120x600

Alemdar inşaat

10-02-2024 EKONOMİ

Artık Bolu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.........

Ortaya koyduğu performansla isminden en az belediye başkan adayları kadar bahsettiren BTSO Başkanı Abdullah Alemdar, Bolu için çizdiği gelecek vizyonunun tüm ayrıntılarını haber sitemize anlatmaya devam ediyor…

Artık Bolu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.........
Bİ tur

 

“Bolu’ya, Amerikan tarzı bir film platosunun inşa edilmesinin turizm açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz”

 

 Bolu’da, Türker Bey zamanında bir turizm bölgesi ilan edildi. Bu bölge Bolu ilinin Dörtdivan, Seben ve Kıbrıscık ilçelerinin pek çok alanını kapsıyor. Bunun içerisinde Sarıalan var, Kartalkaya var. Köroğlu dağı var. Taşlıyayla var, Aladağ ve Gölcük var. Bu alanlar bakanlar kurulundan çıkarak onaylandı. Şu anda planlama aşamasında. Önce büyük ölçekli haritalar burada yapılacak. Sonrasında daha küçük ölçekli haritalar yapılarak, imar planları da bitirildikten sonra yatırımcılara açılacak. Burası Turizm teşvikleri kapsamında 5’inci bölgeye giriyor. 5’inci bölgeye girdiği zaman zaten çok cazip bir noktaya geliyor. Özellikle SGK primi olayında, diğer yatırım teşvikleri olayında devletin verdiği bütün imkânlardan, KDV istisnasından, gümrük vergisinden, vergi indirimlerinden, faiz desteğinden ciddi anlamda yararlanacak bir bölge olacak. Burada çok farklı turizm alanları oluşacak ama bizim buradaki en büyük hedefimiz burada bir film platosu oluşturmak. Türkiye’de dizi sektörü hızla gelişiyor. Dolayısıyla bir film platosuna ihtiyaç var. Bu plato hangi kente yapılırsa oraya ciddi katkı sağlayacak. Örneğin bugün Universal stüdyolarında 1800’lü yılların sonunda ya da 1900’lü yılların başında çevrilmiş filmlerin mekânları aynen tutuluyor. Film yapımcıları, çekecekleri filmle ilgili mekânları oluşturup, filmini çektikten sonra gidiyor ve söz konusu mekânları stüdyoya bırakıyor. Film stüdyosu sahipleri ise bunun işletmeciliğini devam ettiriyor. Örneğin Jaws filmi, Universal stüdyolarında çevrilmiş ama Jaws her gün gelen ziyaretçilere gösteri yapmaya devam ediyor. Buna benzer şimdiye kadar çekilmiş filmlerle ilgili araçlar, gereçler, giysiler, silahlar yani aklınıza neler geliyorsa orada sergileniyor. Ve bu film platosuna girmek için kişi başı 100 dolar ödüyorsunuz. İçeride bir çatışma ya da uçağın yere düşmesi gibi sahnelerin canlandırıldığı canlı gösteriler var. Bu gösterileri seyretmek isterseniz bir 100 dolar daha ödüyorsunuz. Çıktığınızda, karnınız acıktığı için restaurantlara gidiyorsunuz ve bir 100 dolar daha ödüyorsunuz. Günün sonunda en az 500 dolar harcayarak oradan çıkıyorsunuz. Film platosu o kadar büyük ki ancak trenle geziyorsunuz.   Bolu Merkezden daha büyük bir yer düşünün. Öyle bir yerden bahsediyorum. Dolayısıyla 3-4 kişilik bir aile ile gittiğinizde en az 1500-2000 dolar gibi bir para ödeyerek oradan çıkıyorsunuz.  Bu inanılmaz bir gelir. Önce filmi çeviriyorsunuz. Film önemli bir gişe hâsılatı yapıyor ama o film orada bitmiyor. O film sürekli olarak size ve bölgeye para kazandırmaya devam ediyor. Turizme ciddi destek oluyor. İnsanların buraya gelmesine de sebep oluyor. Böyle bir film platosunun turizm açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

 

 

İstanbul-Ankara arasında yapılması planlanan yüksek hızlı tren projesinin Bolu’dan geçmesi için en çok mücadele veren kurumların başında geliyorsunuz.  Söz konusu projeye Düzce ve Bolu’nun da dâhil edilmesi durumunda ilimiz açısından birçok faydası olacak. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?

 

Bolu’ya turizm, sanayi, eğitim alanında çeşitli yatırımlar yapsak,  ikinci üniversiteyi de yapsak günün sonunda bize ulaşım lazım. Bolu’nun karayolu dışında çeşitli ulaşım alternatiflerine ihtiyacı var. Bu yüzden bunlarla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Aralık ayında hızlı tren ile ilgili odamızda bir sunum yapıldı. Şu anda hızlı trenin bizim güzergâhımızdan geçmesinin hem maliyet olarak hem de geri dönüş yılı açısından ciddi bir avantajı var. Burada şöyle bir tez var; Yüksek Hızlı Tren, Ankara’dan kalkacak ve İstanbul’da duracak.  Fakat Japonlar bu işi böyle yapmamış. Japonlar, treni Ankara’dan kaldırmış. 10 dakikada 5 tren kalkıyorsa bunların üçü transit gitmiş. 1 tanesi Bolu’da durmuş. Bir sonraki Düzce’de durmuş.  Bir sonraki ise Sakarya’da durmuş. Dolayısıyla bütün bu güzergâhtaki yolcuların hepsine hizmet etme şansı olmuş. Örneğin Beypazarı güzergâhından gidecek olan ve hiç durmayacak olan bir trenin geri dönüş hızı 40 ya da 50 yıl sürerken, Bolu’dan geçecek olan bir trenin geri dönüş hızı, 15- 20 yıl civarında oluyor. Dolayısıyla böyle bir etkisi var. O yüzden bu trenin ilimizden geçmesini çok istiyoruz. Ayrıca yüksek hızlı trenin bize ekstra bir katkısı daha olacak. Bugün yüksek hızlı tren projesi Trabzon’dan Batum’a projelendirilmiş ve çıkmış durumda…  Bu hat ilimizden geçmediği takdirde o güzergâh Ankara’ya bağlanacak. Ankara – Beypazarı üzerinden, İstanbul’a ulaşım olacak. Şayet ilimizden geçerse Gerede üzerinden Samsun ve Kastamonu’dan devam edip, direkt Batum’a gitme şansımız olacak. Yani, Bolu’dan bindiğinizde 3 saatte Batum’da olma şansınız olacak. Bu muhteşem bir şey. Söz konusu tren Azerbaycan’a hatta Çin’e kadar gidecek.  O yüzden bu unsurları da göz önüne almamız gerekiyor. Yine bu tren buradan geçerse Edirne’ye 2 saatte ulaşacaksanız. Oradan da Avrupa’nın her ülkesine yine trenle gitme şansını yakalayacaksınız. Bunun için hızlı tren’i çok önemsiyoruz.

 

“Bu projeyi hayata geçirdiğimizde bütün İç Anadolu’ya, trenin gittiği her yere yük gönderme olanağını yakalayacağız”

 

Ayrıca trenle ilgili olarak bir de yük treni talebimiz var. Biliyorsunuz filyosta bir liman açıldı. Bu limanın hayata geçmesiyle birlikte o bölge çok canlanacak. Bizim burada bir organize sanayi bölgemiz var. Akabinde 2’inci Organize Sanayi Bölgemizde olacak. Yeniçağa Organize Sanayi Bölgemiz de olacak. İnşallah Dörtdivan Organize Sanayi Bölgemiz de olacak. Gerede ilçemizde de 2 tane Organize Sanayi Bölgemiz var. Bu organize sanayi bölgelerinin hepsine hitap edecek şekilde -Bolu’dan, İsmet Paşa garına 95 kilometrelik mesafede- eğimin çok az olduğu, düşük maliyetli tren yolunu hayata geçirme şansımız var. Bu projeyi hayata geçirdiğimizde bütün İç Anadolu’ya, trenin gittiği her yere yük gönderme olanağını yakalayacağız. Ayrıca Basra körfezi ile ilgili bir proje daha var. Basra körfezine dahi buradan yük gönderme şansımız olacak. Ayrıca filyos limanına direkt yük gönderme şansımız olacak. Dolayısıyla sanayicimizin en büyük maliyeti olan lojistik maliyetini minimize etmiş olacağız. Onun için başta Sayın Valimiz olmak üzere tüm milletvekillerimizden, bütün bürokratlarımızdan, tüm Bolu halkından, tüm sivil toplum kuruluşlarımızdan yüksek hızlı tren hattının mutlaka hayata geçirilmesi noktasında kamuoyu oluşturulmasını ve algı yönetimi yapılmasını rica ediyoruz.

 

 

Kuzey Marmara Otoyolu’nun Akyazı, Dokurcun, Taşkesti, Mudurnu, Nallıhan, Beypazarı istikametinden Ankara’ya ulaşacağını, bu durumda Bolu’dan geçen TEM Otoyolu’nun bir anlamda bypass edilmiş olacağına daha önceki açıklamalarınızda dikkat çekmiştiniz.  Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Bolu Dağı tünelinin uzatılması noktasında ulaştırma bakanımız ilimize geldiği zaman kendileriyle görüşme şansım oldu. Bazı projeleri kendisine ilettim. Sayın bakanımız burada yaptığı açıklamada  ;“ Kuzey Marmara Otoyolu, Akyazı-Dokurcun- Mudurnu- Beypazarı üzerinden devam edecek “ dedi. Eski bir otoyolcu olarak bunu zaten 3 yıldan beri söylüyordum.  Bu yol’un buradan geçmesi- bizim şu anki mevcut otoyolundan sadece Karadeniz bölgesinin geçeceği anlamını taşıyor. – Bugün, Erzurum ve Erzincan’dan tutun güneydoğu bölgesi ve Konya üzerinden Alanya’ya kadar gelen tüm trafik komple öbür yolu kullanacak. Sebebi, bizim Ankara- Bolu arasındaki otoyolunun çok eğimli ve virajlı olmasından kaynaklanıyor. Ağır yük taşıtları, büyük araçlar ile otobüslerin hepsi çok fazla mazot tüketiyor. Ayrıca kış şartlarında da diğer yol bizim yolumuza göre biraz daha avantajlı oluyor. O yüzden diğer yolu kullanacaklar. Bu durum bizim için iyi de olabilir kötü de olabilir.

 

“E-5 otoyolunda yaşadığımız Dejavu’yu bir kez daha yaşamamız söz konusu… “

 

Buna istinaden bizim bir alternatif geliştirmemiz gerekiyor.  Trabzon’dan başlayarak iki tünel üzerinden Karadeniz, Akdeniz’e bağlanmış durumda. Bizim de Bolu’da, Batı Karadeniz üzerinden aynı şeyi yapmamız gerekiyor. Yığılca’yı da kör nokta olmaktan çıkaracak şekilde Bolu’dan direkt Alaplı’ya inmemiz lazım. Yaklaşık 50 kilometrelik bir yoldan bahsediyorum. Bu sağlanırsa ilimizin öncelikli olarak denize ulaşımını hızlandıracak. Akşamları, mesai’den çıktıktan sonra 15-20 dakikada Alaplı’ya ulaşarak orada denizin güzelliklerinden faydalanabileceğiz. Akçakoca’dan itibaren Zonguldak ilini kapsayan tüm trafik Bolu üzerinden geçmek durumunda kalacak. Oradaki demir-çelik fabrikalarını, sanayi tesislerini ve filyos limanını da düşündüğünüz zaman bu çok iyi bir alternatif haline dönüşebilecek.  Dolayısıyla,  otoyolun açılmasından dolayı kaybettiğimiz cazibeyi biz burada yeniden kazanmış olacağız. Bu projenin yine Mudurnu ve Göynük üzerinden Eskişehir’e bağlanması gerekiyor. Mudurnu- Göynük üzerinden Eskişehir’e bağlandığı takdirde; Antalya’dan çıkan bir araç Bozüyük-Bilecik-Sakarya üzerinden Bolu’ya gelmektense direkt Eskişehir üzerinden Bolu’ya gelerek Karadenize ulaşabilecek. Bizde aynı şekilde Antalya’ya, Afyon’a, Kütahya’ya ya da Denizli gibi illere gitmek istediğimiz zaman 1-1,5 saat üzerinden ulaşım sağlayabileceğiz. Bu hem ekonomik açıdan ciddi bir proje hem de Bolu’ya ciddi anlamda getirisi olabilecek bir proje. Bolu’da bu proje hem turizmi, hem sanayiyi, hem de ulaşımı destekleyecek bir proje. Bunu da yine gündemde tutma noktasında hep birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 

 

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdullah Alemdar ile yaptığımız röportaj önümüzdeki günlerde devam edecek. Bizi takip etmeye devam edin…

 




Etiketler :
HABERE YORUM YAZIN

DİĞER EKONOMİ HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları