2024’e damga vuracak isim şimdiden belli
Bolu için çizdiği gelecek vizyonu ve gösterdiği performansla adından övgüyle bahsettiren Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Alemdar Bolu’da çığır açacak çalışmalarını haber sitemize anlatmaya devam ediyor…
“Bolu’ya ikinci üniversite şart!”
Bolu’nun bir üniversite kenti olma noktasında önemli atılımların yapılması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Rahmetli büyüğümüz, Bolu’nun babası Sayın İzzet Baysal’ı kentimize kazandırdığı üniversite için bir kez daha saygıyla anmak istiyorum. Mevcut üniversitemiz bugüne kadar Bolu ölçeğinde bir il için çok yeterli bir üniversite idi. Fakat önümüzdeki dönemde ilimizin bütün bu gelişmelerini göz önüne aldığımızda sanayinin gelişmesi de üniversiteye bağlı, diğer tarımsal faaliyetlerin de gelişmesi de üniversiteye bağlı. Hatta birçok alanın gelişimi de üniversiteye bağlı. Çünkü üniversiteyi biz burada çok önemsiyoruz. Yaptığımız tüm çalışmalarda üniversitemizden azami bir şekilde faydalanmaya çalışıyoruz. Bunun için üniversitemize sizin kanalınızla ayrı bir teşekkür etmek istiyorum. Bunun yanında bizim çözüm ortaklarımız başta Bolu valiliği olmak üzere, tüm kaymakamlıklarımız, tüm belediye başkanlarımız, Bolu Belediye Başkanımız ve Özel idaremiz bu konuda aktif rol alıyorlar. Hem, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası hem de şahsım adına hepsine teker teker teşekkürlerimi sunuyorum. Bu anlamda eğitim noktasında da önümüzdeki dönemde ikinci bir üniversiteyi mutlaka gündeme getirmemiz gerekiyor. Belki, teknik olarak “teknik üniversite” şeklinde ayrılabilir. Öğrenci sayısını da maksimize etmemiz gerekiyor. Ankara ve İstanbul arasında çok güzel bir noktadayız. Bugün buraya hızlı trenin geldiğini düşünürsek, ilimizdeki öğrenci sayısının artması kentimizi çok daha farklı bir noktaya götürecek. Bu anlamda üniversiteye de çok fazla ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyoruz.
“Bolu’nun küçük bir havaalanına ihtiyacı var…”
Sağlık turizmi ve Spor turizmi bizim için çok önemli. Boluspor’un 1.ligde olduğu dönemlerde tüm takımlar Bolu’da kamp yapıyordu. Bu kamp olayını şu anda Kayseri’ye kaptırmak üzereyiz. Erciyes dağı eteklerinde çok güzel kamp alanları oluşturuldu. Orada havaalanı da olduğu için özellikle yaz dönemlerinde takımlar yavaş yavaş Erciyes’e doğru gitmeye başladılar. Bunu kırmanın yolu hızlı tren ve ‘Stol tipi’ havaalanıdır. Hem sağlık turizmi açısından hem de spor turizmi açısından buna ihtiyacımız var. Çünkü bizim az önce bahsettiğim turizm bölgesiyle birlikte mutlak surette ulaşımı çözmemiz gerekiyor. O alandaki turist sayısını Bolu’ya taşıyabilme noktasında hem hızlı trene, hem karayoluna, hem de küçük bir havaalanına ihtiyacımız var. Bunun üzerinde de mutlak surette durmamız gerekiyor.
“Tır parkı sorununu mutlaka çözmemiz gerekiyor”
İlimizde çözmemiz gereken bir takım problemler de var. Bunlarla da ayrı ayrı ilgileniyoruz. Bunlardan bir tanesi organize sanayi bölgesindeki kavşak sorunudur. Burada özelikle sabah ve akşam saatlerinde ciddi bir trafik yoğunluğumuz var. Bunu bakan bey’e de bizzat ilettim. Onun dışında F tipi çıkışında D-100 üzerinde bir kavşak talebimiz oldu. D-100’den giren tırların, Arçelik önünden geçerek yine otoyolda oluşturulacak başka bir otoyol kavşağı ile birlikte buradaki hattın otoyolla direkt D-100’e bağlanmasını ve şehir içinde dolaşan tır trafiğinin önlenmesini amaçlıyoruz. Ayrıca yine otoyol üzerinde Arçelik bölgesinde, Yedigöller kavşağının 1 kilometre doğusunda da bir kavşak talebimiz oldu. Bununla ilgili fizibilite çalışması yine aynı şekilde karayolları bölge ve genel müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Hemen onun yanında yine o bölgede bir tır parkı planlıyoruz. Minimum 100 dönümlük bir tır parkı olacak. Burası için sayın belediye başkanımızdan söz aldık. Kendisi bu konuda bize destek olacak. Ayrıca işletme noktasında da UND şimdiden talip. Bu tır parkının şöyle bir önemi var; Ankara- İstanbul arasında takograf yüzünden tırların dinlenme yapma noktasındayız. Özellikle gece saatlerinde tesislerin giriş ve çıkışlarında ciddi anlamda bir tır trafiği yoğunluğu oluşuyor. Bu durum aynı zamanda trafiğin artması ve trafik güvenliği açısından büyük risk oluşturuyor. O yüzden bunu mutlaka çözmemiz gerekiyor. Ayrıca şehir içerisinde özellikle kenar mahalleler ve inşaatların etrafında da bunu görüyorum. Tırların gidebileceği ve park yapabileceği bir alan olmadığı için çok fazla tır birikiyor. Şu anda da bu tırların hepsi şehir içine girmiş durumda… O yüzden bu sorunu bu biçimde çözmek istiyoruz. Yıllardan beri konuşulan Arçelik bölgesinin de mutlaka bir organize sanayi bölgesine ismi ne olursa olsun dönüştürülmesi gerekiyor. Bununla ilgili olarak orada yaklaşık otuz’un üzerinde firmamız var. Söz konusu firmalarla önümüzdeki günlerde irtibata geçip belediyemizin de olduğu bir ortamda bir çalıştay yapmak istiyoruz. Arçelik doğal olarak burada başı çekecek. Yapılacak çalıştay sonrasında oradaki planlamaları yaparak bir şekilde buranın da önümüzdeki dönemde mutlak surette organize sanayi bölgesine dönüştürülmesi hedeflerimiz arasındadır. Üniversite kavşağının da bu anlamda risk teşkil etmeye başladığını görüyoruz. Yine o bölgede de mutlaka bir kavşak çalışmasının olması gerekiyor…
“Bir şehir hastanesinin ilimize yakışacağını düşünüyoruz”
Çevre il ve ilçelerden çok fazla hasta trafiğimizin olduğunu gözlemliyoruz. Artık üniversite hastanemizin yoğunluk yüzünden neredeyse iflas etme noktasına geldiğini görüyoruz. Bununla ilgili olarak gerek üniversite dekanlık nezdinde, gerekse de bakan yardımcımız nezdinde girişimlerde bulunduk. Bu noktada sayın vekillerimizle özellikle de sayın valimizle görüşmeler yaptık. Gönül doğal olarak bir bölge hastanesi istiyor. Eğer bir bölge hastanesi yaparsak üniversite hastanesindeki yoğunluğu azaltacağımız için üniversite hastanemizi de daha özüne döndürmüş oluruz. O yüzden bir şehir hastanesinin ilimize yakışacağını düşünüyoruz. Bununla ilgili görüşme trafiğimizde devam ediyor.
“Gastronomi sanat merkezini mutlaka oluşturmamız gerekiyor”
Bolu aşçıları ile ünlü bir il. Dünya’da nereye gidersek gidelim orada bir Bolulu aşçı ile karşılaşıyoruz. Bundan da çok büyük bir gurur ve onur duyuyoruz. Aşçılarımızın çok iyi olması bizi bir gastronomi kenti yapmadı maalesef. Bu noktada önümüzdeki dönemde seçilecek olan belediye başkanımız ile birlikte yine valiliğimizin önderliğinde bir gastronomi sanat merkezini mutlaka oluşturmamız gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili Tanju Bey’den bir yer talebimiz de oldu. Kendisi de olumlu karşıladı. Sayın Yurdaer Kalaycı’nın 110 klasörlük, üç bin’in üzerindeki yemek tarifini Bolu Ticaret ve Sanayi Odası olarak telif hakkını aldık. Kendisiyle bu konuda protokol imzaladık. Klasörlere el yazısıyla inci gibi yazdığı ve tarihleri ile fotoğraflarını koyduğu dokümanların hepsini dijital olarak arşivimize de aldık. İnşallah o yeri sayın belediye başkanımız bize tahsis ederse burada seçeceğimiz yemeklerle bir konsept oluşturacağız. Kuracağımız gastronomi merkezine dışarıdan gelecek olacak misafirlerimize başta Bolulular olmak üzere bir şekilde sunumunu yapmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız büyük bir hızla devam ediyor.
“Amacımız, Bolu’yu bir Antep ya da Afyon gibi gastronomi merkezi yapmaktır”
Bolu’nun 26 tane coğrafi işaretli ürünü var. Bu ürünlerin 11 tanesini ticaret ve sanayi odası olarak aldık. Geriye kalanları da çeşitli belediyelerimiz ve kurumlarımız aldı. Bu coğrafi işaretli ürünlerin üretimini artırıp, bunların da bu merkezde hem fiili satışını hem de e-ticaret biçiminde satışını yapmak istiyoruz. Dolayısıyla ilimizin tanıtımı noktasında bunların çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ve bu sayede il merkezine daha fazla turistin gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Şu anda bizim en büyük problemlerimizden biri Abant’a, Kartalkaya’ya ve Yedigöller’e gelen turistleri ilimizin merkezine gelmesini sağlayamamaktır. Dolayısıyla hem gastronomiden sorumlu arkadaşımız hem de coğrafi işaretlerden ve kooperatifçilikten sorumlu arkadaşımız bu konuda çalışıyorlar. Bu işin bir de e-ticaret boyutu var. Bununla ilgili olarak e-ticaretten sorumlu arkadaşımızda çalışmalarını devam ettiriyor. Amacımız, Bolu’yu bir Antep ya da Afyon gibi gastronomi merkezi yapmaktır. Bunu başarabilmemiz için turizm müdürlüğümüz başta olmak üzere ilgili tüm müdürlüklerimizin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bizim şu anda aşçılık okullarımız var. Turizm otelcilik gibi bir birimimiz var. Üniversitemiz var. Yani bütün bunları bir araya toplarsak böyle bir merkezi oluşturmak için ciddi bir çalışma yapabiliriz. Bugün patatesli köy ekmeğinin coğrafi işaretini almış durumdayız. İlimizin halis tereyağını sıcak ekmeğin üzerine sürerek ikram eder yanına da bir dağ çileği reçeli koyarsak sanırım Bolu’ya herkes gelir. Tabi bunları düzgün bir üretim ve iyi bir sunumla yapmamız gerekiyor. O anlamda bu konuda biz yine tüm kurum ve kuruluşlardan destek bekliyoruz. Çalışmalara da her anlamda devam ediyoruz.
“Yıldız önergesi projemizi geçtiğimiz Ekim ayında başlattık…”
Bizim bir de yurtdışı geziler ve yıldız önergesi projemiz var. Bu anlamda da yine görevlendirdiğimiz bir arkadaşımız çalışıyor. Yıldız önergesi projemizi geçtiğimiz Ekim ayında odamızda yaptığımız program ile başlattık. Odamıza kayıtlı 40 yaşını doldurmuş üyelerimize, 4 yıldız vererek kendilerine bir teşekkür plaketi sunduk. Bunu önümüzdeki Ekim ayında 30 yılını dolduran firmalarımıza 3 yıldız vererek sürdüreceğiz. Daha sonrasında da 20 yılını dolduran firmalarımıza 2 yıldız vererek devam etmek istiyoruz. Bu anlamda onlara müteşekkir olduğumuzun belirtilmesi ve hatırlanmaları geri dönüşler noktasında bizlere cesaret verdi. Yıldız önergesi projemizi Bolu’da başlattık ama diğer illere de bunun bir şekilde ulaşmasını istiyoruz. Buradaki amacımız şudur; İş hayatında devamlılığını sağlamış firmaların ön plana çıkartılması ve güvenilirlilik noktalarının özellikle vurgulanmasıdır. İnsanların, bir işyerine girdiğinde o işyerinin kaç yıldan beri burada hizmet verdiğini ve güvenilirlilik noktasında belki de 2’inci ve 3’üncü kuşağa geçen bir firma olduğunu görmelerinin önemli bir olgu olduğunu düşünüyoruz. Ve bu projeyi de devam ettirmek istiyoruz.
.JPG)
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdullah Alemdar ile yaptığımız röportaj önümüzdeki günlerde devam edecek. Bizi takip etmeye devam edin…
