120x600

Alemdar inşaat

28-03-2015 Ekrem ASMA

Sözlerin, düşüncelerin, sistemlerin ötesinde,  hayatın kendine özgü bir akışı var… Salınan bir dere gibi duru bir şekilde gözümüzün önünde olan bu gerçeği; anlamak ve kavramak adına geliştirdiğimiz düşünceler, sistemler,  söylediğimiz sözler  - özellikle, kelimelerin kavramların tam oturmadığı, kelimelere kavramlara tarafların başka ve kendi bakış açısına göre farklı anlamlar yüklediği bu tuhaf coğrafyada -  tamamen anlaşılmaz bir hale getiriyor. Berrak bir şekilde önümüzde akan gerçek, içinden çıkılmaz ve çıkmaya çalıştıkça  daha da içine çeken  bir bataklığa dönüşüyor.

            Bolu Objektif sitemizde sizlere Merhaba dediğim de; daha önce hazırlanmış, 2002 – 2012 yılları arasında meydana gelen gelişmeleri konu alan,   “Vesayet Rejiminden İlkel Demokrasiye “ adlı yazı dizisini yayınlayacağımızı, ardından da 2012 yılından sonra meydana gelen gelişmeleri konu alan yeni bir yazı dizisi ile devam edeceğimizi belirmiştim.

“Vesayet Rejiminden İlkel Demokrasiye  - Son “ yazımızın sonunda :

“ Maalesef “ çocuk gülümsemesi güzelliğinde” bir hayat temennim tamamen havada kalmış … Ben toplumdaki kamplaşmanın azalmasını , demokratik kültürün karşılıklı gelişmesini umarken maalesef , dar bir labirentin içinde kıvrandığımız iki yıl daha geçti… Bir giriş ve alt yapı olması sebebiyle yeniden yayınladığımız yazı dizisinin sona ermesinden sonra yeni yazı dizimizde 2012 – 2014 yılları arasında meydana gelen Gezi Olayları, 17 Aralık – 25 Aralık Yolsuzluk ve Siyasete Dizayn Operasyonu, Hükümet – Cemaat Savaşı, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Çözüm Süreci gibi önemli konuları irdelemeye çalışacağız…. Ama sanırım siyasetin yorucu dünyasından biraz sıyrılıp bir mola vermek güzel olacak… Bu sebeple yeni diziye başlamadan sizinle biraz şiirlerimi paylaşmak istiyorum…. “ notuyla bir mola vermiştik… Ve mola bitti… Yeniden ilkelliğin bataklığındaki serüvenimize dönüyoruz.

Serüvenimize kaldığımız yerden başlamadan önce 2012 yılında yazı dizisini bitirirken dile getirdiğim düşüncelerime göz atmakta fayda var :

“ Bir taraf bu on yıllık süreçte sistemin, devletin dejenere edildiğini, her yönüyle  batma ve bitme noktasına gelindiğini söylerken; diğer taraf “ ileri demokrasiye” geçildiğini iddia ediyor. Yukarıda dediğim gibi kamplaşma kültürü, insanı gerçekçilikten, sağduyudan uzaklaştıran bir ruh halidir… Aslında olan biten  “ bir vesayet rejiminden, ilkel bir demokrasiye” geçiş sürecidir.

“ Demokrasi uzun bir süreç ve derinlikli bir yaklaşımdır. Evet genel ve eşit oya dayalı seçimle yöneticilerin belirlenmesi demokrasinin ilk ve asli koşuludur. On yıllık süreçte de yaşanan sadece budur. Ancak sistemin gerçek anlamıyla oturmuş bir demokrasi haline gelmesi bir çok toplumsal, kültürel, yönetimsel dönüşümü ifade ediyor.

“ Kamplaşma dönemleri, tarafların objektiflikten , hakkaniyetten uzaklaştığı, üslubun bozulduğu, ne olursa olsun karşı tarafı yaralamaya yönelik adımların atıldığı, dönemlerdir. Adalet ve Kalkınma Partisinin oylarını sürekli artırarak kazandığı üç seçim sürecinden sonra bir kabullenmişlik dengesinin oluştuğunu söyleyebiliriz.“

Açıkçası ben bu kabullenmişlik dengesinin uzun bir süre devam edeceğini ve sürecin normalleşerek olumlu gelişmeler yaşayacağımızı düşünmüştüm… Ancak hiç beklenmedik şekilde öyle bir alt üst oluşlar  yaşadık ki bütün dengeler bozulduğu gibi  olanı biteni anlamaya çalışan beyinlerimiz de iflas etti. Sürekli şekilde anlamlandıramadığımız ,  asla kestiremeyeceğimiz ve öngöremeyeceğimiz gelişmeler yaşadık… İktidar bu gelişmeleri Yeni Türkiye olarak lanse etmeye çalışsa da yaşadığımız tarihsel genetik kodlarımızın bataklığında saklı hastalıklarımızın YENİDEN  ve DAHA  güçlü olarak nüksetmesidir aslında… 

Kısa süren kabulenmişlik dengesinin bozulması 2013 yılı Mayıs ayında Gezi Olayları ile başladı… Yakın tarihimiz içindeki gezintimize Gezi Olayları ile  devam edeceğiz…

 

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Ekrem ASMA Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları