‘Bizim önemsediğimiz şey, ülkenin ve toplumun çıkarlarıdır’
Bolu Muhtarlar Derneği üyeleri CHP Bolu İl ve İlçe Örgütlerini ziyaret ettiler. CHP Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilere büyük bir önem verdiklerini vurgulayarak;” CHP olarak, biz bugüne kadar Bolu’da, doğru olan şeylere doğru, yanlış olan şeylere yanlış dedik. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Çünkü bizim önemsediğimiz şey, ülkenin ve toplumun çıkarlarıdır. O yüzden çözüm odaklı muhalefet yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Bolu Muhtarlar Derneği Başkanı Fikret Özen, Cumhuriyet Halk Partisi Bolu İl ve İlçe Örgütlerini ziyaret ederek 24 Haziran seçimleri sonrasında oluşacak olan yeni dönem ile ilgili görüşlerini aktardı. Fikret Özen “24 Haziran genel seçimler sonrasında, halkımızın TBMM’de temsil yetkisi verdiği siyasi partilerimizi, Bolu Muhtarlar Derneği olarak, ziyaret etme kararı aldık. Seçim öncesindeki söylemlerin bırakılarak, yerelden başlayarak, ülke genelinde, birlik ve beraberlik mesajlarının verilmesini ve bu bağlamda ülkemizin daha güzel, daha iyi yarınlara götürülmesinde, tüm siyasi partilerden beklentilerimiz var. 24 Haziran seçimlerinde, halkımız, iradesini sandığa yansıtmıştır. Bu yansıtma sonucunda, bazı partilerimize iktidar olma, bazı partilerimize de muhalefet olma görevi verilmiştir. Bizim şuan da ziyaret ettiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi de ana muhalefet görevini üstlenmektedir. Bundan sonra ki çalışmalarında, CHP’ye başarılar diliyoruz. Tüm siyasi partilerden istirham ettiğimiz gibi, CHP’den de muhalefet olsun diye muhalefet, olmasını istemiyoruz. Doğruya doğru, yanlışa yanlış söylemleriyle, bizlere, yapılan çalışmaların aktarılmasını istiyoruz.” Dedi.
“Muhtarlık süreci, Türk toplumunun demokrasi alışkanlığının temelini oluşturuyor”
CHP Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkilere büyük bir önem verdiklerini vurgulayarak; “Muhtarlık, 188 yıllık demokrasi tarihinin, Türkiye Cumhuriyetinin ve Türk milletinin, bu toprakların 188 yıllık demokrasi tarihinin başladığı süreçtir. Muhtarlık, altı boş bir kavram değil. 1830’lu yıllarda, o zaman ki Osmanlı İmparatorluğunda, seçimle başlayan muhtarlık süreci, günümüze kadar gelmiş ve Türk toplumunun demokrasi alışkanlığının temelini oluşturuyor. Demokrasi, Türk toplumunda ihtiyaç olmuş ki, 1913 yılında ‘muhtarlık’ kavramı kaldırılsa da, fiilen muhtarlık, yani resmi olmadan, halkın talebiyle, 1944’e kadar çalışmaya devam etmiştir. Yani insanlar demokrasiyi bırakmamış, kabul görmüş bir seçim sisteminin, köydeki, mahalledeki insanlar, kendilerine temsilen muhtarlarını seçerek, sorunlarının dile getirilmesine devam etmişlerdir” şeklinde konuştu.
“Muhtarlarımızı baş tacı olarak görüyoruz”
Türkoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; Bu yüzden biz mahallelerimizin ve köylerimizin temsilcisi olan muhtarlarımızı baş tacı olarak görüyoruz. Onlarla sıkı diyalog halinde bulunarak, toplumumuzun, insanlarımızın, köylerimiz ve mahallelerimizin sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyoruz. Sadece yerel anlamda muhalefet değiliz, iktidar olduğumuz, bize ait belediyeler var. Özellikle büyükşehirdeki belediyelerimizde, muhtarlarımızla son derece güzel çalışmalar yaparak, o bölgelerde, seçmenin takdirini kazanıyorlar. Bizde burada iktidar olmak için, muhtarlarımızla, yerel anlamda iş birliği yapacağız, bir araya geleceğiz.
“Çözüm odaklı muhalefet yapmaya devam edeceğiz”
Türkoğlu, “Bizler CHP olarak, sonucundan çok hoşnut olamadığımız bir seçim sürecini yaşadık ama bu sürecin artısıyla eksisiyle değerlendirmelerini yapacağız. Biz Merkez İlçe Yönetim Kurulu olarak, çok detaylı, 5-6 saatlik bir değerlendirme toplantısında masaya yatıracağız. Kendi yanlışlarımızdan ders çıkartacağız. Ama şöyle bir gerçekte var, CHP, Türkiye Cumhuriyetini kuran, toplumun bazen kabullenmekte zorlandığı devrimleri gerçekleştiren, bu devrimlerden dolayı da özellikle “dedikodu mekanizmalarının” sürekli işleterek, sürekli yaftalar attığı bir parti. Bugün biz sadece mevcut siyasi partilerle değil, geçmişteki bu dedikoduların izinde üzerimizde taşıyarak siyaset yapmaya, insanlara kendimizi kabul ettirmeye çalışan bir partiyiz ve ne yazık ki, bahane olsun diye söylemiyorum ama bu yarış çok adil şartlarda yapılmadı, bir tarafta devletin bütün imkânlarını kullanan bir siyasi iktidar, diğer tarafta ise, çok kısıtlı şartlarda bu yarışın içinde mücadele etmeye çalışan bizler vardık. Ama tabi ki bahaneler sonucu değiştirecek nitelikte değil, biz de bahane uyduracak değiliz. Siyaset, topluma bir şeyler vermek adına yapılır. Biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Ruhumuzda, temellerimizde, Mustafa Kemal Atatürk’ün izleri vardır, bu izler de en kötü şartta bile mücadeleyi gerektirir, bunu da zaten Gençliğe Hitabede, önderimiz, liderimiz, Mustafa Kemal Atatürk, son derece net bir şekilde ortaya koymuştur. CHP olarak, biz bugüne kadar Bolu’da, doğru olan şeylere doğru, yanlış olan şeylere yanlış dedik. Hem yerel anlamda, hem genel anlamda. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Çünkü bizim önemsediğimiz şey, ülkenin ve toplumun çıkarlarıdır. O yüzden çözüm odaklı muhalefet yapmaya devam edeceğiz” dedi.
