120x600

Alemdar inşaat

23-06-2017 EĞİTİM

AİBÜ’DE BÖLÜM BİRİNCİLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ

Abant İzzet Baysal Üniversitesi tarafından 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni düzenlendi. Dereceye giren 60 öğrenciye ödüllerinin verildiği programda konuşma yapan Bolu Valisi Aydın Baruş, üniversitelerin başkalarının önünde kul olmaya hazır, peşin hükümlü insanlar yetiştiren kurumlar olmaması gerektiğini ifade etti.

AİBÜ’DE BÖLÜM BİRİNCİLERİ ÖDÜLLENDİRİLDİ
Bİ tur

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kültür Merkezin Mavi Salondaki tören, Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.Törene Bolu Valisi Aydın Baruş, AİBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimoğlu, İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal, İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeleri, il müdürleri, hayırsever iş adamları, öğretim elemanları, öğrenciler ve aileleri katıldı.

“BOLU HALKINA HİZMET İÇİN MALINI MÜLKÜNÜ VAKFEDEN MERHUM İZZET BAYSAL’I UNUTMAYINIZ”

Törende bir selamlama konuşması yapan AİBÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Süleyman Mollaibrahimoğlu,  üniversitenin her geçen gün büyüyen ve gelişen bir üniversite olduğunu ifade ederek, “Üniversitemiz yaklaşık 35 bin ferdi barındıran büyük bir aile. Böyle bir üniversitede bulunmak ve hizmet etmekten büyük bir mutluluk ve büyük bir onur duymaktayız. Bu yıl üniversitemizin çeşitli birimlerinde eğitim ve öğretim görüp mezuniyet aşamasına gelen yaklaşık 5 bin öğrencimiz bulunmaktadır. Bu öğrencilerimiz mezun oldukları birimlere göre 2, 4, 5 ve 6 yıl boyunca almış oldukları dersleri, ödevleri, staj ve projeleri, sınavları başarı ile tamamlamış, neticede bu mutlu günü hak etmiş yetişen elemanlar olarak yurdun her köşesinde hizmet etmeye amade hale gelmişlerdir. Büyük bir gayret ve çaba sarf ederek çeşitli alanlarda maarif ve beceri kazanmışlardır. Fakülte, Yüksekokul ve Meslek Yüksek Okullarında mezun olma aşamasına gelen, dereceye girerek ödül hak eden değerli öğrencilerimizi içtenlikle kutluyorum. Vatanını, milletini seven, düşünen ve ülkesine hizmet etmeyi gaye edinen insanları ötekileştirmeyen bir anlayışa sahip nazik, ahlaklı ve dürüst gençler olmaya özen gösterin. Ülkemizin her alanda kalkınması, ilerlemesi ve çağdaş ülkelerin refah düzeyine ulaşması için gayret gösteriniz. Bayrağımızdan, istiklalimizden, vatanın bölünmez bütünlüğünden, milletimizin birlik ve dirliğinden asla taviz vermeyiniz. Büyük hayırsever, vefakar, cefakar ve gençlerin yetişmesi için ve Bolu halkına hizmet için malını mülkünü vakfeden merhum İzzet Baysal’ı unutmayınız. Her zaman onu rahmetle anınız. Sizlerde onun gibi israftan uzak, memleketine hizmet eden hayırsever insanlar olmaya çalışınız. Fitne, fesat, haset, yalan, dolan ve iftiralardan uzak durunuz. Mesleğinizi severek yapınız. En büyük sermayenin sevgi olduğunu aklınızdan çıkarmayınız” dedi.

 

 

 

ULUSLARARASI ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTENİN BİRİNCİSİ OLDU

2016-2017 akademik yılında okul birincisi olan uluslararası eğitim öğrencisi Aishath Azma ise yaptığı konuşmasında Maldivler’den Türkiye’ye burslu olarak okumaya geldiğini ifade ederek katılımcılara samimi bir konuşma gerçekleştirdi. AİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünü hem bölüm hem de okul birincisi olarak bitiren Azma, “Aslında ailemin zoru ile ülke dışında okumak zorunda kaldım ama iyi ki Türkiye’ye gelmişim, iyi ki Abant İzzet Baysal Üniversitesini seçmişim. Burada hem hayata dair hem de bilimsel olarak çok şeyler öğrendim. Okumakla gurur duyduğum üniversitemizi kuran rahmetli İzzet Baysal’a çok teşekkür ediyorum. İnşallah burada kurduğum dostluklar eğitim hayatımdan sonra da devam eder. Türkiye’de okumaktan dolayı uluslararası öğrenciler adına çok teşekkür ediyorum. Burada laboratuvarla çok gelişmiş ve her imkânımız olan bir öğrenci olarak okudum. İnşallah tüm insanlık için iyi işler yapan kişiler olacağımıza inanıyorum” dedi. 

Lisans düzeyinde üniversite birincisi olan uluslararası öğrenci Aishath Azma, konuşmasının ardından mezuniyet kütüğüne ismini çaktı.

 

 

“BU GENÇLERDEN ALLAH RAZI OLSUN”

İzzet Baysal Vakıf Başkanı Ahmet Baysal da konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Mezuniyet törenlerine içinizde en fazla katılan kişiyim. İlk mezunlarından beri mezuniyet törenlerini hiçbir zaman kaçırmadım. İstesem de kaçıramazdım zaten. Bu günleri keşke amcam yaşayıp konuşan Maldivli kızımızı duysaydı. O rahmetli olduğu zaman dahi 2000 yılında bunu göremedi. Bundan sonra görüyoruz ki burada sadece Türkiye’mizden değil, diğer ülkelerden gelen gençlerimiz de istifade ediyorlar ve hatta birinci olabiliyorlar. Bu gençlerden Allah razı olsun, geliyorlar, okuyorlar ve o kadar duygusal bir konuşma yapıyorlar ki gözlerimiz yaşarıyor. 6 bin kişide de ilk 3’e girerek ipi göğüslemek çok büyük bir onur. Bundan daha büyük bir onur olabilir mi? Aileleri için çok büyük bir şeref. Bizim kendilerine vakıf olarak vereceğimiz ödüller birinciliklerin yanında hiç kalır. Ancak şunu da söylemek istiyorum. Bu ödülün hakikaten ayrı bir değeri var. Ödüllerin yanında verilecek olan takdir belgesi, bu mesleğe layık olduklarını gösteren bir liyakat ölçüsüdür. Rahmetli vaktiyle sanayici olarak yaşadı biliyorsunuz. 50- 60 yıllık sanayicilik hayatında ilk defa üretime göre bir teşvik primi uyguladı bu ülkede. Yani 700 kişinin çalıştığı fabrikasında üretimi arttırabilmek için işçisini teşvik eden bir üretim primi sistemi kurdu. O sistem sayesinde ülkede üretim artarak hem ülke kazandı, hem  işçilere verilen primler sayesinde işçiler kazandı hem de fabrikayı kuran kendisi kazandı. O zaman sanayicilikte, fazla üretmek hakikaten çalışkanlığın ifadesiydi. Fazla üreteceksiniz, fakat bunun karşılığını alacaksınız. 8 saatte yapacağınız işin daha fazlasını yapın ve daha fazlasını kazanın. Fabrikası o tarihte Bayrampaşa, Sağmacılar denilen bir köy olan o zaman, Bayrampaşa semtindeydi. İftihar ve gururla görüyorum ki bugün Bayrampaşa’da o fabrikada çalışan işçilerin aldıkları teşvik primleri ve ayrılırken aldıkları kıdemlerle apartman dairesi sahipleri olduklarını görüyorum. İşte İzzet Baysal’ın pastayı paylaşması bu nedenle çok büyük takdir toplanmıştı o zaman. Vakfı kurduğu zamanında biz yöneticilere ilk önerisi bu oldu. Üniversitelerde liselerde birincilik, ikincilik, çalışmak, verim, üretim arttırmakla olmaz. Ancak liyakat kazanabilmek ile olur. Dolayısıyla liyakat kazanan kişiye de birincilik, ikincilik ve üçüncülük alan kişiler için vakfa emretmiştir ödül vereceksiniz diye. Bu ödüller onun sağlığında tesis edildi. Öğrencilerimiz şunu unutmasın ki aldıkları diplomanın birincilik, ikincilik, üçüncülüğün yanında kendilerine verilecek manevi değeri çok büyük olan o liyakat belgesinin de çok büyük rolü vardır. O liyakat belgesinin diplomalarının yanında olması, tercih edilecek kişi sıralamasında onları ilk sıraya taşıyacaktır.”

 

 

“BİZ ÜNİVERSİTEMİZİN İLİMİZDEKİ VARLIĞIYLA BURADA YETİŞEN GENÇLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ”

Üniversitelerin gençlerimizin gelişmesinde iki temel fonksiyonu olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Bolu Valisi Aydın Baruş, bunlardan ilkinin özgür düşünme yeteneği sağlama diğerinin ise geleceğe hazırlama olduğunu ifade etti. Konuşmasında bu iki özelliğin önemine değinen Vali Baruş, “Birisi özgür düşünme ve eleştirel akıl yeteneği kazanmamızı sağlamaktır. Bu anlamıyla da üniversiteler evrensel bir nitelik taşıyor. Okul birincisi olan kızımızda da gördüğümüz gibi üniversitenin milleti, kültürü, ırkı olmaz. Çünkü üniversiteye gitmek demek dünyadaki bütün ilim çiçeklerinden, bilgi çiçeklerinden almayı gerektirir. Bunun için düşünce ayrımı yapamazsınız,  ırk ayrımı yapamazsınız, din ayrımı yapmazsınız. Kendinizi bir takım etiketlerle sınırladığınız zaman özgür düşüncenin anlamı kalmaz ve sonuca ulaşmada sorun yaşarsınız. Dünya insanlarına hizmet edecek, insanlığa fayda sağlayacak fikirler, düşünceler oluşturamazsınız. Bu anlamıyla üniversitelerimiz evrensel ve özgür düşünmenin yuvasıdır. Diğer ikinci bir fonksiyonu ise gençlerimizi geleceğe hazırlamaktır.  Bu yönüyle de üniversiteler millidir. Çünkü toplumu için, milleti için, ülkesi için faydalı insanlar yetiştirmek, tabi ki bir de ailesi için yararlı olabilecek insan yetiştirmek üniversitelerimizin görevidir. Gençlerimizi geleceğe hazırlayamayan, onları çağımızın gerektirdiği biçimde donatamayan üniversiteler asli fonksiyonlarını icra etmemiş olurlar. Ben üniversitelerimizin gençlerimizin gelecek hayatında anlam kazandırmada çok önemli fonksiyonu olduğunu belirtmek istiyorum. Bu anlamda 1992 yılında kurulan Abant İzzet Baysal Üniversitemiz de ülkemizin seçkin üniversitelerinden biri haline geldi. Bu vesileyle de  Rahmetli İzzet Baysal büyüğümüzü minnet ve şükranla anıyorum. Çünkü onun yakmış olduğu meşale, Bolu’da çok değerli insanların yetişmesine ve ülkesine, milletine hizmet eder hale gelmesine vesile oluyor. 35 bine yaklaşan öğrenci mevcudumuz var. Biz üniversitemizin ilimizdeki varlığıyla burada yetişen gençlerimizle gurur duyuyoruz.

MEZUN OLAN GENÇLERİMİZİN ÜLKEMİZ GELECEĞİNE ÇOK İYİ HİZMETLER VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

“Üniversiteler başkalarının önünde kul olmaya hazır, peşin hükümlü insanlar yetiştiren kurumlar olmamalı” diyerek konuşmasına devam eden Bolu Valisi Aydın Baruş, konuşmasının devamında özetle şu ifadelere yer verdi: “ Onun için değerli hocalarımız bu yönde de eğitime önem veriyorlardır ümit ederim. Eleştiren akla sahip olmadan buradan mezun olan bir gencimiz olursa biz kendimizi kayıpta saymalıyız. Ben mezun olan gençlerimizin ülkemiz geleceğine çok iyi hizmetler vereceğini düşünüyorum. Bu yıl da yaklaşık 6 bine yaklaşan bir mezun sayısı ile üniversitemiz ülkemizin hem iş gücüne hem de beyin gücüne çok büyük katkılar sağlayacak. Gençlerimiz hayata adım atacaklar. Bu daha başlangıç onlar için. Sevgili gençler, bu süreçte de lütfen çalışmayı, aklınızı kullanmayı, sabretmeyi ve kanaat etmeyi bırakmayın. Bu özellikle çok önemli. Eğer hayata karşı sabırlı davranıp kanaatkâr olursanız ileride bir gün hak ettiğiniz yere geleceksinizdir. Hiç karamsar olmayın. Yeter ki siz yaptığınız işte en iyi olmaya çalışın, birilerinden medet beklemeyin. Siz çalışıp işinizde en iyi olursanız ileride muhakkak ki birileri sizi görmek zorunda kalacaktır. Bunu hiçbir zaman unutmayın. Bu vesileyle mezun olan, başarılı olan sevgili öğrencilerimiz tebrik ediyorum. Böyle değerli evlatları toplumumuza kazandıran ailelerimize çok teşekkür ediyorum ve onların yetişmesinde emeği geçen hocalarımıza çok teşekkür ediyorum.”

 

ÖDÜL TÖRENİ

Konuşmaların ardından lisans ve ön lisans düzeylerinde ilk 3'e giren öğrencilere ödülleri Bolu protokolü, İzzet Baysal Vakfı Mütevelli Heyeti, daire müdürleri ve öğretim üyeleri tarafından verildi. Öğrencilere İzzet Baysal Vakfı tarafından çeşitli hediyeler verildi.

Lisans düzeyinde Fen – Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğrencisi Aishath Azma 3,92 not ortalaması ile birinci olurken, İlahiyat Fakültesi İlahiyat Bölümü öğrencisi Kübra Akgün 3,8625 ile ikinci ve Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü öğrencisi Merve Kaya 3,8604 not ortalaması ile üçüncü oldu. 




HABERE YORUM YAZIN

DİĞER EĞİTİM HABERLERİ
Fazilet Tekman
Köşe Yazarları
Burç Yorumları