120x600

Alemdar inşaat

24-12-2019 TURİZM

Bir Bolulunun Gözünden Küba İzlenimleri!

Dünyada ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerler arasında her dönem ilk sıralarda yer alan Küba, her yıl turizm sayesinde önemli bir ekonomik girdi elde ediyor. EğitimAL Bolu direktörü Ayşe Nuray Namdar geçtiğimiz günlerde gittiği Küba’yı Bolu Objektif haber sitesi takipçileri için inceledi ve izlenimlerini aktardı.

Bir Bolulunun Gözünden Küba İzlenimleri!
Bİ tur

Çok uzun zamandır görmek istediğim bir yerdi Küba. Hakkında birçok yazı okuduğum, birçok hikayeler dinlediğim yer. O kadar çok şey anlatıldı ki hakkında. Fakir oldukları, şehirlerinin pis olduğu, özgürlükler ülkesi olduğu, puro saran kadınların şovları vb. bir sürü şey.  Önyargı ile gitmedim. Bizim Ada Seyahat Acentesi’nin kültür turu olarak düzenlediği Meksika-Küba turuna katıldık. 10 günlük bir turdu.

“O mutluluklarını kıskanmamak elde değil”

Küba çok etkiledi beni. Diyorlardı ya fakir bir ülke diye. Tartışılır. Nereden baktığınıza, fakirliği nasıl tanımladığınıza göre değişir. Örneğin, ben hiç fakir olduklarını hissetmedim. Biz sanki daha fakirmişiz gibi geldi. Hatta daha fakiriz. Bunu buraya geldiğimde daha da net anladım. Dediğim gibi nereden baktığınıza bağlı. Evet her şeyimiz var ama tüketim toplumuyuz. Her şeye ulaşabiliriz. Küba ABD’nin ablukası altında, hiçbir şeyleri yok. Bizim standartlarımıza göre internet dahi yok denebilir. Daha bu sene 3G mobil hatlara gelmiş. Ama o kadar mutlular ki. İşte o mutluluklarını kıskanmamak elde değil.

 

 

Okuma-yazma oranı % 99’un üzerinde

 Dünyada kadınların okuma yazma oranının erkeklerden yüksek olduğu bir iki yerden biri de Küba. Kendi kendilerine yetmeyi bilmişler. Tüm toplumsal ihtiyaçlar ücretsiz diyebilirim. Konut ciddi bir sorun olsa da, Kübalılar anayasal olarak konut hakkına sahipler. Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetleri ise tüm Küba vatandaşlarına her düzeyde tamamen ücretsiz. Mahallelerde kurulu olan CDR (Devrimi Koruma Komiteleri) düzenli aralıklarla toplanıyor. Siyasal başlıkların yanı sıra mahallenin ihtiyaçları, sorunları ve mahalle gündemleri üzerine toplantılar düzenliyor. Mahalledeki aşı kampanyalarından seçimlerde adayların belirlenmesine değin meseleler bu komitelerde ele alınıyor. Şeker hastalığının belli bir tipini yenmişler. Şeker kamışı üretimi ve şeker tüketimi çok yaygın olmasına rağmen. Artık kimse şeker kaynaklı kangren ya da başka bir hastalık yaşamıyor. Kanserin belli türlerine tedaviler geliştirmişler. Özellikle akciğer kanseri tedavisinde çok iyiler.

 

 

Küba’da tecavüz yok, taciz yok

Eğitime çocuklar kreş yaşına geldiği anda başlanıyor. Mahallelerdeki ana-sağlık biriminde çocuklar daha ergenlik çağına girmeden cinsel eğitimlere başlanıyor. Bu yüzden tecavüz yok, taciz yok. Ana sağlık biriminde toplumun her kesimine dönük faaliyetler ve eğitimler mevcut. Gençler, yeni evlenecek çiftler, hamilelerin takibi, sağlık açısından risk taşıyan hamileler, özel diyeti olanlar, doğum sonrası bakım vb. her türlü hizmete karşılık veren bu kurum da diğer sağlık hizmetleri gibi ücretsiz. Doğum öncesi 3 ay doğum sonrası 11 ay anneye doğum izni var. Yakın geçmişte babalar için de aynı iznin verilmesi konusunda bir yasa onaylanmış.  Yaşlılar ve kimsesizler için aşevi gibi mekânlar var. Orada yemeklerini yiyorlar. Trinidad’da bir tanesini görmüş olduk.

 

 

“Milletvekilleri ve bakanlar ayrı bir maaş almıyor”

Siyasal hayat bizim bildiğimizden ve tecrübe ettiğimizden çok farklı. Öyle bizdeki gibi milletvekilleri ve bakanlar ayrı bir maaş almıyor. Siyasetçilik diye bir meslek yok yani. Herkes kendi işine devam ediyor. Kendi işinin yanı sıra da devlet ve halk için çalışıyorlar. Yani esas olan gönüllük! Bir tek devlet başkanı ve meclis başkanı mevcut işlerinden ücretli izinli sayılıyorlar ve ona göre maaş almayı sürdürüyorlar. Seçimlerde adayların belirlenmesi aşağından yukarı gerçekleşiyor. Yani mahalle komitelerinden başlayarak adaylar seçiliyor ve o adaylarla seçime gidiliyor. Seçilenler iyi hizmet vermediği takdirde yine kendi seçmenlerinin talebi doğrultusunda görevlerinden alınıyor. Bu hak Küba halkı tarafından aktif şekilde kullanılıyor.

 

 

“Çalışmak isteyen herkese iş var. Okumak isteyen herkes de okuyabiliyor”

Küba’da bahşiş olayı çok yaygın. Sokak sanatçılarına bahşiş verdiğiniz takdirde fotoğraf çekebiliyorsunuz. Ya da gösterilerini izliyorsanız küçük de olsa bir bahşiş vermeniz gerekiyor. Tuvaletlere girerken de bahşiş veriyorsunuz. Bahşiş karşılığında size tuvalet kâğıdı veriliyor. İlk etapta tuhaf geldi ama düşünce kâğıt israfı için güzel bir yöntem. Tuvaletler pis denilmişti. Ama yollardaki tuvaletlerimizi düşündüğümde hayır tuvaletleri de pis değil. İsterseniz size fazla tuvalet kâğıdı da veriyorlar. Bahşiş bir şekilde para kazanma yöntemi haline de gelmiş.  Bu arada iki tip para birimi var: Konvertibl peso (CUC) ve ulusal peso (CUP). 1 CUC yaklaşık 24-25 CUP. CUC’un Amerikan Doları karşısında değeri ise sabit. 1 CUC 1 Amerikan Doları.  Anlatılanların aksine her iki para birimi de hem turistler hem Kübalılar tarafından serbestçe kullanılabiliyor. 1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecine paralel “Özel Dönem” adı verilen süreçte Küba’nın karşılaştığı sorunlara çözümlerden biri olarak geliştirilmiş ikili para sistemi.  Örneğin yumurtanın tanesi 0,25 Kuruş bizim paramızla. Son dönemde Trump politikaları ile Küba’ya dönük ablukanın sıkılaşması neticesinde ciddi bir enflasyon ortaya çıkmış durumda. Kübalılar artan fiyatlarla mücadele etmek zorundalar. Kamu çalışanları içinde en yüksek parayı kazananlar hekimler. Kimi ek ödemelerle vs. 35 CUC.

 

 

“Bir doktorun maaşını bir gecede gömdük”

Bir akşam rehberimiz Javier’den bizi eğlence mekânına götürmesini istedik. Küba’nın meşhur müzik grubu Buena Vista Social Club mensuplarının da sahne aldığı bu kulüpte program ücreti kişi başı 30 CUC idi. Yani bir doktorun maaşını gömdük bir gecede. Tur liderimiz Aytek Bey’e Kübalılar gelmek isterlerse bu mekânlara nasıl gelecekler diye sordum.  Aytek Bey de Küba’da yerelliklerde Casa de la Trova, Casa de la Musica gibi Kübalılar için ücretsiz denecek kadar ucuz devlet mekânları olduğunu, yine turistlere dönük paralı pek çok kültürel etkinliğin Kübalılara tamamen ücretsiz olduğunu belirtti.

 

 

“İşte bu yüzden kim fakir tartışılır”

Küba’da herkesin bildiği gibi abluka var. Bizim gittiğimizde enerji sıkıntısı vardı ve tasarruf yapıyorlardı. 1990’ların başında yaşananlara benzer zorlu bir sürecin başlamak üzere olduğuna dair işaretler mevcuttu. Örneğin, benzin kuyruğu vardı.  ABD ablukası nedeni ile adaya petrol taşıyan 50 – 60 gemiden 3-5 gemi ancak yanaşabiliyormuş limana. Şu an Çin, Rusya ve Venezuela üzerinden geliyor pek çok şey. Örneğin bizim turda kullandığımız otobüs oldukça yeni ve Çin’de üretilmiş bir otobüstü.

 

“Her yerde Fidel Castro’nun ve Che’nin etkisini görebilirsiniz”

Küba’da öğrenciler okula başladıkları ilk gün ‘Che gibi olacağız’ diye Che selamı vererek okula başlarlarmış.  Santa Clara’da Che’nin mezarını ziyaret ettik. Ölümünden 30 yıl sonra kemikleri bulunan Che ve dava arkadaşlarının (bazıları hala bulunamamış) mezarı inanılmaz etkileyiciydi. Konuşmak ve fotoğraf çekmek yasaktı. Karanlık bir ortamda Che’nin mezarının sağ üst köşesine bir yıldız yansıtmışlar. Santa Clara’da… Che’nin mozolesinin üzerinde yükselen anıtsal heykeline ek olarak daha mütevazı bir Che heykeline daha uğradık. Ayaktan başa tamamen Che’nin hayat hikayesini simgeleyen ile figürlerle donatılmış bir heykel. İnsanı büyüleyen ve derinden etkileyen bir heykel.

 

 

“Öyle dedikleri gibi kadınlar bacaklarında tütün sarmıyor”

Küba’da tütün fabrikasına da gittik. Öyle dedikleri gibi kadınlar bacaklarında tütün sarmıyor. Tamamen şov amaçlı olduğunu düşündüğümüz bir efsane diyelim. Aslı astarı bile yok. Olması da çok zor. O kadar zor bir iş ki. En fazla kazanan işçilerin ilk sırasında tütün fabrikasında çalışan işçiler geliyormuş. Tütün fabrikaları bir çeşit okul olarak da işlev görüyor. Büyük ustalık gerektiren bu zanaat fabrikalarda bu alanda uzmanlaşmak isteyen genç işçilere öğretiliyor. Tütün yaprakları kalınlığına, rengine, dokusuna göre ayrılıyor. Puroların tamamı elde ve tek tek sarılıyor. Tüm marka purolar aynı fabrikada üretiliyor. Ancak hepsinin üretim sürecinde aromalarını etkileyen nüanslar mevcut. Fidel’in purosu, Che’nin purosu vb. bir sürü çeşit puro yapımına şahit olduk. Tütün saran nikotine maruz kalmaktan dolayı ciltlerinde ortaya çıkan sorunlar için özel önlemler alınmış. Benzer şekilde puro tadımından sorumlu çalışanların sağlık sorunlarıyla karşılaşmamaları için belli önlemler alınmış. Fabrikalarda güzel olan başka bir şey ise her gün belli saatlerde işçilere kitap yahut gazete okunmasıydı.

 

 

“Küba’da ciddi bir konut sıkıntısı var”

Evler çok eski. Ciddi bir konut sıkıntısı var. Biz evlerde kaldık. Bu da Kübalılar için bir gelir şekline dönüşmüş. Bizim kaldığımız evler ruhsatlı ve bu işi uzun süredir yapan kişilerin işlettiği pansiyonlardı. Her odada banyo tuvalet vardı ve tertemizdi.  Ev sahipleri sıcak ve içten. Yemekler güzel.

 

 

“O kadar özlemişim ki sokakta oynayan çocuk görmeyi”

Gelelim çocuklara. O kadar özlemişim ki sokakta oynayan çocuk görmeyi.  Okulların önünde demir parmaklıklar yok. Tehlike yok çünkü. Okullarda düzenlenen ücretsiz etkinlikler var. Örneğin Eski Havana’da gezerken o civardaki okulların her hafta belli dersleri ilgili müzelerde işlediklerini gördük. Tarih dersini, Devrim Müzesinde… Resim dersini, Güzel Sanatlar Müzesinde…  Sokakta ip atlayan çocuklar, top oynayan çocuklar. O kadar mutlular ki. Saatlerce onları seyredebilirsiniz.  Kreşin önündeki taşlık alana kümler halinde yere oturmuş çocuklar görebilirsiniz. Tahta yapbozlar veya tahta trenle oynayan. Öğretmenleri başında. Kısacası çocuklar açık alanda son derece sağlıklı ve mutlular. İnsanlar da öyle Çok mutlular…

 

 

“En güzel olanı ise Atatürk’ün heykelinin olması”

O bambaşka bir gurur bizim için.

 

 

 

 

 

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER TURİZM HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları