

‘’Veremeyeceğimiz cevap ve hesap yoktur, dilediğiniz konuyu, her şeyi sorabilirsiniz’’ diyen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’a Bolu ile ilgili gündemi ilgilendiren çeşitli sorular yönelttik, samimi yanıtlar aldık. Bolu'da kendi döneminde görev yapan 4 vali ile uyum sorunu ve problemler yaşadığını söyleyen başkan Yılmaz; "Bu konuda benim de eksikliklerim olabilir ben özeleştiri yapabilen bir insanım ama Valilerle, siyasilerle çok yakın ve müspet diyaloglar sağlayamamamız yüzünden de bazı projelerin geciktiğini söyleyebilirim" dedi.
Tabiatın Kalbi Bolu, turizm merkezi olacak, turizm kenti olacak sloganıyla çıkılan bu yolda şu an sizce ne kadar mesafe kat edildi?
Bolu Allah’ın doğal güzellikleri cömertçe bahşettiği bir mekan. Coğrafi, konumu itibarıyla İstanbul ve Ankara’nın hemen hemen ortasında. Karayolu açısından da çok sağlam bir ağın içerisinde. İnşallah hava yoluyla bunu takviye edeceğiz ve demir yoluyla da bunu nasıl takviye etmenin çalışmalarını yapıyoruz. Takribi 2- 2.5 saatlik bir oto yol yolculuğuyla da Türkiye’nin 2/3 nüfusuna erişilebilen merkezi konumda aslında bir yer Bolu. İstanbul dediğimiz Osmanlı’nın payitahtıyla Ankara dediğimiz Cumhuriyetimizin başkentinin arasında bir kent. Topraklarını % 55’i ormanlarla çevrili, 140 kadar göleti, gölü olan doğa harikası bir yer. Gelecekte böyle bir yerin nasıl şekilleneceği konusunda bir karar vermek lazım. Sanayi mi olsun, tarım mı olsun bunlar hep tartışıldı. Biz dedik ki burada tarım olmaz, tarımsal arazimiz yeterli değil. Sanayi de istemiyoruz dedik, belediye başkanı olarak, bir siyasetçi olarak sanayiyi istememek çok kolay bir şey değildir. İlk günden beri haykırdık. Mevcut sanayimiz yeter, çevreye zarar vermeyen, seçici sanayiyi kabul ediyoruz dedik. Gelecekte de turizm kenti olsun dedik, işin lokomotifi turizm. Ondan sonra da spor kenti olsun, çünkü doğamız buna müsaittir. Bunu biz söyledik ama biz söyledik, biz dinledik. Şu an artık Bolu’daki insanlar yavaş yavaş Bolu turizm kenti olsun demeye başladı. Bu kadar uzun süreç geçiyor demek ki bu işin doğrusunun anlaşılabilmesi için. Anlatabilmek, anlayabilmek, algılatabilmek için. Türkiye’nin en fazla sıcak su kaynağına sahip olmamıza rağmen etüdü bile Ak Parti dönemine kadar yapılamamıştır. Ben Karacasu’da sıcak su kaynaklarının tespiti çalışmalarında daha önceki Valiyle anlaşamayarak ne tür problemler yaşadığımızı biliriz. Benim o araştırmalardaki asıl amacım, Bolu’yu kışın o sıcak sularla ısıtabilir miyizdi. Ancak Valilerle, siyasilerle çok yakın ve müspet diyaloglar sağlamamamız yüzünden de bazı projelerin geciktiğini söyleyebilirim. Maalesef bugüne kadar olan valilerle çok iyi ilişkiler içinde olamadık. İnsanlar hep kendini haklı görür ama netice itibarı şu ana kadar 4 valiyle uyum bozukluğuyla ayrıldıysak burada ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim.
Bu konuyu biraz açar mısınız?
Biz Bolu sıcak su olarak en zengin yer derken, şu an Sarot, Mudurnu’daki Babas, Borvo, buradaki Narven ve Bolu’daki başlayacak olan Büyük Abant Otel’deki yapacağı turistik tesislerle birden bir patlama dönemine girdik.
"Zahteroğulları Bolu için bir şanstır"
Bunlar 2-3 senelik bir süreçtir. Daha önce ne kendi partimi ne de valileri bu konuda ikna edemedim, en büyük suçlu benim. Hatta kopmalar da yaşadım ama şu an öyle bir avantajlı durumdayız ki bir Valimiz hem Ankara’yı, hem Bolu’yu hem bizleri çok iyi tanıyor, bu çalışmaların içinde bulunmuş bir Valimiz var. Bu konuya baş koymuş bir belediye başkanı var. Şu an hem Ak Parti hem de diğer siyasi muhalefet partilerle uyumlu olduğumuz bir sürece girdik. Önümüzdeki süreç çok büyük bir ivme kazanacaktır bu nedenle.
Başkan Yılmaz'ın, Bolu’daki Suriyelilerden, yeni yapılan inşaatlara ve projede olup da kullanılmayan garajlarına, bonzaiden gençlerin korunabilmesine kadar bir çok konudaki kapsamlı açıklamalarını ilerleyen günlerde www.boluobjektif.com üzerinden okuyabilirsiniz. Bizi takip etmeye devam edin.

