Başkan Karsu Ulusal ve Global gelişmeleri değerlendirdi
CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu yaptığı basın açıklamasında ulusal ve global gelişmeleri değerlendirdi. Başkan Karsu video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen il başkanları toplantısı hakkında da önemli değerlendirmeler yaptı.
CHP Bolu il başkanı Kazım Karsu açıklamasına CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle başladı. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin Anayasa'ya aykırı bir şekilde düşürüldüğünü ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak koşullar ne olursa olsun, demokrasiyi, hakkı, hukuku ve adaleti sonuna kadar savunacaklarının altını çizen Karsu; "Bu mücadelede eğer bir bedel ödenecekse, o bedeli önce CHP’liler ödeyecektir. Sayın Milletvekilimiz Enis Berberoğlu'da o bedeli ödeyenlerden birisidir. Ne olursa olsun, hangi bedel, hangi engel çıkarılırsa çıkarılsın bu ülkeye gerçek anlamda hakkı, hukuku, adaleti ve demokrasiyi getireceğiz. Bunda kararlıyız. Bedeli ne olursa olsun, bu bedeli ödemeye de razıyız" şeklinde konuştu.
SAYIN GENEL BAŞKANIMIZ TÜM İL BAŞKANLARINI YÜREKTEN KUTLADI
Geçtiğimiz gün video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen il başkanları toplantısını da değerlendiren Karsu; "Sayın Genel Başkanımız yaptığı konuşmada Pandemi sürecinde örgütlerimizin ve belediye başkanlarımızın son derece başarılı ve güzel bir çalışma sergilediklerini vurgulayarak gerek İl Başkanlarının, gerek Belediye başkanlarının, gerek Milletvekillerinin gerekse de Parti Meclisi üyelerinin bu kritik dönemde çok güzel bir sınav verdiklerini belirttiler. Sayın Genel Başkanımız ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu tür olaylarla karşılaşıldığında çok daha sağlıklı, çok daha köklü, kalıcı önlemlerin alınacağının yüce halkımız tarafından bir kez daha anlaşıldığını bunları yapabilecek partinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını da ifade ettiler" dedi.
BİR DEVLET, BÖYLE BİR İLERİ, İKİ GERİ ADIM ATILARAK NASIL YÖNETİLİR?
Başkan Karsu daha önce 15 ilde açıklanan sokağa çıkma kısıtlamalarının iptal edilme kararını da değerlendirerek şu ifadeleri kullandı; "Daha dün “normalleşme sürecine girdik” demişlerdi. Sağlık Bakanı, üç gün önce “sokağa çıkma yasağının devam etmesi yönünde bir önerimiz yoktur” demişti. Esnaf da, bakana ve hükümetin açıkladığı normalleşme takvimine inanarak hafta sonu için hazırlığını yapmıştı. Restoranlar etini, sebzesini, meyvesini alıyor, garsonlar işe çağrılıyor. “Seyahat serbest” deniyor, vatandaşlarımız otobüs ve uçak biletlerini alıyorlardı. Ama hemen ertesinde “15 ilde hafta sonunda sokağa çıkılmayacak” diye bir İçişleri Bakanlığı genelgesi yayınlandı. Cuma günü ise Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kararı “Gönlüm razı olmadı. Evet, böyle bir talep var, Sağlık Bakanlığı’ndan, İçişleri Bakanlığı’nın uygun görüşleri de var ama benim gönlüm razı olmadı " diyerek iptal etti. Ülkemizin AKP-MHP iktidarı tarafından nasıl yönetildiği sanırım son süreçle birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bir devlet, böyle bir ileri, iki geri adım atılarak nasıl yönetilir? Bilim Kurulu bu kararın neresindedir? Bir plan ya da program olmaz mı? Bu nasıl devlet yönetimidir?
ABD’LİLER İÇİN İSTEDİKLERİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ KENDİ HALKINA ÇOK GÖRÜYORLAR
Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzbinlerce insanın, “nefes alamıyorum” diyerek sokaklara döküldüğünü hatırlatan Karsu; " Gösteriler ırkçı polis şiddetiyle başladı ve kısa sürede çok sayıda eyalete yayıldı. Daha sonrada diğer ülkelerde başladı. Bu olaylar, bizdeki hükümetinin siyasi anlayışını da bir kez daha görme imkanını verdi. Gezi'de "daha iyi bir Türkiye için" protesto gösterileri yapanları gaza ve suya boğan, ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunda halkın seçtiği belediye başkanlarını siyasal nedenlerle görevden alan AKP iktidarı Amerika’daki gösterilerden sonra şimdide “barışçıl protestonun bir hak olduğunu” söylemeye başladı. Türkiye’de muhalif gördüğü her medya kuruluşuna, RTÜK ve Basın İlan Kurumu sopasını vuran Hükümet, Amerika’daki olaydan sonra, “basın özgürlüğünün öneminden” söz etmeye başladı. Yine Türkiye’de eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerine "nasıl cevap verdiğini" çok iyi gördüğümüz AKP hükümeti; aynı talepleri Amerikalılar için meşru gördü. Amerikalılar için istediklerinizi kendi milletin için, kendi vatandaşların için, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için neden istemezsiniz? Libya'da seçilmiş hükümet olduğunu söyleyerek desteklediğiniz İhvancı UMH'ye verdiğiniz önem kadar ülkemizin Doğu ve Güneydoğunda seçimle iktidara gelen belediye başkanlarının da temsil ettiği halk iradesine önem vermeniz ve saygı göstermeniz gerekmez mi?" şeklinde konuştu.
