıl Behiye Aksoy ile dönüşümlü olarak sahne aldı. 1976'da Londra'daki Royal Albert Hall'da konser vererek bu mekânda sahne alan ilk Türk sanatçı oldu.

 

 

Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü "Manolyam"  ile kazandı

 

 

Zeki Müren 600'ü aşkın plak ve kaset doldurdu. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar'ın "Bir Muhabbet Kuşu" güfteli şarkısıdır. Müren 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü kazandı.Zeki Müren, başarılı yorumculuk ve oyunculuk kariyerlerinin yanı sıra yüksek eğitimini aldığı desen tasarımına da devam etti. Sahne kıyafetlerinin pek çoğunu kendisi tasarladı. Resimle de uğraşan Müren öğrencilik yıllarından itibaren gerek desenlerini, gerekse resimlerini pek çok ilde sergiledi. 1965 yılında 100'e yakın şiirinin yer aldığı Bıldırcın Yağmuru adlı şiir kitabını çıkardı. Bu kitabında yer alan şiirlerinden bazıları Pembe Yağmurlar, Bursa Sokağı, İkinci Sadık Dost, Çim Makası, Son Kavga, Bu Bestecikler Sana, Alınyazım, Kazancı Yokuşu ve Kendimi Arıyorum' dur.

 

Tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bıraktı

 

 

Zeki Müren hayatı boyunca hiç evlenmedi. 1950'lerin Türkiye'sinde alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı. Mesleğe başladığı ilk yıllarda daha sıradan kıyafetler ve saç stilleri taşımasına rağmen ileriki yıllarda kadınsı kıyafetler, saç modelleri ve makyajı ile sahnelerde yer aldı.Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı nedeniyle hayatının özellikle son 6 yılında sahne hayatından ve medyadan uzaklaştı. Bodrum'daki evinde inzivaya çekildi. Bu dönemi "kendini dinlemek" olarak tarif eder. 24 Eylül 1996 günü, TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi büyük bir halk kalabalığının katıldığı büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa'da Emirsultan Mezarlığı'ndadır.Vasiyetinde tüm mal varlığını Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bıraktı. 2013 yılına kadar en az 2251 üniversite öğrencisi Zeki Müren'in yardımlarıyla TEV'den eğitim bursu aldı. Ayrıca TEV ve Mehmetçik Vakfı, 2002 yılında Bursa'da Zeki Müren Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi'ni yaptırdı. Bu okulda sanatın birçok dalı ile ilgili eğitim halen verilmektedir.

 

 

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER SANAT HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları