120x600

Alemdar inşaat

25-12-2019 BOLU

Başkan Özcan Bolu’nun geleceğine ışık tutacak açıklamalar yaptı

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bugün basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündemdeki konular ile ilgili önemli değerlendirmeler yaptı.

Başkan Özcan Bolu’nun geleceğine ışık tutacak açıklamalar yaptı
Bİ tur

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ilk olarak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Almanya gezisi ile ilgili değerlendirme yaptı.  Bolu ve Neuss şehirleri arasında yapılması planlanan işbirlikleri ve ortak çalışmalar hakkında bilgiler veren başkan Özcan özellikle Hannover’de bulunan Botanik Park’tan çok etkilendiğini vurgulayarak burada yaptığı incelemeler hakkında bilgiler verdi. Daha sonra Gölköy’de yaşanan gelişmeler hakkında konuşan başkan Özcan; “ Ben burada yokken Gölköy ile ilgili gelişmeler olmuş. Kısaca hatırlatmak istiyorum. Gölköy 2007 yılında protokol ile Bolu Belediyesine verilmiş, sonra sulama birlikleri özel hale gelince o zamanki yönetim sulama birliklerine gelir olsun diye Gölköy’ün kendisinde olan tahsisini geçici olarak sulama birliklerine vermiş 2012 yılında. Ancak 2018 yılı başında suluma birliklerin özellikleri kaybolunca onlarla ilgili tahsis kaldırılmış sulama birlikleri DSİ’ye bağlanmış. 3 ay sonra da DSİ belediyenin tahsisini iptal etmiş yani 24 Haziran seçimlerinden yaklaşık 15 gün önceden bu gelişmeler olmuş. Biz geldiğimizde üzülerek gördük ki Gölköy ile ilgili belediyenin yetkilerini kaldırmışlar. Bizde gelir gelmez Haziran ayının sonunda DSİ’ye müracaatta bulunduk” şeklinde konuştu.

 

“Gölköy’ün bakımından biz sorumlu değiliz ama vatandaş bizim sorumlu olduğumuzu düşünüyor”

 

 Başkan Özcan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Dedik ki burada kapı geliri bizim değil vatandaş bizim olduğunu düşünüyor. Gölköy’ün bakımından biz sorumlu değiliz ama vatandaş bizim sorumlu olduğunu düşünüyor.  O yüzden verin Gölköy’ü bize bizim su havzamız olduğunu da biliyoruz. Biz Gölköy’ü güzelleştirelim elimizde bir proje var. Mesire alanlarını planlayalım yine orada seyir terasları yapalım, Gölköy’ü Bolulular çok seviyor daha güzel Gölköy olsun düşüncesiyle DSİ’ye müracaat ettik.  Ben bu konu ile ilgili bakan yardımcısı Sayın Fatih beyi aradım yardımda istedim. Kendisi bana biz bir değerlendirelim dedi. Ancak Bolu’ya geldiğinde Gölköy’ün DSİ’de kalacağını ifade etmiş.  Ancak Gölköy’ü güzelleştireceklerinden de bahsetmiş. İnşallah Sayın Fatih Metin verdiği sözü tutacaktır. Hatta biz şu konuda da yardımcı olabiliriz. Elimizde hazır bir projemiz var DSİ’ye bu projeyi de sunabiliriz.  O noktada kendilerine destek olabiliriz madem böyle bir karar aldılar. Önemli olan Gölköy’ün güzelleştirilmesi bizde nasıl yardımcı olabilirsek o şekilde yardıma hazırız”

 

 “Biz zaten Gölköy’ün çöplerini alıyoruz”

 

Başkan Özcan; “Gölköy’ün çöplerinin alınması meselesi var.  Biz zaten Gölköy’ün çöplerini alıyoruz. Çöp alanlarımız var Gölköy de biz Gölköy’ün çöplerini yine almaya devam edeceğiz. Ancak bizim söylediğimiz şuydu. Gölköy de belediyenin çöp aldığını alanlar dışında bırakılan çöpler var sorumluluğunu bize verin biz oradaki çöpleri de temizleyelim. Her şeyini biz yapalım dedim. Biz yine çöplerini almaya devam edeceğiz. Elimizden geldiği kadar Gölköy’ün daha temiz olması için katkı vereceğiz ama DSİ de madem böyle bir karar aldı. Çöp alanları dışındaki çöplerin toparlanması ile ilgili personel alması gerekiyor.  Bu konu da madem DSİ böyle bir karar aldı sayın bakan yardımcımız iddialı bir şekilde Gölköy’ü güzelleştireceğiz dedi. Bu konuda da ben çöpleri belediyenin alacağından eminim demiş.  Ben konuştum da kendisi ile elbette alacağız ama Gölköy’ün çöplerinin alınması Gölköy’ü daha temiz hale getirmiyor. Önemli olan çöplerin alanlar dışında asıl piknik yapılan alanlarda çöp ile ilgili sıkıntı oluyor oralar ile ilgili olarak DSİ üzerine düşeni yapmalı” biçiminde konuştu.

 

“İnşallah Köroğlu anıtının durumuna düşmez Gölköy”

 

Başkan Özcan sözlerini şu şekilde devam ettirdi; “Endişem şu, biliyorsunuz Köroğlu anıtına gitmiştik gazeteciler ile birlikte. Orada ki durumu anlatmıştım tahsis belediyeden alınmış. TOKi millet bahçesi yapsın denilmiş. Ancak seçimi 3 gün kala “hayır millet bahçesini belediye yapsın” denilmiş. Biz dedik ki o zaman maden TOKi istemiyor Köroğlu anıtı milli servettir o. Oraya ciddi miktarda paralar harcanmış ama tamamlanmamış. Tabi tahsis bizde olmadığı için bizde tamamlayamıyorduk. Mevcut durumu gösterdim çürüyordu yapı.  2 aya aşkın ses gelmemişti bizim basın toplantısı yaptığımız gün cevap geldi. Dediğim şuydu ya “bize verin biz tamamlayalım” ya da “TOKİ hızlı bir şekilde” yapsın. O gün cevap geldi “TOKİ olarak biz bu işi üstleneceğiz.”  Bu basın toplantısının üstünden 2 aydan fazla zaman geçti. Belediyeye “tekrar geri vermeyeceğiz” dediler.  Ancak şu ana kadar oraya bir çivi çakılmadı. Çürümeye devam ediyor bahar ayında bu çalışma başlarsa bu güne kadar yapılmış olan çalışmaların çok daha gerisinden başlanacağını üzülerek söylüyorum. “Ya siz yapın ya biz yapalım” dedik “hayır biz yapacağız” dediler ama şu ana kadar çivi çakılmadı. Bu konuda yetkililere tekrar hatırlatma yapmak istiyorum.  Ne için söyledim bunu Gölköy ile ilgili sayın bakan yardımcımız “biz burayı alacağız güzelleştireceğiz” dedi bizde “eyvallah” dedik bizde yardımcı olalım. Ama inşallah Köroğlu anıtının durumuna düşmez Gölköy”

 

“1 bardak suda fırtına kopartılıyor”

 

Başkan Özcan basın toplantısında alkol ruhsatları ile ilgili olarak değerlendirmeler yaptı. Başkan Özcan; “Biz Alkol meselesini Fatih Metin İle telefonda konuştuk. Bana alkol meselesi ne?  dedi. Bende bir bardak suda fırtına kopartıyor bazı arkadaşlar dedim.  O da bazı arkadaşlar derken dedi. Bende alkolü Bolu da haram sayıp İstanbul da haram saymayanları kastediyorum dedim.  Çok mu alkol ruhsatı verildi dedi, bende hayır dedim.  Şu ana kadar 2 tane alkol ruhsatı verildi belki 2-3 tane daha verilir totalde, o kadar dedim.  Ondan sonra da yeni alkol ruhsatı verilmeyecek dedim.  2 tane mi sadece dedi bana, evet 2 tane dedim. Bütün olay bu. İnsanlar sokak başında alkol almasın kapalı mekânlarda alsın biz de tedbirlerimizi alalım. Birinci sebep bu. İkincisi turizm şehri olacak diyoruz. Bolu’ya her yıl milyonlarca insan gelsin hedefimiz var.  Bu gelecek insanların bir kısmı bu tür mekânları tercih ediyor. Ne yapalım yok elimizde mi? diyelim.  Ülkemizin Cumhurbaşkanının karar name çıkarma yetkisi var. Sayın Erdoğan’a gitsin sorunu kökten çözelim bir kararname ile Türkiye de alkol yasaklansın, tartışması da bitsin. Bana bunu söylüyor ama 25 senedir İstanbul da Ak partili başkan vardı. 25 senedir İstanbul da binlerce alkollü mekân açıldı.25 yıldır Ankara’yı Melih Gökçek yönetiyordu yine Melih Gökçek yönetiminde Ankara da binlerce alkol ruhsatı verildi. Konya hala Ak Parti de biz iki tane verdik. Konya seçimden bu yana belki 100 tane verdi. Bursa büyükşehir hala Ak Parti de gitsin baksın bakalım. Bir bardak suda kıyamet koparıyorlar. Alaaddin beyin döneminde verilen alkol ruhsatı benim dönemimde verilenin bir kaç katı fazlası. Bu konuda polemik malzemesi yapanlarda dediğim gibi hem kendileri alkol kullanıyor hem de bu konuda siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. Biz bu konuya siyasi olarak bakmıyoruz. Biz Bolu’nun turizm şehri olma noktasında gerekli olan ne varsa bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İnsanların sokaklarda, dağ başlarında, çoluk çocuğun gözü önünde bu alkolü almasını engellemeye çalışıyoruz. Artık bundan sonra Türkiye’de alkollü mekanlar fazla artmaz. Çünkü AK Parti döneminde saf alkol her yerde satıldığı için bazı evler laboratuvara dönmüş, herkes kendi kendine alkol yapar hale gelmiş. Yarın toplu ölümler gerçekleşirse bu ülkede benim asıl endişem o, ülkeyi yönetenler işin bu kısma baksın” şeklinde konuştu.

 

“Benim Abant’taki düzenlemeyle ilgili bir karar yetkim yok”

 

Başkan Özcan, “Valilik bir açıklama yapmış. ‘Burada Ruam hastalığı yoktur’ demiş. Şimdi benim haberim oldu. Şimdi bizim hayvanlar konusunda hayvan hassasiyetimiz farklı. Biliyorsunuz Türkiye’de ilk defa Hayvan Hakları Komisyonu’nu biz kurduk. Daha sonradan da bizi örnek alıp kuran belediyelerimiz olmuş. Bunu da mutluluk ile karşılıyoruz. Şu an bizim hukuki anlamda Abant’ta yapabileceğimiz bir şey yok. Hayvan Hakları Komisyonu Başkanımız beni aradı. ‘Biz bu bölgede inceleme yapacağız’ dediler. Karantina nedeni ile henüz gidememişler ama uygun bir anda gidecekler. Ardından da bir rapor düzenleyip bize sunacaklar. Benim Abant’taki düzenlemeyle ilgili bir karar yetkim yok. Orası milli parklara ait. Orada elektrikli payton mu, atlı payton mu kullanacaklar bilmiyorum. Asıl üzerinde durmamız gerek oradaki hayvanların hakları olduğunu unutmamaktır. Almanya’da da fayton kullanılıyor. Orada da gerçek atlar kullanılıyor. Oradaki belediye başkanlarına da sordum. Tartışma konusu olmuş. Atla faytonu ayrılamıyor, nostaljik bir düşünce sonucunda ama atlar için sağlıklı koşulları sağlamışlar. At sahibi, hayvana kötü davranıyor mu tartışmalarını da geride bırakmışlar. Bizim asıl üzerinde durmamız gerek oradaki hayvanların hakları olduğunu unutmamak. Orada genel bir sıkıntı var” dedi.

 

“Kadın başkan yardımcımızı emeklilik çağına gelmiş olanlardan seçmeyeceğim”

 

Başkan sözlerini şu şekilde tamamladı; “Bir kadın başkan yardımcımız olmasını ben çok arzu ediyorum. Ama sadece kadın olsun diye birini başkan yardımcısı yapmanın da çok anlamı olmadığını düşünüyorum. Çünkü kadın ya da erkek, belediye başkan yardımcısı dediğin insanın belli meziyetlere sahip olması gerekiyor. Dolayısıyla biz de bu konuda bir değerlendirme süreci içindeyiz. Hem belediye çalışmalarına katkı verecek, hem protokol etkinliklerinde belediyemizi layığı veçhiyle temsil edecek bir hanımefendi olabilirse, hatta bir değil iki tane şu anda boşluk var. İki tane de olabilir, zaman içinde değişen başkan yardımcısı da olabilir. “Biz başkan yardımcılarına biz şu kadar erkek, şu kadar kadın olsun diye bakmıyoruz.” Yeri gelir tamamı kadın olabilir. Benim dönemimde olur bir başka dönemde olur. Dolayısıyla önce faydalı olması lazım. Kadın olsun diye bir kadını getirip başkan yardımcısı yapmanın bir anlamı yok. Bunla ilgili kafamda bazı değerlendirmeler var. Bu konu gündeme geldiğinde bazı hanımefendiler, aralarında yetenekli nitelikli olanları var ben bu göreve talibim diyorlar. Arıyorlar, ama mevzuat şunu emrediyor, memur olması gerekiyor. Memur emeklisi ama 65 yaşından gençse olabiliyor. Emekli düşünmüyoruz, çok değerli insanlar var ama genç bir arkadaşımız bu görevi üstlensin istiyoruz.”

 

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER BOLU HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları