120x600

Alemdar inşaat

26-08-2015 SPOR

“Boşu boşuna Boluspor isim yapmadı”

Boluspor’un efsanevi başkanlarından Emin Semercioğlu, VON Otel’de Bolu Objektif haber sitesinin sorularını yanıtladı.

“Boşu boşuna Boluspor isim yapmadı”
Bİ tur

Emin Semercioğlu Abant yolunda bulunan VON Otel’de Boluspor tarihinin en önemli transferleri arasında sayılan Halil İbrahim ve Rıdvan ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. VON Otel işletme müdürü Emir Coşkun’un da katıldığı röportajda Boluspor tarihinin önemli parametrelerine değinen Semercioğlu; “Boluspor’un geçmişine bakarsanız her zaman güçlü ve isim sahibi olduğunu görürsünüz. Örneğin ünlü futbolcu Lefter futbolu bıraktıktan sonra 1967 yılında Boluspor'da antrenör olarak görev yapmıştı. Dönemin ünlü futbolcusu Eusebio’nun  hemşerisi Portekizli Mendoza ve Macar Kuzman Boluspor formasını giymişlerdi. Romen Valeri Neagu gibi çok iyi teknik direktör Boluspor'da görev yapmıştı. Bunun sebebi başkanlık ve yöneticilik yapanların kendi işinden önce bu işe önem vermeleri idi. Kaynaklar çok fazla olmadığı için çok iyi çalışmamız gerekiyordu. Boluspor'da çok fazla parasal kaynak olmadığı için her zaman iyi çalıştı. Futbolcuları yetiştirerek ve her sene bir futbolcu satarak onun parasıyla geçindi” şeklinde konuştu.

 

 

“Halil İbrahim’in transferi yılın olayı olmuştu”

Semercioğlu; “Mesela ben bir dönem Hulki Avlacıoğlu'nun yanında çalıştım. 2'nci başkandım. O dönem biz Halil İbrahim'i 24 Milyon'a Ankaragücü'ne sattık. Galatasaray, Halil İbrahim'i aynı yıl 16 milyon liraya bizden istemişti. Oysa en fazla parayı Ankaragücü vermişti. Hulki Abi, Galatasaray'a vermek istedi. Ben buna karşı çıktım. Ankaragücü'nün Banker Başak kanalıyla verdiği çeki getirdim. 24 milyonluk çeki yönetim kurulu toplantısında masaya koydum. Bana Galatasaray'a söz verildiğini ve sözü bozamayacaklarını ifade ettiler. Süha Özgermi ile Naci Özkaya kulübe geldiler. Onlar Boluspor yöneticileri ile içeri girip konuştular. "Biz bundan vazgeçeriz ama Bolupor Kulübü’ne önden verilen 1 milyonu geri isteriz" dediler. Ben de o çeki masaya koyunca başkana dedim ki, "Başkan bundan vazgeçilebilir, arada 8 milyon fark var. Bu parayı o zaman aramızda toplayalım bu şekilde Galatasaray'a verelim ama aradaki farkı koyamazsanız Ankaragücü'ne verin" dedim. Sonuçta Halil İbrahim Ankaragücü'ne verildi ve 24 milyon para bize 2 sene yetti. Halil İbrahim'in o dönemde  bu görüşmelerden haberi yoktu. Banker Başak ile yapılan transfer görüşmesi Kemal Menekşe'nin otelinde oldu. Kemal Menekşe ile Banker Başak çok iyi ahbaptılar. Görüşme için o dönemde yönetici olan Kemal Menekşe beni aradı. Toplantıya benim gitmemi istedi. O görüşmeye ben gittim. Banker Başak ile konuştum. "Sen bu futbolcu ile görüştün mü?" dedim. "Görüştüm" dedi. Halil İbrahim'i ikna etmek şartıyla 25 milyon lira istedim. Rakam 24 milyona düştü. En sonunda çeki bana verdi. Çeki aldım Boluspor Kulübü’ne gidip çeki masaya koydum. Galatasaray yöneticileri de orada.  Bizden 16 milyon liraya transferi bitirmek istiyorlar. Sonuçta 24 milyon'un 1 milyonunu onlara verdiler. 23 milyon lira Boluspor'da kaldı” dedi.

 

 

“Rıdvan benim dönemimde alındı”

Daha sonra Fenerbahçe formasını giyecek olan “Şeytan” lakaplı Rıdvan’ın transfer hikâyesini de anlatan Semercioğlu; “İzmir Efes otelde yapılan görüşmelerde aralarında Sercan ve Rıdvan'ın da olduğu 5 futbolcuyu ben aldım. Boluspor yönetimlerinde herkes görevini tam yapıyordu. Menajer olayı o dönem yoktu. O yüzden görüşmeleri ekipler halinde bizler yapıyorduk.Bir keresinde lig şampiyonu bile oluyorduk ama hakem Ertuğrul Dilek, Beşiktaş ile oynanan maçta bizi yaktı. Boluspor'un golünü hakem saymadı. Sonra da Beşiktaş karambol faul karışımı hakem destekli golü attı. Eğer Boluspor'un attığı gol geçerli olsaydı Boluspor şampiyon olacaktı. O seneyi 3.’lükle kapattı” diye konuştu

 

 

Her zaman 12 kişiye karşı oynadık”

Semercioğlu; “Boluspor olarak küçük bir ilin takımı olduğumuz için biz maçlarda her zaman 12 kişiye karşı oynadık. Hakemler daha çok karşımızdaki takımları tutardı. Bu yüzden biz 12 kişi ile mücadele etmek zorunda kalırdık. Tribündeki kahrımız ve üzüntümüz bundandır. Hakemlere "Şu maçları doğru düzgün idare edin Boluspor'un oynadığı gerçek futbol ortaya çıksın" derdik. O yüzden bizi yıkanlar hep hakemler olmuştur” dedi.

 

 

“Yelpaze gibi bir takımımız vardı”

Boluspor’u anlatırken sanki o günleri tekrar yaşayan Semercioğlu, İstanbul’da oynanan Fenerbahçe – Boluspor karşılaşmasını şöyle aktardı:  “İstanbul'da Fenerbahçe ile oynadığımız bir maç vardı. Bizde Rıdvan gibi futbolcuların oynadığı dönemdi. Saha da ses yok futbol vardı. Yelpaze gibi bir takımımız vardı. Bizim orta sahamız çok iyiydi. Şiir gibi bir futbol vardı. O maç 1-1 bitti. Son dakikada penaltıdan Selçuk Yula golü atmıştı. Yani boşu boşuna Boluspor isim yapmadı. Boluspor'a gelen futbolcular haklarının yenmeyeceğini bilirler. O yüzden yöneticilerin önerdiği rakamları genelde kabul ederler. Yöneticiler de sözlerini tutmak zorundadırlar. Yoksa bu iş benim işletmemde çalışan birini önce yer temizletip sonra da tazminat vermeden işten çıkartmama benzer. O yüzden insanın hakkını kesinlikle yemeyeceksin. Sporculara karşı Boluspor'un adına yakışan bir şekilde hareket edeceksin. Ona göre yöneticilik yapacaksın. Bunu böyle yaparsan Allah'ta sana yardım eder.”

 




Etiketler :
HABERE YORUM YAZIN

DİĞER SPOR HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları