120x600

Alemdar inşaat

09-12-2022 SİYASET

CHP Bolu İl Başkan Yardımcısı ve insan hakları komisyon üyesi Durmuş Bahşi; ‘Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi esas olmalı; var olan hak ve özgürlüklerden geri adım atılmamalı’

CHP Bolu İl Başkan Yardımcısı ve insan hakları komisyon üyesi Durmuş Bahşi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle yaptığı açıklamada İnsan Haklarının evrensel bir değer olduğuna dikkat çekerek; “ İnsan hakları evrensel bir değerdir. Dokunulamaz ve devredilemez” ifadelerine yer verdi.

CHP Bolu İl Başkan Yardımcısı ve insan hakları komisyon üyesi Durmuş Bahşi; ‘Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi esas olmalı; var olan hak ve özgürlüklerden geri adım atılmamalı’
Bİ tur

CHP Bolu İl Başkan Yardımcısı ve insan hakları komisyon üyesi Durmuş Bahşi,  10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Bahşi yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilişinin 74. Yıldönümü. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne, 10 Aralık 1948 günü, oylamaya katılan Türkiye’nin de içinde bulunduğu BM üyesi 48 devletin temsilcileri “olumlu” oy vermiştir. Bildiriye “karşı oy” veren çıkmamış fakat 8 üye devlet, çeşitli nedenlerle çekimser oy kullanmıştır. İkinci Dünya Savaşının sonrasında savaşlardan edinilen acı deneyimler üzerine, ortak bir değerler sistemi oluşturmak amacıyla kurulan Birleşmiş Milletlerin, insan haklarının evrenselliği fikrini temel alan Evrensel Bildirge’yi kabulü, insanlık için büyük bir kazanımdır.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ilk iki maddesinde; “Madde 1 -Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdan sahibidirler; birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 2 - Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka herhangi bir düşünce, ulusal ya da toplumsal köken, servet, doğuş veya başka herhangi bakımdan ayrım gözetilmeksizin bu Bildiride ilan olunan tüm haklardan ve özgürlüklerden yararlanabilir

Ayrıca, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse vesayet altında bulunan, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında uyruğu bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuki veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir,” denilmektedir. Bütün bunlara karşın günümüzde Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanların ırkından, renginden, cinsinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, inancından, etnik kimliğinden, siyasi düşüncesinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri, ülkemizde ve dünya çapında yeterli desteği bulamamaktadır. Aşırı ve kontrolsüz üretim, doğanın dengelerini bozarak doğal afetlerin daha sık yaşanmasına yol açmaktadır. Bugün ülkemizde ve dünyanın değişik bölgelerinde yaşanan deprem, sel, kuraklık vb doğal afetlerin ardından yüz binlerce insan kendi kaderleri ile baş başa bırakılmış, başta yaşam, barınma, beslenme, sağlık, mülkiyet, iş ve eğitim hakkı olmak üzere pek çok hak ihlaline maruz kalmıştır. Yaşam hakkı hiçe sayılarak dünyanın pek çok yerinde askeri darbeler, iç çatışmalar, savaşlar işgaller ve işkenceler nedeniyle çok ağır insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. İnsan haklarının geliştirilmesi ve uygulanması için öncelikle; Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi yönündeki çalışmalar, AB uyum yasaları gereği bir "ev ödevi"nin yerine getirilmesi anlayışı ile değil, aksine hak ve özgürlüklerin bu ülke insanının hakkı, ihtiyacı ve demokrasinin gereği olduğu için yapılmalıdır. Temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi esas olmalı; var olan hak ve özgürlüklerden geri adım atılmamalıdır. Kişi ya da grupların taşıdıkları kimlik, politik görüş ve cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldıkları saldırı ve şiddet, insanlık onuruna yönelik suç fiillerinden sayılmalı, bu konuda yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Örgütlenme ve düşünceyi açıklama özgürlüğünü engelleyen uygulamalara son verilmeli, buna yol açan tüm yasa ve yönetmelikler yürürlükten kaldırılmalıdır. Ülkemizde İnsan haklarına saygının güçlenmesi için, her türlü ayrımcılığı yasaklayan, yurttaşların temel hak ve özgürlükleri, çalışanların ekonomik ve sosyal hakları, doğal çevre ve varlıkların korunması anayasa ile güvence altına alınmalıdır. Çevre ve doğaya zarar verme riski olan yatırımlar için yöre insanının onayı alınmalı; çevre ve doğa koruma ile ilgili idare mahkemesi kararları uygulanmalıdır. İşçilerin ve diğer çalışanların grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklarının önündeki engeller ortadan kaldırılmalı ve güvence altına alınmalıdır. Aynı işte çalışanlar arasındaki eşitsizlik giderilmelidir. İNSAN HAKLARI EVRENSELDİR, DOKUNULAMAZ ve DEVREDİLEMEZ Gelecekte, tüm insanların İnsan Haklarına kavuştuğu günler dileğiyle.




Etiketler :
HABERE YORUM YAZIN

DİĞER SİYASET HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları