Kıbrıscık Belediyesi verilen sözlerin tutulmasını bekliyor
Kıbrıscık Belediye Başkanı Emin Tekemen küçük bir ilçede gerçekleştirdiği üretim ve hizmet devrimini tüm yönleriyle Bolu Objektif haber sitesine anlattı. "Gölge etmesinler başka ihsan eylemem" diyen başkan Tekemen ilçelerindeki TOKİ arsalarından, Kıbrıscık yoluna kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Emin bey, Kıbrıscık Ovacası, Kıbrıscık Belediyesinin desteğiyle hayat buluyor. Bu konuda ciddi bir çalışma yaptığınızı biliyoruz. Gelişmeler hakkında sizden bilgi alabilir miyiz?
Seçimden sonra bir vatandaşımız geldi. Kıbrıscık Ovacası ile ilgili çok güzel çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Fakat bulunduğu bölgede su ihtiyacı var. Bir gölet ihtiyacı olduğunu belirtti. O bölgeye gidip incelemelerde bulundum. Gerçekten de çok güzel bir bahçe kurduğunu gördüm. Kendisi bana gerekli yerlere başvuruda bulunmasına rağmen hiç bir yerden beklediği desteği alamadığını belirtti. Bende belediye olarak devreye girdim ve bir kepçe göndererek bir gölet yeri açtırdım. Biz her zaman üreticimizin yanında olmaya gayret eden bir belediyeyiz. Aşı çubuğu gönderip fidanlar yetiştirip bu işin önünü açalım dedik. Sonrasında aşı çubuklarını gönderdik Düzce'ye... Şu anda üretimleri yapılıyor, Fidan'a dönüşecek büyük ihtimalle ve Eylül ayında elimizde olacak. Bu sene 1500 adet. Önümüzdeki yıl ise gelecek olan talebe göre bunun 2 ya da 3 katına çıkacağını düşünüyorum. Çünkü müthiş bir talep var şu anda... Yeterli bahçeler oluşturulursa Kıbrıscık Ovacası gerçekten yerini bulacak. Kıbrıscık Ovacası doğal ortamlarda yetişen bir meyve türü. Ahlat'la Armut arası bir meyve... Genellikle güz aylarında yetişiyor ve kış aylarında da dayanıklı bir meyve. Bolu ve Beypazarı'nda buna müthiş bir talep var. Tüketimi konusunda herhangi bir sıkıntı görmüyoruz. Bu işin daha da genişletilmesi için çaba sarf edeceğiz.
Ata tohumlarına böylelikle sahip çıkmış oluyorsunuz değil mi?
Evet, önemli olan bu. Hedefimiz ata tohumlarına sahip çıkarak ilçemizdeki üretimlerini artırmaktır.
Kıbrıscık Dağ evlerinde şu anda 13 tane ev faal olarak işliyor. Hedefiniz kısa vadede bu sayıyı 15'e çıkarmak. Bunun içinde inşaat çalışmalarını zaten yapıyorsunuz. Buna ek olarak ta ağaçlandırma çalışmalarınız tüm hızıyla sürüyor. 2021 yılı sonuna kadar yapmayı planladığınız çalışmalarla ilgili olarak neler söylemek istersiniz?
Orayla ilgili proje zaten büyük bir proje. Orası küçük bir işletme şeklinde düşünülmüş ve 5 hektarı kiralanmış ama biz maalesef 2 hektarını kullanıyoruz. Çevrilen alan dışında 3 hektar daha yerimiz vardı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Bey ile görüşmemizde 5 hektarlık alanının çevrilmesiyle ilgili olan tel talebinde bulunduk. Sağolsunlar istediğimiz teli gönderdiler. Çalışmalar şu anda başladı teli çekiyoruz. Alanın alt kesimindeki bölge yaklaşık 1, 5 hektarlık bir alan. Burada bir kamp merkezi düşüncem vardı. Mansur bey ile yaptığım görüşmede bunu da iletmiştim. Oraya iki tane pansiyon istemiştim. Kendisi bana bunun yerine 100-150 kişilik bir sosyal tesis yapılmasının daha uygun olacağını söyledi ve "ben orayı boş bırakmam" dedi. Biz bu sözü alarak Ankara'dan geldik. İki hafta önce Habertürk televizyonun da bize de sürpriz olacak bir şekilde bir İngilizce eğitim köyü projesini ortaya attı. Pandemi sürecinde vakaların artması yüzünden randevuların iptal edilmesi yüzünden kendisiyle görüşemedik ama en kısa sürede kendileriyle görüşerek bunu da çözeceğiz. Oraya bir eğitim köyü kurmak gerçekten güzel bir fikir. İlçemize de büyük bir katkı yapacağını düşünüyoruz. Zaman zaman değişik amaçlarla da orasını kullanabileceğimi düşünüyorum. Ben aslında orada dağcılık faaliyetleri ile ilgili bir kamp yeri oluşturmak istiyordum ama bu fikir de bana cazip geldi. Mansur Bey'le en kısa sürede bir araya gelerek bu konuları görüşmek arzusundayım. Sonuçta bu gelişmelerin Kıbrıscık için iyi olacağı kanaatindeyim.
Kıbrıscık Kalsedon taşı için özellikle 2020 yılında ciddi bir atılım yaptığınızı daha önce kamuoyuna duyurmuştuk. 2020 yılında başta İngiltere olmak üzere ülkemizin birçok yerinden taleplerin geldiğini biliyoruz. Daha sonra araya Covid süreci girdi. 2021 yılı içinde Kalsedon taşının pazarlanmasıyla ilgili olarak geliştirdiğiniz projelerinizden bahseder misiniz?
Biz daha önce buna İş-Kur desteği ile sağlanan bir kurs ile başlamıştık. Daha sonra 2 bayan bir usta ile bu kursları kendimiz devam ettirdik. Bu yıl yine İş kur'un desteği ile 17 kişilik bir kursa daha başladık. Tabi üretim hızla çoğalıyor ama tasarım konusunda bazı sıkıntılarımız vardı. O yüzden bir yuvarlama makinesi ekledik atölyeye... O taşın şekillendirilmesi ile ilgili sıkıntılarımızı giderdikten sonra burada çok güzel tasarımlar ortaya çıkacak. Üretim devam ediyor. Pandemi süreci her şeyi altüst gibi bizi de bu konularda bayağı yordu. Piyasalar eski seyrine dönerse pazarlama noktasında herhangi bir sıkıntının olacağını düşünmüyorum. İstanbul ve Ankara'da bu konularda görüşmeler gerçekleştirdik ama pazar yerleri, fuarların kapanması gibi hususlar bizi biraz engelledi. Bu arada İngiltere'den geçtiğimiz yıl bir hemşerimiz ve ortağından bir talep geldi. İlçemize gelerek incelemelerde bulunacaklardı ama pandemi nedeniyle gelemediler. Onlarda bu işe ara verdiler. Yine geçtiğimiz günlerde bir hemşerimiz aracılığıyla yine İngiltere'den başka bir girişimciden de talep geldi. Önümüzdeki günlerde bu işin önünün açılacağını düşünüyoruz. Üretim çalışmalarımızda o anlamda devam ediyor. Pandemi sürecinin gölgesinde süreç ilerliyor.
Halk Ekmek ve Halk Pideyi Ramazan ayı öncesinde Kıbrıscık Halkı ile buluşturdunuz. Belli bir aradan sonra belediye fırını tekrardan faal bir konuma geldi. Halktan da çok olumlu bir reaksiyon aldınız. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Üretmeyen toplumlar çökmeye mahkûmdurlar. Göreve geldikten sonra ilk hedefimiz üretmek üzerine oldu. Seçim çalışmaları sürecinde yerel ekmek üzerine bir projem vardı. İddia ediyorum ki Kıbrıscık ekmek kültürü bakımından Türkiye'nin en zengin bölgelerinden birisidir. O yüzden göreve gelir gelmez bu işe başladık. 1969 yılında yapıldıktan sonra 1 yıl kullanılan daha sonrada kapatılan bir hamam yerimiz vardı. Burayı üretim yerine çevirdik. Kıbrıscık halkının ekmek kalitesiyle ilgili şikâyetleri vardı. Fırıncılara gerekli uyarıları yaptık ama somut bir düzelme olmayınca ekmek üretimine girdik. Ruhsatımızı aldıktan hemen sonra üretime başladık. İlk olarak ramazan pidesi çıkardık. Daha sonra yayla ekmekleri dediğimiz genel ekmek çeşitlerine başladık. Bolu'da bir satış noktamız var biliyorsunuz. Tabii üretmeyince orayı da dolduramadık. Önümüzde günlerde orayı da açmayı planlıyoruz.
Kıbrıscık Belediyesi ile DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. Bu anlaşmanın imzalanmasına bir anlamda öncülük ettiniz. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Benim bildiğiniz gibi sendikal bir kimliğim var. Emeğin hakkını vermek gerekiyor. Oturduk konuştuk. Fazla bir sorunda yaşamadık. Bizler durumu anlattık. Genel bütçe durumunu ortaya döktük. Onlarda ılımlı davrandılar. Çünkü küçük bir belediyeyiz. Gelirlerimiz belli. İmkânlarımız ölçüsünde en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. İki tarafta memnun oldu. İmkânlarımız dâhilinde çalışanlarımızın emeğinin karşılığını verdiğimi düşünüyorum.
Kıbrıscık Halk Kütüphanesine olan kitap bağışları da bir yandan bütün hızıyla sürüyor. Hatta birçok insan size bizzat elden kitap teslimi yapıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Vatandaşlarımızdan ciddi ölçüde kitap bağışı oluyor. Çoğu zaman kitapları kendi elleriyle getirerek teslim ediyorlar. İlçemizde bulunan gençlik merkezinde zengin bir kütüphanemiz var. Bayağı bir kitap topladık oraya... Fakat şu anda pandemi süreci yüzünden aktif olarak kullanamıyoruz. İlçe nüfusunun yaşlı olması nedeniyle de pandemi süreci geçinceye kadar burasını pek açık tutma taraftarı değiliz şu anda. Oradaki kütüphanemiz hemen hemen doldu. Artık kitapları koyacak yer kalmadı. Sonradan gelen kitapları da ilçe halk kütüphanesine aktarıyoruz. Her yaş grubuna göre kitaplar geliyor. Bu kitapları oraya aktarıyoruz. Orada da değerlendiriyorlar. Bu konuda aracı olmaya devam edeceğiz. Kitap bağışçılarımıza da sizin kanalınızla bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.
Son olarak okuyucularımıza gelecekle ilgili olarak vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?
Başta da söylediğim gibi üretmeyen toplumlar çöker, Biz göreve geldiğimiz günden beri hep üretmenin peşinde olduk. Geçen yıl başlattığımız örnek tarım uygulamalarına halkın büyük bir talebi var. O yüzden tekrar orada bir çalışma başlatacağız. İlçemizde arsa konusunda çok büyük sıkıntılarımız var. Bu konuda Vali Bey ile görüştüm. TOKİ'ye 101 parsel arsa devredilmiş bunun haricinde bina yapacak yerimiz yok. Bu durumu Vali beye aktardık. Tapu ve Çevre müdürlüğü ile görüştük. En sonunda Vali bey'in yönlendirmesi üzerine TOKİ'ye müracaat ettik. TOKİ bizi 1 yıl bekletti. 1 yıl sonra gelen cevap " kendi amaçlarımız için kullanacağız" yönünde oldu. Kıbrıscık ilçesinde 101 parsel arazi toplayacak kadar TOKİ' nin ne amacı olabilir? Bunu çok merak ediyorum. TOKİ ilçemizde böyle bir amaçla bir şey yapacaksa buyursun yapsın. TOKİ' ye konuyla ilgili yazıyı da yazdık gönderdik ama herhangi bir cevap gelmedi. Burada amaç nedir? Kıbrıscık ilçesinin önünü kapatmak mıdır? Diğer bir hususta Kıbrıscık yolu ile ilgili... Seben yol ayrımına kadar 35 kilometre yol. Bu yolda yaklaşık olarak 2005 yılından bu yana çalışmalar devam ediyor. 15 yıldır 35 kilometre yolu yapamadık dersem yeridir. Geçen 2019 yerel seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız açık açık Kıbrıscık yolu 1 yıl içinde bitecek diye söz verdi. Ben yetkililerden bir şey beklemiyorum. Sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sözünün yerine getirilmesini istiyorum. Sonuçta Kıbrıscık cezalandırılıyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. İl genel meclisi oylarına bakacak olursanız Ak Partinin oylarının bizim partimizden daha fazla olduğunu görürsünüz. Bu durumda komple Kıbrıscık halkı mı cezalandırılıyor? Yoksa CHP'lileri mi cezalandırıyorlar? Açıkçası bu konularda isyanlardayım. Diğer bir husus şu; Biz küçük bir belediyeyiz. İnanır mısınız bir sürü üniversite mezunu gelerek kapımıza iş talebinde bulunuyorlar. İşsizlik alabildiğine büyümüş durumda... Üretime yönelik destekler tam anlamıyla yerine getirilmiyor, plansız ve programsız yapılıyor o yüzden arkası gelmiyor. Kıbrıscık pirincini coğrafi işaret olarak tescilledik. Güzel bir olay. Gerçekten de tescillenmesi gereken bir üründü. Çünkü çok eskilere dayanan bir tarihi var. Valiliğimiz, Ticaret ve Sanayi Odamız başta olmak üzere herkes bir şeyler yapma gayreti içersine girdiler. Buna çok sevindik. Şu anda yaban hayatı yüzünden Kıbrıscık Pirinci çok büyük risk altında. Belki de 3-5 yıl sonra ekecek vatandaşta bulamayacaklar. Gelin bunlarla ilgili bir takım projeler yapalım. O da yok. Peki, ne yapacağız? Bu kadar emek sarf edilerek tescillenmiş bir ürünü nerede üreteceğiz? Bununla ilgili Avrupa birliği projesi hazırladık. Tarım bakanlığının bir yazısı yüzünden geriye kaldı. Yıllardan beri parayı yollara, köprülere kısacası betona gömüyorlar. Sonuçta milyonlarca üniversite mezunu genç işsiz bir şekilde geziyor. Biz beton mu yedireceğiz bu insanlara? Gençlerin halini gördükçe üzülüyoruz. Belediye kapılarında insanlar iş imkânı arıyorlar. Belediyeler şu anda iş imkânı yaratacak durumda zaten değiller. İstihdam sayısı belli. Bu işe devletin çözüm bulması lazım. Biz zaten gelen vatandaşlarımıza elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. İş-Kur aracılığı ile açılan kursumuzda 17 kişiyi istihdam ettik. Bolu Belediyesi ile mantar kompost tesisi ile ilgili ihalede yapıldı. Ben her iki tarafa da hayırlı olsun diyorum. Gerçekten de ciddi sayıda bir istihdam ilçemizde gerçekleştirilecek. Kıbrıscıklı gençlerimize de burada ciddi bir iş imkânı sağlanacak.
Küçük bir ilçede devrim yapıyorsunuz kısaca...
Evet, zor şartlarda bir şeyler yaratmanın peşindeyiz. En son söylemek istediğim söz; "Gölge etmesinler başka ihsan eylemem" yani TOKİ arsaları olsun diğer hususlar olsun biraz daha toplumun önünü açsınlar. Belediyeler bizim değil, alıp götürmeyeceğiz. Bu ülkenin belediyeleri... O yüzden ayrıştırmasınlar. Hizmet anlayışına siyasi bir çerçeveden bakmasınlar. Herkes işini yapsın.
