120x600

Alemdar inşaat

06-04-2016 Eda BAYRAKTAR

Memlekette her şeyi erittik. Alt ve orta sınıf, burjuvanın sahip olduğu ekonomik refaha çok şükür erişti; bilimsel ve çağdaş eğitimde Avrupa ülkeleriyle yarışıyoruz; teknoloji desen NASA’yı solladı; çocuk istismarcıları falan hep tutuklu; akademisyenler adeta birer bilim yuvası olan üniversitelerinde özgürce kürsü alıyor; çok aşık, aşırı aşık, deli gibi aşık adamlar sevgilerinden kadın öldürmüyor; iş kazaları elbette artık yaşadığımız bir şey değil, zira 2016’da Türkiye’de yaşıyoruz; gazeteciler çatır çatır haber yapıp kamuoyunu aydınlatıyor; bak, kaç gün oldu Batı’da patlama olmadı; Güneydoğu’da zaten barışı inşa ettik, Cumhurbaşkanımızın muhtemel bir anayasa referandumu kampanyası için açılışını yapmasını bekliyoruz (çünkü o açılışlarda konuşur); dezavantajlı birey YOK; tam bir bahar havası.

 

O yüzden yeni gündem maddemiz oldukça eğlenceli: Kılıçdaroğlu’nun Ensar Vakfı savunucusu kadına söylediği sözler. Ama nasıl heyecanlı herkes, nasıl heyecanlı... Söylenen sözleri kesinlikle savunmayacağım. Büyük hataydı. İster boyunsuz bir bakanın dünyalar zengini bir rüşvetçiye söylediği sözleri hatırlatmak amacıyla söylenmiş olsun, ister başka bir sebeple... Sözleri neresinden tutarsak tutalım, bir yanlış var. Bu sapkınlar çetesinin kullandığı ifadeleri kendi literatürümüzden olabildiğince uzakta tutmak gerekirken telmih yapmanın, ve hele de bunu bir kadın için kullanmanın, çok lüzumsuz olduğu kanaatindeyim. Bence çok da haklıyım. Genel Başkan’ın “bakan bakandır; kadını erkeği olmaz” gibi bir savunma yapmasına da katılmıyorum. Asıl kadın kadındır; bakanı, öğretmeni, doktoru, işsizi olmaz. Eğer tecavüzcü heriflere siper olmasına kadın olduğu için daha çok içerliyorsak, şimdi de bir kadın olduğunu hatırlayacağız.

 

Buna aklı başında her insan, öncelikle Cumhuriyet Halk Partili kadınlar, mecbur. Neyse. Kılıçdaroğlu böyle bir gaflete düşünce AKP’li güruh hemen kontraya kalktı tabi. Un var, şeker var, gündem değişecek, helva yapmasınlar mı? Yapıyorlar. Twitter’da ardı ardına trend topic olmalar, Kılıçdaroğlu’nu ahlaksızlıkla suçlamalar, parti genel merkezini basmalar. Çok yakın zamanda tüm il başkanlıklarına gönderilecek bir talimat doğrultusunda suç duyurusunda da bulunacaklardır. Algı yönetiminde uzman AKP yöneticileri bu fırsatı ellerinden kaçırmak istemeyecek, konunun üstüne gittikçe gidecek. Kalanı da onların peşinden zaten...

 

Şu aralar sosyal demokratların aktığı timeline’larda en revaçta olanı şu söz: Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Evet, bu bir AKP’linin en iyi yaptığı şey. Bir de olayın bizlik kısmı var. Sıradan vatandaşa yansıması, düşündürdükleri... Kadın bir birey olarak bu sözler karşısında empati kurmam gerektiğini düşündüm. Ama derine, doğalarına inmeye çalıştığınızda tıkanıp kalıyorsunuz. “Onlar gibi düşünmeye çalışayım, empati kurayım, kadınlık onuruna zarar veren sözlerdi” vesaire diyorsunuz; gerisi gelmiyor. Çünkü iki ihtimal olduğunu görüyorsunuz: ya bunlar topluca akılsız, ya ciddi ciddi hepsi sapık, manyak. Kadının icraatleri bini aştı, biri de çıkıp sormuyor “sen ne diyorsun” diye. Hiç mi kadın yok, hiç mi anne yok sizde yahu? Kadın cinayetlerini soruyorsun, “ya abartmayın, algıda seçicilik yapıyorsunuz, herkes öldürülüyor” diyor. Ensar Vakfı’ndaki 45 çocuğun tacize, tecavüze uğramasını soruyorsun, “canım bir kere olan bir şeyi vakfa mal etmeyelim ehuehu” diyor. Konuyla ilgili gensoru önergesi veriliyor. Soruşturma reddediliyor. Bunlar sıraya girmiş, kadını tebrik edecek. Sanki olay soruşturulmuş, vakıf aklanmış, kadın alnının akıyla işin içinden çıkmış. Öyle bir gurur hepsinde. Ne diyelim? Kılışlar bir gaf yaptı, AKP üstüne gidecek. Ama gerçekleri elbette örtemeyecek. Onlar gürültü yaptıkça, CHP daha çok ses çıkaracak. Bir süre bu gündemle idare edeceğiz. Reza’nın ortağı idamdan önce bizim ülkeyle ilgili inciler döktü, bunun gibi ufak minik ahlak timsali haberleri göremeyeceğiz. Sağlık olsun yahu, bize bir şey olmasın! Bu arada ülkede olanları es geçmemenizi öneriyorum. Güvenlik hala birinci sorunumuz.

 

Not: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olan kadına bolca ve yalnızca “kadın” dedim. Gözümde kadın olmaktan başka onur duyacağı hiçbir şeyi yok. Keşke hem kadın, hem de laik cumhuriyete yakışır bir bakan olabilseydi.

 


www.boluobjektif.com'da yer alan köşe yazarlarının yazıları kendi görüşleridir. Yazdıkları köşe yazılarından dolayı www.boluobjektif.com sorumlu tutulamaz.



Eda BAYRAKTAR Diğer Yazıları
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları