120x600

Alemdar inşaat

18-10-2015 BOLU

42 bin m2’lik inşaat alanı

Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz ile Gölcük’te gerçekleştirdiğimiz sohbette Bolu’yu ilgilendiren önemli konulara değindik. Yılmaz’a “Pazar yeri projesi”nin son durumu, kentsel dönüşümü, belediyenin arşiv sisteminin dijital hale geçirilişini, Bolu’da asfalt üretimini ve büyük bir problem haline gelen İl Özel İdare’nin taş ocakları nedeniyle ormanlarımızın yeşilinin yok oluşunu, turizme ve ekolojiye etkisini konuştuk.

42 bin m2’lik inşaat alanı
Bİ tur

Başkan Yılmaz tüm bu konulara şöyle açıklık getirdi: “Pazar yeri ile ilgili ilk belediye başkanı olacağımız dönemde bir çalışmamız vardı ve bu projeyi de ilk defa üç boyutlu olarak sunmuş BTSO’nun eski yerinde bu sunumu yaptığımızda Bolu’daki arkadaşlar ilk defa 3 boyutlu ve görsel hareketli sunumu gördüklerinde şaşırmışlardı. O dönem bir siyasi partimizin il başkanı ve mühendis olan kişi “kendimi Gora filminde zannettim” dedi. Yani bu bir hayali ürün anlamında mütalaa etmişti. O günkü amacımız sadece şu an açıkta olan Pazar yerimizi kapalı alana dönüştürerek buradaki pazarcı esnafımızın yağmur, çamur, kar ve soğuk içerisinde hijyenik olmayan şartlar içerisinde bulunmasının önüne geçmekti.

 

Pazar yeri hiçbir özelliği ve güzelliği olmayan bir yerdi. Stadyumu o dönem Karaçayır’a olimpik spor tesislerinin yanına taşıma fikrimiz olduğu için, orasını yeşil alan yapmak ve burayı bütünleştirerek şehrin geleceğinde önemli bir merkez haline dönüştürmekti amacımız. Süreç ilerledi, yeni fikirler gelişti, şu an Kültür Sitesi’nin üzerinden biz geçecektik, orası SİT alanı olduğundan hiçbir müdahale yapma şansımız yoktu ama zamanla değişen kanunlar ile orada kazı yapma izni aldık, izin alınıncaya kadar nelerle kimlerle mücadele ettiğimize girmeyeceğim, net,ce itibarıyla o tepeyi kaldırdık, alttan Pazar yerine geçilen bir pasaj yaptırdık. Üstte bir pasaj ve aynı zamanda tepe olarak ağaçlandırdık içini ise otopark haline dönüştürdük.

 

 

 

İlerleyen süreçte belediyenin arkaları yıkılıyor, belediye yıkılacak, yandaki otel  yıkılacak, bunların hepsi ilerliyor. Bu projenin ön yüzü. Şimdi hal tarafı oluyor. O günlerde sadece hali düşünmüştük, şu an bu Kültür Sitesi’nin tepesinden itibaren düşünülüyor. İsmetpaşa’nın kuzey tarafı Ağda Camii’nden inen yol, pazarın tamamıyla 42 bin metrekarelik bir inşaat alanına dönüşecek. Stat yeri yeşil alan olarak kalacak. Bu projeyi kentsel dönüşüme sokmaya çalışıyoruz. Bunun için Bakanlar Kurulu kararı çıkması lazım onun için de rantabıliyetisinin çıkması gerekiyor. Çalışma son aşamasına geldi eğer rantabıl bir proje aşamasına getirildiğinde her şey bizim elimizde.

 

 

Stadyumun olduğu yer, kapalı spor salonu, yanındaki Gençlik Spor İl Müdürlüğü, onun yanındaki Gençlik Merkezi tamamı yeşil alan. Kapalı Spor Salonu’nun yenisi ve olimpik olanı Karaçayır’da yapıldı, dolayısıyla tüm spor kompleksleri Karaçayır’a taşınacak. Yeni stat yapılmadan burası yıkılamaz. Neden, Bolusporumuz var, kentimizin takımı, tabii stadın yapılması için de en az 50 – 60 milyonluk bir paranın buraya verilmesi lazım, onu da Spor Bakanlığı bütçesine alabilme şansımız gözükmüyor, direkt Başbakan’ın talimatıyla yapılacak bir iş. İnşallah önümüzdeki seçimlerden sonra siyasi iradeyle beraber bunu çözmenin yollarını bulmak durumundayız. Buradaki sıkıntı şu; bunları ben hep söylüyorum da, hep yalnız kaldığımdan neticeye gitmekte gecikiyorum. Eğer siyasi irade önümüzdeki süreçte artık birlikte hareket edebilme kabiliyetine sahip olur ve bu projelere sahipçıkarsa bunun süresi kısalmış olur. Ben tek yumruk olarak hareket ettim, hep tek kaldım, kerhen desteklenmem sayesinde bunları kazandık, eğer birlikte hareket edersek, başarırız. Geçtiğimiz seçimde eğer kazansaydık çok yol katetmiş olurduk, şu an önümüz gözükmüyor, öyle olunca da planlar biraz askıya alınabilir. Netice olarak biz mücadelemizi sürdürüyoruz.  42 dönümlük alandan bahsediyoruz, proje değişti ve büyüdü. Burada işte kentsel dönüşüm başlamış oluyor, buradaki kimsenin mağdur olmayacağı bi,r proje gelişti. İlk açıklamamızda bu projeden Bolu halkından tepki alacağımızı bekliyordum ancak destek görünce sevindim. Hem deprem bölgesi olmamız, hem de modern bir yapıya kavuşulması ve teknolojinin günümüze uygun olması sebebiyle büyük destek gördük. Bu proje çalışmamız Bakanlar Kurulundan geçtiği andan itibaren işletmeye doğru gidecek. 42 dönümlük kapalı bir Pazar yeri düşünün ve toplamda 4 bin araçlık bir otopark düşünün. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir projedir. Şehrin göbeğinde, aracınla geldiğinde park edip hemen alışverişin için dükkanların bulunduğu Pazar alanına geçiyorsun.

 

 

DİJİTAL ARŞİV SİSTEMİ KURDUK

Arşiv bir hafızadır, yani belediyenin hafızası. Geçmişte arşiv diye bir yapı yoktu,  kayıt da yoktu. Rahmetli bir arşiv görevlisi arkadaşımız vardı o bulabiliyorsa buluyordu evrakı . Şu an biz dijital bir arşiv sistemi kurduk, ancak benim arzu ettiğim şekle gelmediğini görünce şu an yeniden başladık. Tabii biz evrakları geçirdik, yazışmaları geçirdik ama projeleri geçirememiştik, daha doğrusu imarın projelerini scannerdan geçirememiştik, arşivleyememiştik dijital ortamda. Neden, çünkü statik betonarmesi statik elektirik, mekanik projelerin tamamını okutucudan geçirip arşivlemek hem okutucu büyüklüğü anlamında, hem zaman anlamında olacaktı, biz sadece yazıları geçirebilmiştik arşiv anlamında. Şu an tüm sistemi geçirtiyoruz, yani bundan sonra arşiv konusu, arşiv yansa da, herhangi bir şey başına gelse de problem olmayacak bir sisteme geçiyoruz. Mesela siz bir evrağınızı aradığınızda o evrağı bulabilmeniz için, günleri, saatleri değil, en fazla 2 dakikada evrağınıza ulaşmış olacaksınız. Sistem tamamlandıktan sonra aradığınız evrakın aslına ulaşmış olacaksınız. Dijital ortamda Amerika’dan siz kendinizle ilgili bilgilere arşivden kolayca ulaşabileceksiniz. Dünyada en gelişmiş teknolojik ülkelerle arşiv konusunu sağlamış olacaksınız. İhalesi yapıldı, çalışmalar devam ediyor 1.5 sene sonra bu iş bitmiş olacak. Türkiye’de bir örneği daha yok ama başlayanlar var. Bu zaruri olduğu için biz yapıyoruz, yani teknolojiyi kullanıyoruz sonuna kadar.

 

 

TÜRKİYE’DE EN UCUZ ASFALTI BİZ ÜRETİYORUZ

Türkiye’de en ucuz asfaltını biz üretiyoruz, fabrikasını kurduk, şu an çalışıyor, Yedigöller yolu bu Kurban Bayramı’na kadar bitecek. Şu an asfalt sistemi kuruldu kırma sistemi bittikten sonra bizzat yerinde göreceksiniz. İl Özel İdaresi’nin, Karayolları’nın ve belediyenin bütün sistemlerinin çalışmasını tüm bunların malzemesini biz üreteceğiz. Allah özel bir dağ vermiş Bolu’ya,a ldığınız malzemenin 1 gramı bile zayi olmadan tamamını kullanabileceksiniz. Bu malzemeyi çıkartmak için kırmak gibi bir sıkıntı yok, alıp kullanabiliyorsunuz. Laboratuvar neticelerinde süper kaliteli sonuç veriyor. Burası altın madeni gibi bir alan burası.  Burayı bölgenin ihtiyaçlarını giderecek anlamda ticari değerlendirecek, Bolu’ya büyük katkı sağlayacağız. Bu malzemeyi bizden daha ucuz üretecek bir başka firma Türkiye’de yok. İkincisi biz malzemeyi doğal gazla ısıtıyoruz. Asfalt tesisi olan yerlerin çoğunda doğal gaz yoktur. Fuel-oille ısıtırlar, ikisinin arasında ısıtma farkı çok ciddidir. Bütum’ü peşin parayla Petkim’den alıyoruz, ısıtma ve malzeme olarak en ucuza biz mal ediyoruz. Bir de asfalt üreten firmaların çoğu malzeme üretmiyor, bütumu, kırma malzemelerini değişik yerlerden alıyorlar sadece asfalt üretiyorlar, biz ise her şeyi kendimiz ürettiğimizden kimse bizim maliyetimize mal edemez. Kışın bütum fiyatları ucuzlar, bizim de 3 bin ton bütum deposu yaptık,  o depoyu doldurarak en ucuz dönemde fiyatı minimuma indirebiliyoruz. İşin laf kısmında değiliz.

 

 

İL ÖZEL İDARE İHANET EDİYOR BOLU’YA

Narven kasabası kuruluyor, kentimize çok değerler kazandıracak burası. Turizmi canlandıracak olan bu eşsiz termal kasabası Bolu’nun değerine değer katacak. Eğer Bolu’da bir gazetecilik varsa, basın varsa, Bolu’yu seven insanlar varsa, Narven’in tam karşısında buraya doğru İl Özel İdare’nin açtığı taş ocağını haber yapmaları gerekir. İl Özel İdare’nin bu ocağı kapatmaları lazım. Bunu niçin basın pek dile getirmez anlamak mümkün değil.  İl Özel İdare’nin yaptığı bir ihanettir Bolu’ya. Ben basına rağmen çalışmak durumundayım, sizler bunun önüne geçin, herkesle kavgayı bana ettirmeyin. Narven yetkilileri basın toplantısında bunu söylesin, sadece röportajlarda değil. Ben Sırrı beye bu konuyu sordum, “Biz burayı ağaçlandıracağız, dolduracağız, sadece set yapıyoruz” dediler, baktım, yolları yapmışlar, bal gibi ocakları çalıştırıyorlar. Ağaçlandırma filan da yok, kimse kandırmasın, orası Bolu’nun yüz karası. Kimse Bolu’ya ihanet etmesin, ben bu konuda basından görev bekliyorum.”

 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER BOLU HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları