CHP Milletvekili Sarıbal; ‘Kültür ve Turizm Bakanının ziyaretine Bolu Belediye Başkanımız nasıl davet edilmez?
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal haber sitemize Bolu’da iki gündür gerçekleştirdikleri esnaf ve sanayi ziyaretlerini değerlendirdi. Bolu ekonomisinin sorunlarıyla ilgili önemli analizler yapan Sarıbal kente önceki gün Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un geldiğini vurgulayarak “Oraya bakan geliyor. Helikopterle geziyor. Ama o kentin belediye başkanını o sürecin içersine almıyorlar. Haber vermiyorlar, bilgi vermiyorlar, o kentin sorumlusu olan belediye başkanının bundan haberi yok. İktidarın ülkeye, belediyeye, topluma ve açıkçası Bolu’ya bakışını sırf bu açıdan bile çok rahat görebiliriz” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal Bolu’da iki gündür gerçekleştirdikleri esnaf ve sanayi ziyaretlerini değerlendirdi. Sarıbal; “2020 yılı bir taraftan ekonomik kriziyle, bir taraftan COVİD-19 salgını süreciyle, ekonomik ve sosyal krizi en yüksek düzeye çıkarmış durumda. Eğer bir ülkede ekonomik sorunlar varsa orada sosyal sorunların olmaması mümkün değil. Bolu doğal yapısıyla, çevresiyle, bulunduğu coğrafik koşullarıyla ülkemizin en güzel kentlerinden biri. İki gündür Bolu oldukça şanslı. Bir tarafta hükümetin bakanı burada, bir tarafta İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener burada, bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisinin 2020 yılında başlattığı ve bütün illere giden milletvekillerinin ardından Covid süreci ile birlikte sağlık ile ilgili sorunların tartışıldığı ve konuşulduğu bir süreç. Covid 19 süreci ve ekonomik krizin yaratmış olduğu en önemli alanlardan biri olan küçük esnafın sorunları üzerinden daha önce Türkiye genelinde ziyaretler… Şimdi de KOBİ’lerin meseleleri üzerinden Bolu’dayız… Aslında bütün Türkiye’yi Milletvekillerimizle, partimizle, sürekli geziyoruz ve oradan bilgiler almaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Oraya bakan geliyor. Helikopterle geziyor. Ama o kentin belediye başkanını o sürecin içersine almıyor.”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal “Ama şuna değinmeden geçemeyeceğim. 54 bin dekar yani 540 bin dönüm gibi görünen bir orman alanında Turizm Gelişim Bölgesi ilan ediliyor. Oraya bakan geliyor. Helikopterle geziyor. Ama o kentin belediye başkanını o sürecin içersine almıyor. Haber vermiyor, bilgi vermiyor, o kentin sorumlusu olan belediye başkanının bundan haberi yok. Aslında iktidarın ülkeye, belediyeye, topluma ve açıkçası Bolu’ya bakışı buradan belli oluyor” Biçiminde konuştu.
“Bolu’da üniversite öğrencilerine bağlı olan hizmet sektörünün çöktüğünü görüyoruz”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Dün gezdik, bugünde geziyoruz. Küçük ve orta ölçekli işletmeleri geziyoruz. Sorunlarını dinliyoruz. Onların problemlerini dinliyoruz. Gördüğümüz temel problem Bolu’da üniversite kenti olması ve üniversitelerin kapalı olması nedeniyle şu anda kiraya verilen evler, yurtlar, deyim yerindeyse kafeler, restoranlar yani üniversite öğrencilerine bağlı olan o hizmet sektörünün çöktüğünü görüyoruz. Bolu’yu bugün ilgilendiren en temel ve önemli sorunun bu olduğunu görüyoruz. Çünkü 35 bin öğrenci ev kiralıyordu, yurt kiralıyordu, pansiyonlarda kalıyordu. Sonuç itibariyle çok ciddi bir ekonomik katkısı oluyordu.
“İnsanlar önünü göremiyor, karamsarlık var, yarın ne olacağı noktasında tereddüt var”
“Buradan Sanayi’ye geçtiğimizde kullanılmış olan krediler, kredilerin geri dönüşü olması, bugün ihtiyaç duyulan kredilerin kullanılması gibi bir talep ama faizlerin hızla yükselmesi, doların çok ciddi bir prim yapması, ara malların ve ithalata bağlı olanların çok ciddi bir sıkıntı yaşaması… Tüm bunlara rağmen sektörün ayakta olduğunu görüyoruz. Ara malı ve ihracat noktasında bir direnç var ama bütünüyle bakıldığında orada da belirli sorunların olduğunu çok net görebiliriz. İnsanlar önünü göremiyor, karamsarlık var, yarın ne olacağı noktasında tereddüt var. O yüzden yeni yatırımlara girilemiyor. İstihdam büyütülemiyor, bu durumda ciddi bir olumsuzluk olarak ortada duruyor. Sanayicinin gördüğüm en büyük problemi ise daha önce başlamış olan yatırımlara devam etmemesi. Ya da devam ederken maliyetlerin % 50 ya da % 60 artmasından dolayı ciddi bir ekonomik ve finans sorunu yaşaması. Bunu çok net bir şekilde görebiliriz.”
“Beyaz et sektörünün tıkanmasının nedeni iktidarın uyguladığı 18 yıllık yanlış tarım politikalarıdır”
Bütün Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe faizlerin düştüğü dönemde bir anlık bir çıkış yapıldı. Oradan doğru dairelerin bir kısmı satıldı ama tekrar faizlerin yükselmesi ve maliyetlerin artması sonucu şu anda inşaat sektörünün de çok ciddi ve büyük bir şekilde kriz içersinde olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Ama Bolu’nun bizim tarafımızdan tespit edilen en önemli işlerinden biri Türkiye’nin tavukçuluğun yani beyaz et üretiminin bu bölgede olması. Türkiye’nin beyaz et üretiminin % 30’unu karşılayan Bolu’da Beyaz et üreticilerinin bugünlerde çok önemli bir problemi var. Önceki gün resmi gazetede yayınlanarak cumhurbaşkanlığı kararı devreye girdi. Buğday, mısır ve diğer üründe sıfır gümrükle ithalat izni verildi. Bu durum bir taraftan bu sektörün talebi gibi görünse de bütünlüğe baktığımızda ürünlerin çok yüksek fiyatlı olması Beyaz et üreticilerini korkutmaktadır. Bir diğer konuda Covid sürecinde ihracat ve tüketimin kısmen azalması nedeniyle beyaz et stoklarının olması bu sektörün en büyük problemi olarak karşımızda görünmektedir ve bu çok açık. Ciddi anlamda beyaz et sektörünün tıkanmasının nedeni iktidarın uyguladığı 18 yıllık yanlış tarım politikalarıdır. “
“Bolu’da Turizm alanında ciddi sorunlar var… “
“Bolu’da Otelciler ciddi problemler ve sıkıntılar içersindeler. %25 ya da % 30 kapasiteyle çalışıyorlar. Bir kısmının da kapandığını görüyoruz. Beyaz et üreticileri yönünde sıkıntılar var. Üniversiteye dayalı bütün sektörlerde sıkıntılar var. Küçük esnafın ciddi sıkıntısı var. İktidar Covid süresinde ne yazık ki bu kesimlerin kira sorunu, vergi sorunu, stopaj sorunu, kredi sorunu gibi bunlara dair hiçbir sorunda çözüm üretmiş değil. Herkes, kendi kaderi doğrultusunda hareket etmekte. Öz sermayesi olanlar kendini kurtarmakta ve ayakta durmakta… Öz sermayesi olmayanlar ne yazık ki sektörlerini yavaş yavaş terk etmekteler.”
“Bu kriz böyle devam ederse aşağı yukarı bütün sektörler daha da zarar edecek gibi görünüyor”
“Belki de Covid ve ona bağlı ekonomik krizin getirmiş olduğu sonuç şu; Yeni bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemde yine küçük esnaf ve küçük üreticiyi yok eden darmadağın eden bir süreç. Bunun yerine gelecek olan şey; yine emekçinin mağdur olduğu, küçük esnafın mağdur olduğu, küçük üreticinin mağdur olduğu yine maalesef sermaye gruplarının ayakta kalacağı bir süreç gibi görünüyor. Bu kriz böyle devam ederse aşağı yukarı bütün sektörler daha da zarar edecek gibi görünüyor."
