120x600

Alemdar inşaat

04-10-2021 BOLU

‘ATAKENT Konutları’ Bolu tarihinde milat olacak

Bolu Belediyesinin en iddialı projelerinden biri olan Atakent Konutları’nın mimarı Asuman Şentürk Tekin projenin gelişimi ve son geldiği aşamayla ilgili önemli açıklamalar yaptı. “Rantiyeye açık olan yeri halka açtık” diyen başkan yardımcısı Tekin; “Biz İmar bölümünde herhangi bir ranta kesinlikle izin vermiyoruz. Hiç kimse de bize gelerek – siz şuradan rant sağladınız, bunu böyle yaptınız” diyemez. Ne bizim bakış açımız böyledir ne de çalışma arkadaşlarımın böyledir. Bununda karşısında olduğumuzu net bir şekilde söylüyoruz” dedi.

‘ATAKENT Konutları’ Bolu tarihinde milat olacak
Bİ tur

Asuman Hanım, Bolu Belediyesi dar gelirli aileler için 404 adet konut yapacak. Bu projenin mimarı olarak yapılacak konutların kapsamı hakkında bilgiler verir misiniz?

 

Belediyemizin dar gelirli aileler için yaşama geçireceği 404 adet konut projesi var. Paşaköy’de hepimizin bildiği Dağkent’in altındaki bölgede. D-100’e cepheli bir konumda… Burada yaklaşık 21 dönüm arazi üzerine bu konut alanı kurulacak. Bu 21 dönüm arazinin taban alanı olarak işyerleri de dâhil olmak üzere 7 dönümüne biz binaları oturtuyoruz. Buradaki amacımız ortalarında sosyal alanları olan büyük oranda bir yeşil alan bırakmaktır. Bu önemli bir özelliktir. Buna ek olarak bunun hemen arkasında Dağkent bölgesindeki villa sahiplerinin mağdur olmaması için arkasındaki villa arazilerini de satın alarak 4677 metrekarelik bir alanı da ekstra’dan park alanı yaptık. Böylelikle oradaki villa sahiplerinin de mağdur olmamasını sağladık. Genel olarak Atakent konutları projemiz kamuoyunda çok olumlu karşılandı ve yoğun ilgi gördü. Bu konuda gerçekten yoğun talepler alıyoruz.  Bolu kamuoyunda projemizin bu kadar çok beğenilmesi bizi çok memnun etti.

 

Hak sahipleri nasıl belirlenecek?

 

Nasıl belirleneceği noktasında şu anda bir çalışma yapıyoruz. Tabi ki buradaki en önemli nokta gerçekten adil bir şekilde, gerçekten ihtiyaç sahiplerinin ev sahibi olmasına yönelik olarak bir çalışma yapılmasıdır. Standartları ona göre belirlemeye çalışıyoruz.

 

 

“Bu projemizle birlikte o bölgenin değeri de iyice artacak”

 

Projenin ön sunumunda çevreci ve doğayı gözeten bir anlayış olduğunu gözlemledik. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

İlk sorunuzdaki açıklamamda da söylediğim gibi 21 dönümlük arazinin sadece 7 dönümünü konuta ayırdık. Geriye kalan tamamen yeşil alan şeklinde ve arkasında da yine 4,5 dönümlük bir alan tamamen park olacak. Buradaki park alanı yine Dağkent’te yaşayan insanlara da hizmet verecek. O bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan özelikle alışveriş merkezlerinin eksikliği yönünde bize talepler hep geliyordu. Ön kısmını da işyerleri yapacağımız için oradaki işyerlerinden de vatandaşlarımız yararlanacak. Yani hem Atakent konutlarında yaşayan vatandaşlarımız hem de Dağkent bölgesinde yaşayan yurttaşlarımız buradan yararlanacak. Bence bu projemizle birlikte o bölgenin değeri de iyice artacak.

 

 

“Vatandaşlarımızın orasını tamamen bir yuva olarak kabulleneceği bir yapı oluşturmaya çalıştık”

 

TOKİ Projeleri ile sizin projeniz arasındaki farklar nelerdir?

 

Projelerimizi incelediğinizde örneğin metrekarelere baktığınızda her şeyden önce bu farkı göreceksiniz. Başkanımız da zaten TOKİ tarzında bir yapı istemediğini ilk baştan beri hep belirtti. Projeyi çizerken de biz bunlara her zaman dikkat ettik. -Sırf dar gelirlilere yönelik- diye insanlarımızı dar alanlara hapsetmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu bakış açısıyla aşırı maliyette getirmeyecek şekilde insanlarımızın – ben şimdilik buraya gireyim de ilk fırsatta burayı satar daha iyi bir yere geçerim- tarzında bir düşünceye el vermeden vatandaşlarımızın orasını tamamen bir yuva olarak kabulleneceği bir yapı oluşturmaya çalıştık. Bence bu bizim en büyük farkımız. En başından beri söylediğim gibi sosyal donatı alanlarımız en büyük farkımız, kullanacağımız malzemeler de en büyük farkımız olacak. Bizim yapı şeklimiz tamamen TOKİ’den farklı olacak. Standartlarımız ve metrekarelerimiz bir kere farklı. Bu gözle görülür bir seviyede.  Hatta piyasadaki standart müteahhitlerin normalde yaptığı 2+1’lerden bile mekân büyüklükleri olarak daha üst statüde… Evet, biz burayı dar gelirli vatandaşlarımız için yapıyoruz ama bunu yaparken de insanlarımızı dar gelirli diye küçücük alanlara sıkıştırmak istemedik. Her şeyden önce hem bir bayanım hem de bir mimarım. Ben istedim ki kendim yaşarmışçasına o dairenin içerisinde bir bayan olarak nelere ihtiyaç var? Neleri ihtiyaçları karşılar? Bunlara dikkat ettik. İnsanlarımızın “ Ne yapayım, benim param buna yetiyor anca bunda yaşayabilirim”  tarzında bir psikolojiye girmemeleri için mutlu bir şekilde o dairelerde oturması ve ilk fırsatta “satarım, giderim “tarzında bir yaklaşımda bulunmamaları için orasını yuvaları olarak benimsemeleri yönünde bir yaklaşımımız oldu. Bu konuda gerçektende başkanımız ısrarla belirli standartlarda olmasını istedi. Bu konuda da taviz vermeyerek bizim önümüzü açtı. Ayrıca dizayn ve içersinde kullanacağımız malzemelerin de üst segmentte olacağını söyleyebilirim. Ben tüm bu saydığım olguların TOKİ’lere nazaran önemli bir fark yaratacağını düşünüyorum.

 

 

Konutların yanı sıra dükkânlarda projede yer alıyor. Dükkânların hak sahipleri nasıl belirlenecek?

 

Evet, projemizde işyerlerimizde var.  Çünkü böyle bir nüfusun geleceği yerde işyerlerinin olması kaçınılmaz. İşyerlerinin ihalesini belediye şirketimiz yapacak. Belediye şirketi işyerlerini kendi uygun gördüğü şekilde satışını yapacak. Bunun kura ile bir alakası olmayacak.

 

 

 

“Sayın başkanımızın çalışkanlığını gördükçe bizlerinde

onun hızına yetişmesi için daha çok çalışması gerekiyor.”

 

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın en çok güvendiği isimlerin başında geliyorsunuz.  Tanju beyin proje genelinde size ne gibi tavsiyeleri oldu?

 

Sayın başkanımızın güvenini kazandıysak ne mutlu bize. Her şeyden önce benim için çok onore edici bir durum. Bizlerde böyle bir başkan ile çalıştığımız için çok şanslıyız. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Herkesin kabul ettiği gibi kendisinin hızına erişmek biraz zor oluyor. Onun çalışkanlığını gördükçe bizlerinde onun hızına yetişmesi için daha çok çalışması gerekiyor. Bu konuda zaten kendisi bizleri hep tetikliyor.

 

 

“Rantiyeye açık olan yeri halka açtık”

 

Sizden önceki dönemde belediyedeki İmar bölümüne parmak izi ile giriliyordu. Bu sistemi beğenende vardı, eleştirenlerde vardı. Özellikle sizin gelmenizle birlikte parmak izi ile imar bölümüne girilmesi dönemi tarihe karıştı. Herkes, prosedür gereğince imar bölümüne rahatça girebiliyor. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

 

Önceki dönemde böyle bir uygulama vardı. Bu durum vatandaşların tepkisine yol açıyordu. O dönem ben piyasada mimar olarak çalışıyordum. Biz mesleğimizi yaparken bile belediyede bir takım kopukluklar yaşayabiliyorduk. Vatandaşın sorununu dile getirmek için yaşadığı durumu ise düşünemiyorum bile…  -Siz her şeyi dörtdörtlük yaparsınız, tıkır tıkır işler. Vatandaşlar dışarıdan gelir, onların söylediği gibi aşağıdan rahatça başvurusunu yaparak işlemlerini görebilir seviyede olsa belki anlarım- “İçerde çalışıyorlar, bölünmesin “diye böyle sistem hayata geçirilmiş diyorlardı ama ortada böyle bir durumda yoktu. Siz bu sistemi kuramamışken, vatandaşları buradan koparıp içeride ne olduğunu bilmeden ya da belli kişilerin girebildiği bir sistemi kuramazsınız. Biz yönetime geldiğimizde Sayın Başkanımızın da söylediği gibi şeffaf bir şekilde imarı herkese açtık. Bundan dolayı ne işlerimizde bir aksama var. Ne de bir rahatsızlık duyuyoruz. Vatandaşlarımız olsun, çalışanlarımız olsun herkes gayet memnun. Mutlaka hatalarımız olabilir ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki benim vicdanım bu konuda çok rahat. Biz burada her şeyi şeffaf olarak yapıyoruz. Yanlış anlaşılmak istemem ama kimseyi de suçlamak için söylemiyorum imar deyince herkesin aklına ilk olarak rant gelir. Biz ranta burada izin vermiyoruz. Hiç kimse de bize gelerek – siz şuradan rant sağladınız, bunu böyle yaptınız” diyemez. Ne bizim bakış açımız böyledir ne de çalışma arkadaşlarımın böyledir. Bununda karşısında olduğumuzu net bir şekilde söylüyoruz.  Şeffafız. Siyasi ayrım yapmadan,  olması gereken neyse vatandaşlarımızın bir sorunu varsa ve giderebilecek bir şeyse gideriyoruz ve elimizden geleni yapıyoruz. Kanun ve nizam var. Kanunlara uygun şekilde yapıyoruz.  Bunu açıklarken de hiç zorluk çekmiyoruz. Vatandaşlarımız bilmeyebilir. Onun için çok kolay olan bir şeyin önünde kanuni bir engel olabilir. Bunu kendilerine güzellikle açıklıyoruz. Vatandaşlarımızda dinlenmelerinin verdiği rahatlıkla gayet güzel bir şekilde gönül rahatlığıyla gidiyor. Bazen öteleme ye da erteleme olabiliyor.  Çünkü sadece o konular yok. Bizim burada ürettiğimiz projelerimiz de var, en azından gördüğünüz gibi Atakent Konutları projesi var. Bunun gibi bir sürü çalışmamız var. Bir yandan da bunlarla uğraşıyoruz. Aksamalar belki olabilir ama elimizden geldiğince buraya gelen vatandaşlarımızla sabahtan akşama kadar şahsen görüşüyorum. Başkanımız başta olmak üzere müdürümüz görüşüyor. Personelimiz keza görüşüyor. Sıkıntılı bir durum olduğunda da gidermeye çalışıyoruz. Bu konuda son derece şeffafız. Kapımız herkese açık. Haksızlığa uğradığını düşünen olursa ya da aşağıda bir aksama olursa son derece rahat bir şekilde vatandaşlarımız bize gelerek dile getirebilir bizde çok rahat bir şekilde bu sorunları gidermek için elimizden geleni yaparız.

 

 

“Bundan sonraki amacımız hakkaniyetli bir şekilde

 hak eden insanları buralara yerleştirmektir”

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

 

Atakent Konutlarımızın ilimizde gerek mimari gerekse de çevresel anlamda örnek olacağını düşünüyorum. Daha öncede bir Cami ve yöresel ürünler projelerimiz olmuştu. Bunlar başkanımızın da öngörüsüyle normal yapılara oranla hep birkaç tık daha üst seviyelerde oldu. Bu anlamda bence Belediye, mimari ve yapım anlamında örnek bir davranışta sergiliyor. Konutlar bittiğinde herkes farkını zaten görecek. Çalışmalarımızı hem estetik anlamda hem yenilik anlamında hem de konforlu olması anlamında amacına uygun bir şekilde tasarladık.  Proje hep bu yönde ilerledi. O yüzden vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla alıp hayatını orada idame ettirmek isteyecekleri konutlar yaptırmak istedik. Hiçbir eksikliklerinin kalmasını istemedik. Yerinin ve konumunun da ben şahsen çok uygun olduğunu da düşünüyorum. Bölgeye de değer katacağını düşünüyorum.  Bizim planlamalarımıza da baktığınızda bölgesel ve genel anlamda planlamalar yaptığımızı görürsünüz. Az katlı yerlerimiz belirli. Çok katlı yerlerimiz belirli. Bunların hepsini belirli bir noktaya getirdik.  Böyle bir konut projesi için Dağkent bölgesindeki yer son derece uygun. Arka taraftaki villalarında mağdur olmaması için gerekli önlemleri aldık. Bence Dağkent ve civarı bu proje ile daha çok hizmet görecek. Bölgenin değeri daha da artacak. Sosyal bir alana kavuşacak her şeyden önce. Bu yönden de olumlu bir etkisinin olacağını düşünüyorum. Kamuoyunda konutlar ile ilgili olarak yapılan yorumlardan projemizin büyük bir beğeni topladığını görebiliyoruz. Bu açıkça belli oluyor. Bundan sonraki amacımız hakkaniyetli bir şekilde hak eden insanları buralara yerleştirmektir.  İnşallah başarılı oluruz.

 

 

 

 

 

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER BOLU HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları