Ak Parti Bolu Milletvekili aday adayı Burak Balaban; ‘Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek boynumuzun borcudur’
Ak Partili Burak Balaban bugün yaptığı basın toplantısıyla milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Balaban; ‘ Bu seçimlerde ister aday olayım ister aday olmayayım, bugüne kadar her seçimde olduğu gibi yine sahada olacağıma ve yine hiç durmadan çalışacağıma da söz veriyorum. 14 Mayıs gecesi Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferi sonrası balkon konuşmasını hep birlikte dinlemeyi de Allah’tan niyaz ediyorum.” Dedi.
Ak Partili Burak Balaban bugün yaptığı basın toplantısıyla milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Balaban yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Öncelikle asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Bu büyük felaket karşısında birlik ve beraberliğin en güzel örneğini sergileyen, ferdi olmaktan onur duyduğum milletimize, milletimizin yaralarını sarmak için tüm imkânlarını kullanan devletimize ve özellikle depremde yardım için hem Bolu’da hem de tüm Türkiye’de oradan oraya koşan gençlerimize özellikle teşekkür ediyorum. Bu gece ilk sahuruna kalkacağımız ramazanı şerifin ülkemize milletimize tüm İslam âlemine hayırlar ve bereket getirmesini de Allah’tan diliyorum. Milletvekilliği aday adaylığım noktasında desteklerini her daim belirten tüm dostlarıma, dava arkadaşlarıma da ayrıca teşekkür ediyorum. Hayatımın ilk ve tek siyasi partisi olan Ak Partide 2006 yılında Ak parti merkez ilçe yönetim kurulu üyeliği ve 2009 yılından bugüne 14 yıl sürdürdüğüm belediye meclis üyeliği görevi ile bu kutlu davada aldığım görevleri layıkıyla yapmaya çalıştım. 17 yılı bulan bu uzun süreçte edindiğim tecrübeler ile 2023 genel seçimlerinde aday adayı olmaya karar verdim. Bu zamana kadar beraber yol yürüdüğüm milletvekillerine, il başkanlarına, il genel meclis üyelerine, belediye meclis üyelerine, 2 dönem birlikte çalıştığım önceki dönem belediye başkanım Alaaddin Yılmaz’a , her seçimde sahada beraber yol yürüdüğüm gençlik kollarımıza, kadın kollarımıza, merkez ilçe ve il yönetim kurulu üyelerimize teşekkürü de bir borç bilirim. 2002 yılına girerken siyasi iktidarsızlıklarla, parçalanmaya mahkûm koalisyonlarıyla, memur maaşlarını ödemekte zorlanan, küçücük Avrupa ülkelerinden alınabilen borçlarla mutlu olan, hastalarını hastanelerde rehin bırakmak zorunda kalan, IMF boyunduruğunda emirler alan bir Türkiye’den; Dünyada sözü geçen, dünya 5 den büyüktür diyen, Azerbaycan’da Karabağ zaferinin mimarı olan, milli savunma silahlarını yüzde 75 yerlilik oranına çıkaran, ihasını, sihasını, hür jetini, hürkuşunu, milli piyade tüfeğini, atak helikopterini, radarını, savunma sistemlerini kendi üreten; enerjide dışa bağımlılığını azaltan, nükleer santraline hızla devam eden, milli ve yerli otomobilini üreten, ihracat ve istihdam ile kalkınma modelini seçen, pkk terörünü, fetöyü bitiren 21 yıllık bu mücadele hiç de kolay olmamıştır… Yine 2002 yılında doğru düzgün 1 parkı dahi olmayan, doğalgazı olmayan, arsenikli kuyu suyuna mahkûm edilmiş, yıllardır bitirilemeyen Bolu dağı tüneli dert tüneli olmuş, bir terminali dahi olmayan küçük bir Anadolu kasabası görünümündeki Bolumuz Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Ak Parti kadroları sayesinde bugün ülkemizin örnek gösterdiği, bizim tabiatın kalbi dediğimiz örnek illerden biri olmayı başarmıştır. Bolumuzda 2019 yerel seçimlerinden sonra geçen 4 sene bize göstermiştir ki, Ak parti ve Cumhur ittifakı kadroları olmadan Bolumuz bırakın 1 adım ileri gitmeyi 15 senede yerelde elde ettiğimiz kazanımları dahi kaybetmeye başlamıştır. Bir örnek vermek gerekirse binlerce km öteden özel sistemlerle ithal ettiğimiz doğalgazın m3 fiyatı 6tl bile değilken, dönemimizde kazandırdığımız Gölköy suları ile enerji harcamadan gelen Karadere sularını bolumuza esnafımıza m3 fiyatını 40 tl ye, yani doğalgazın 6.5 katı fahiş fiyata satan mevcut belediye zihniyetini hayretler içinde izlemekteyiz. Yerel yönetimlerde bu 4 yıllık süreçte önemli bir icraat ortata koyamayan, bu gibi sayısız örnekle kazanımları yok eden zihniyetin Allah göstermesin Türkiye’de iktidar olduğunda yine o 2002 öncesi kaos ortamına dönmeyi arzuladığı da açıktır. O tarihleri bilen bireyler olarak Allahın izniyle genel seçimleri cumhur ittifakı olarak kazanmak ve Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek boynumuzun borcudur. İşte bu ahval ve şerait içinde bu kutsal davada Burak Balaban olarak aday adaylığımı ilan ediyorum. Bu seçimlerde ister aday olayım ister aday olmayayım, bugüne kadar her seçimde olduğu gibi yine sahada olacağıma ve yine hiç durmadan çalışacağıma da söz veriyorum. 14 Mayıs gecesi Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferi sonrası balkon konuşmasını hep birlikte dinlemeyi de Allah’tan niyaz ediyorum. "
