Küpçü; ‘Bunun üzerinden siyaset üretenlerin derdi; bu milleti hızlı trene bindirmek değil’
Ak Parti Bolu milletvekili Fehmi Küpçü bugün bir basın toplantısı yaparak yüksek hızlı tren projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Ak Parti Bolu milletvekili Fehmi Küpçü yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Her türlü görüşü ve anlayışı kıymetli görüyoruz. Fakat dün, algı anlamında, Güney Çevre Yolu ile ilgili Aladdin Yılmaz’ın hizmetlerinin yanında olup, beraber yol yürüyen, hatta şu an ki Belediye Başkanımız olan Tanju Özcan’ın meclis döneminde elini kaldırıp imar planlarının revizyonuna katkı veren siyasal anlayış bugün, bir yasak ve algı üzerinden hareket edip kamuoyu ile paylaşıyorlar. Bunu söyleme sebebimiz, anlamlı gördüğümüz sivil toplum örgütlerinin ve siyasal anlayışların bu milletin hayalleri üzerinden algı adına yapmaya çalıştıklarını Bolu halkı ile paylaşmaktır. Teknik ve fiziki imkânsızlıklar olmadığı müddetçe YHT’nin Bolu’dan geçmesi muhtemeldir. Yüksek Hızlı Tren, Ankara ile İstanbul arasını tez zamanda, çok mola vermeden birleştirmeyi amaçlayan bir proje. Bunun üzerinde çalışılıyor. Güzergahı ile ilgili, halihazırdaki güzergah; Nallıhan-Çayırhan-Taşkesti. Tarım arazisi olarak “Bolu’yu bölmeyelim” diyen siyasal anlayış ve sivil toplum örgütleri, YHT, Bolu’yu böler mi bölmez mi tartışmasına hiç girmiyor. Bugün buna destek verip 10-20 yıl sonra da fikirlerini değiştirecek kadar da fütursuz davranacaklarını tahmin ediyoruz. Biz, buna ilişkin AK Parti ailemizle beraber Ulaştırma Bakanlığı’na defalarca gittik. Hatta bölge milletvekillerini de dinleyerek nedir, ne değildir öğrendik. Birinci sorun; teknik ve coğrafi olarak eğimle ilgili bir sıkıntı var. Eğer bu aşılırsa, Bolu ve ilçe merkezli bu güzergahın kullanılmasını Düzce ile beraber istiyoruz. 16 yıldır yapılamayan Bolu Dağı tünelinin 4 yılda bitiren iktidar, Allah’ın izniyle teknik ve fiili imkânsızlık olmadığı müddetçe bu proje ile ilgili çalışmasına devam eder”. Biz, milletimize imkânsızlık ve hayaller satmıyoruz. Bunun üzerinden siyaset üretenlerin derdi; bu milleti hızlı trene bindirmek değil, kendi istikballeri ile ilgili siyasi hızlı trene binmektir. Biz, siyasetin hakikat ve samimiyet istediğini düşünüyoruz”
